Yeni yaptırımlarla karşı karşıya kalırlar

ABD Başkanı Barack Obama, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in tekrar uluslararası kulvara dönme şansı bulunduğunu, bu şansı kullanmaması halinde ise G7 liderlerinin yeni yaptırımları devreye sokma konusunda birleşmiş ve hazır olduğunu belirtti.

Sanayileşmiş yedi ülkenin liderlerini bir araya getiren G7 Zirvesi’nin ardından, İngiltere Başbakanı David Cameron ile yaptığı ikili görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında Obama, Putin’in önümüzdeki haftalarda atması gereken adımların, Ukrayna’nın yeni seçilmiş Devlet Başkanı Petro Poroşenko’yu ülkenin meşru lideri olarak tanıması, Ukrayna sınırından silah akışının durdurulması ve Ukrayna’daki Rusya yanlısı ayrılıkçılara desteğin kesilmesi olduğunu ifade etti.

Poroşenko’nun yemin töreninin Rusya için iyi bir fırsat oluşturduğunun altını çizen Obama, provokasyonların sürmesi halinde yeni yaptırımlar uygulanacağını belirterek, “Büyüyen küresel ekonominin aksine durgun Rus ekonomisi, Rus liderliğinin tercihleri nedeniyle daha da zayıf” dedi. Obama, “Rus ekonomisi şu anda iyi durumda değil. Ülkeden kapital çıkışı kolayca daha kötü hal alabilir” diye konuştu.

Avrupa Birliği’nin (AB) “üçüncü aşama” olarak adlandırdığı, sektörel yaptırımları uygulamak zorunda kalmamayı tercih ettiklerini kaydeden Obama, Putin’in istenen adımları atması halinde kendileri için Rusya ve komşuları arasındaki güveni yeniden inşa etmenin mümkün olacağını söyledi.

Putin’in, Ukrayna’daki seçim sonuçlarını hemen reddetmemesinin doğru yönde hareket ettiğinin göstergesi olabileceğine dikkati çeken Obama, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın davetiyle İkinci Dünya Savaşı’nın önemli dönemeçlerinden olan Normandiya çıkarmasını anma törenlerine katılacak olan Putin ile görüşüp görüşmeyeceğine dair soruyu, “Başkan Putin’i göreceğime şüphe yok” diye yanıtlarken, görüşme imkanı olması halinde başından bu yana verdiği mesajları tekrarlayacağını ifade etti.

Cameron da Rusya’nın eylemlerinin tamamen kabul edilemez olduğunu belirterek, Doğu Ukrayna’yı istikrarsızlaştırma yönünde süren eylemlerin durması gerektiğini belirtti.

Putin ile Fransa’da görüşecek ilk G7 lideri olması beklenen Cameron, diplomasi için bir fırsat bulunduğunu söyledi.

Rusya’ya ek ve daha kapsamlı yaptırımlar uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirildiği bir ortamda, tartışma yaratan konular arasında Fransa’nın bu ülkeye savaş gemisi satma hazırlığı içinde olması yer alıyor. Obama, ABD ile Fransa arasındaki ilişkilerin hiç olmadığı kadar güçlü olduğunun altını çizdikten sonra, “Bu konuya ilişkin bazı çekincelerimi ilettim” dedi. Obama, bu konuda yalnız olmadığını da vurguladı.

G7 ortak bildiriyle sona erdi
Ukrayna’daki kriz nedeniyle dış politika konularının gündeme damga vurduğu sanayileşmiş yedi ülkenin liderlerini bir araya getiren G7 Zirvesi, yayınlanan ortak bildiriyle sona erdi.

Sonuç bildirisinde, büyüme ve istihdamın desteklenmesinin G7’nin önceliği olmayı sürdürdüğü belirtilirken, “Ekonomilerimizin esnekliğini artırma ortak hedefiyle güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyümeyi desteklemek için daha fazla adım atacağız” denildi.

Ticaret ve yatırımın istihdam ve büyümenin kilit motorları olduğuna vurgu yapılan belgede, sürdürülmekte olan ticaret anlaşması müzakerelerinin en kısa zamanda sonuçlandırılmasının amaçlandığı kaydedildi.

Enerji arzının siyasi baskı ve güvenliğe yönelik tehdit unsuru olarak kullanılmasının kabul edilemez olduğunun altının çizildiği bildiride, Ukrayna’daki krizin, enerji güvenliğinin, G7’nin ortak ajandasının merkezinde yer almasının gerektiğini gösterdiği vurgulandı.

İklim değişikliğinin ele alınması bağlamında acil ve somut eylem gerektiğine dikkat çekilen belgede, 2015’te küresel bir anlaşma üzerinde anlaşılması konusundaki güçlü kararlılık teyit edildi.

Bildirinin, G7 Zirvesi’nin ilk gün oturumları sonunda açıklanan dış politika bağlantılı konulara ilişkin bölümünde, Rusya’dan dört talepte bulunulmuş ve bu talepler, Rusya’nın, Ukrayna’da yapılan başkanlık seçim sonuçlarını tanıması, Ukrayna sınırındaki Rus askeri güçlerinin çekilmesinin tamamlanması, sınırdan silah akışının ve militan geçişinin durdurulması ve Rusya’nın ayrılıkçı silahlı gruplar üzerindeki etkisini kullanarak bu grupların silah bırakmasını ve şiddete başvurmaktan vazgeçmesini sağlaması olarak sıralanmıştı.

Suriye konusuna da değinilen bildiride, 160 binden fazla insanın ölmesine, 9,3 milyon kişinin insani desteğe muhtaç hale gelmesine neden olan “Esed rejiminin gaddarlığının” güçlü şekilde kınanarak, “3 Haziran’daki düzmece başkanlık seçiminin geçersizliğini duyuruyoruz. Suriye’de Esed’e gelecek yok” ifadeleri kullanılmıştı.