Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
İnsanların koku alma yeteneğinin zamanla azaldığını söyleyen bir hipotez, bilim camiasında bir süredir tartışma konusuydu. Yeni araştırmada bu hipotezin doğru olabileceğine dair bulgulara ulaşıldı. Independent'ın haberine göre; araştırmacılar, hazırlanan deney düzeneğinde koku reseptörlerindeki genetik varyasyonların, zamanla koku alma yoğunluğunda bir azalmaya işaret edip etmediğini görmek istedi.
10 farklı koku denendi
Çalışmaya liderlik eden Bingjie Li ve meslektaşları, deneye ABD'de yaşayan bin Çinliyi ve farklı etnik kökenlerden gelen 364 kişiyi dahil etti. Katılımcılardan 10 farklı kokuyu koklamaları ve yoğunluklarına göre derecelendirmeleri istendi. Önceki çalışmalar, farklı bireylerdeki koku reseptör genlerinde yüzde 30'dan fazla varyasyon bulunabileceğini göstermişti. Bu da bazı insanlara keskin gelen kokuları bazı kişilerin hiç algılamadığı anlamına geliyordu.
Bu verilerden yola çıkan araştırma ekibi, katılımcıların sunulan kokulara nasıl tepki verdiğini belirleyen genetik varyasyonları da inceledi. Ekip, "Algıdaki bu değişkenliği genetik değişkenlikle karşılaştırmak, koku reseptörlerinin rolünü belirlememizi sağlıyor" diye yazdı.
İki koku reseptörü keşfedilmesini sağladı
Katılımcılara sunulan kokulardan ikisi, galaxolide adı verilen sentetik bir misk kokusunu ve insan koltuk altından alınan vücut kokusundan sorumlu bir molekülü içeriyordu. İncelemeler katılımcılarda bu kokuları algılanmasını sağlayan ve daha önce bilinmeyen iki koku reseptörünün keşfedilmesini sağladı.
Daha sonra bu genetik mutasyonlar incelendi ve evrimsel yaşları değerlendirildi. Reseptörlerin atasal versiyonuna, yani eski tiplerine sahip kişilerin bu kokuları daha yoğun algıladığı anlaşıldı. Hakemli bilimsel dergi PLOS'ta yayımlanan araştırmanın yazarları, bu kanıtın insanların koku alma duyusunun zamanla azaldığını gösterdiğini belirtti.
Makalede konuyla ilgili şu ifadeler yer aldı: Bu çalışma, doğrudan bu hipotezi değerlendirmek için tasarlanmadı. Ancak veriler, primatların koku almayla ilgili gen repertuarının zaman içinde bozulduğu hipotezini destekliyor. Öte yandan araştırmanın bazı kısıtlamaları var. Örneğin araştırmacılara göre deneye dahil edilen katılımcıların etnik kökenlerinin daha çeşitli olması gerekiyor.
Kovid-19 sonrası koku ve tat kaybının sebebi genetik faktörler çıktı!
Dr. Savaşçı: Omikron daha sinsi, tat ve koku kaybı yapmıyor!
Soğuk algınlığınız Kovid olabilir: Tat-Koku kaybını beklemeyin!
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.