Yeni yasa güveni artıracak

Faktoring Derneği ile Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği “Faktoring Sektörünün Gelişmesi ve Ekonomiye Katkıları” konulu Panel, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin’in açılış konuşmasıyla gerçekleşti.
İstanbul Grand Cevahir Hotel’de& Convention Center’da gerçekleşen panel, son yıllarda reel sektörü fonlayan önemli bir finansal enstrüman haline gelen faktoring sektörü ile kamuyu bir araya getirdi. Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ramazan Başak konuşmasına, ülkemizde 1990’larda kullanılmaya başlayan ve büyük ölçüde KOBİ’lere destek veren faktoringin faturaya bağlanmış ticari faaliyetleri finanse ettiğini ve kayıt dışılığın önlenmesinde etkili olduğunu belirterek başladı.
Ramazan Başak, sektörün son yıllarda ciddi bir gelişme kaydettiğini söyleyerek “Faktoring önümüzdeki dönemde yabancı sermayenin en fazla ilgileneceği sektörlerden biri olacak.” dedi. Meclis’te görüşülmesi beklenen kanun tasarısının henüz yasallaşmamış olmasının getirdiği sorunlar olduğunu belirten Başak, “Umuyoruz ki bu Panel sektörün sorunlarının çözümüne katkı yapar.” diyerek sözlerine son verdi.
Açılış konuşmalarında söz alan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin, bankacılık ve finansın risk alma sanatı olduğunu belirterek “Ancak risk ölçülü alınmalı, önceden uyarılarla sektöre yön verilmeli.” dedi.
Türkiye’nin faktoring ile ilk defa 1988’de bir bankacılık işlemi olarak tanıştığını, ilk faktoring şirketinin ise 1990’da kurulduğunu söyleyen Bilgin, “Gecikmeli tanışmanın sebebi bankaların etkin ve tüm piyasaları kapsayan yapısıdır.” dedi. Faktoring ve finansal kiralama şirketlerinin özellikle kriz zamanlarında da KOBİ finansmanında ve alternatif finans yaratmada bankalara göre daha esnek ve müşteri odaklı yapısı dolayısıyla dikkat çektiğini dile getiren BDDK Başkanı, 2006’da denetleme ve düzenlemeleri altına alınan faktoring sektörünü farklı bir seviyeye getirdiklerine inandığını belirtti. “O günden bugüne edindiğimiz tecrübe ve deneyimler gösterdi ki; sektörle yakın temas içerisinde olmak, herkese eşit mesafede olmak, fren mesafesini korumak, bilgisayar ve IT sistemlerini geliştirmek, standart muhasebe sistemi ve verilere kolay erişimi sağlamak, uzaktan denetim ve yerinde müdahale sektörün asıl Basel Kurallarıdır.” dedi.
Sektörün aktif büyüklüğünün 15 milyar TL’ye ulaştığını belirten Bilgin, “Faktoring faaliyetleri ile ilgili tüm alt düzenlemeleri ve yönetmelikleri yerine getirdik. Meclis’te bekleyen Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerine ilişkin yasa tasarısının kabulü, dünya pazarında yükselen Türk faktoring sektörünü daha da büyütecektir.” dedi.
YASA YATIRIMCI SAYISINI ARTIRACAK
Faktoring Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Ataman ise yaptığı açılış konuşmasında 2012 yılında Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerine İlişkin Yasa Tasarısı’nın Meclis’ten geçmesinin sektörün önünü açacağına inandıklarını belirterek, “Yasanın çıkması ile faktoring, finansal kiralama ve finansman şirketleri tüm kamu otoriteleri tarafından finansal kuruluşlar olarak tanımlanmış olacak. Böylece yasa, kamuoyundaki algının da gelişmesine destek olacak.
Ancak sektörün daha üst seviyelere taşınabilmesi için yasal çerçeveyi destekleyecek başka birtakım önlemlerin de alınması gerekiyor. Reel sektörü fonlayan bir finans hizmeti olan faktoringin de Finans kuruluşu olarak kabul edilmesi ve bankacılık sektörüne tanınan vergisel hak ve istisnalara sahip olması sektörümüzün büyüme hızını destekleyecek, sektöre duyulan güvenin ve yatırımcıların da artmasını sağlayacaktır.” dedi.
Ağırlıklı olarak reel sektöre fon sağlayan faktoringin en büyük sorununun yanlış algılanması olduğunun ve bu sebeple avantajlarının bilinmemesi olduğunu sözlerine ekleyen Ataman, “Sektörümüzün Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun denetimine girmesi finansör ve yatırımcılar nazarındaki uluslararası saygınlığının da artmasını sağladı ve güvenilirliğine katkıda bulundu. Beklenen yasa tasarısının kanunlaşmasıyla sektör atılım göstererek potansiyelini daha etkin kullanacaktır.” diyerek bu gelişmeye paralel olarak faktoringin öneminin daha iyi anlaşılacağını, penetrasyon oranının 3–4 yıl içinde Avrupa’daki yüzde 10 ortalamalarına çıkacağını belirtti.