FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Vergi indirimleri, fiyat kotaları, daha sıkı denetlemeler... Avrupa son bir neslin en büyük yaşam maliyeti kriziyle karşı karşıya. Krizin en büyük odak noktası ise gıda fiyatları. Hükümetlerse enflasyon canavarını yenebilmek için piyasaya en sert müdahaleleri yapmaktan çekinmiyor.
Bloomberg’ün haberine göre Avrupa’da manşet enflasyon hafiflemeye başlasa da gıda fiyatları üzerindeki yukarı yönlü baskı etkisini yoğun bir şekilde hissettirmeye devam ediyor. Bu, hane halkı harcamalarının büyük bir kısmını oluşturan haftalık süpermarket alışverişlerinin daha pahalı hale gelmesi anlamını taşıyor. Sadece bir örnek vermek gerekirse, sayısız üründe kullanılan şeker, geçen hafta on yıldan fazla bir süredir en yüksek seviyeye yükseldi.
Hükümetler için enflasyona karşı alınacak önlemler çok daha acil hale gelmeye başladı. Kıtada birçok aile geçimini sağlamakta zorlanıyor, işçiler daha yüksek ücret talebiyle Avrupa çapında grevler ve protestolar düzenliyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, halihazırda pahalı olan gıda fiyatlarının daha da fazla yükseltebilecek gelişmeler de otoriteleri endişelendiriyor. Hane halklarının huzursuzluğu ise had safhada. Fiyat artışlarını daha da kötü hale getirebilecek gelişmelerin en tepesinde OPEC+’ın hafta sonu aldığı üretimi kısma kararı var. OPEC+ sonrası yükselen petrol fiyatları yerel enerji maliyetlerini ve enflasyonu yükseltme tehdidini beraberinde getiriyor.
Bloomberg haberine göre, Rabobank Group Kıdemli Ekonomisti Maartje Wijffelaars, Euro Bölgesi'nin bazı bölgelerinde, gıda fiyatları İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde görülmemiş bir hızda yükseldiğini söyledi. Geçen haftaki veriler, Euro Bölgesi enflasyonunun mart ayında %6,9'a gerilediğini gösterdi. Fransa’da ise enflasyon %6,6’ya geriledi. Ancak gıda fiyatlarındaki artışlar yaklaşık %16'ya yükseldi. Gıda enflasyonunun %20’nin üzerine tırmandığı Almanya için de benzeri bir hikaye geçerli.
Tüm bu gelişmeler özellikle düşük gelirli ülkeler olmak üzere daha fazla Avrupa hükümetini fiyat artışlarının önünü almak için uygulanan olağanüstü önlemlerin sayısını artırmaya teşvik ediyor. Portekiz, temel ürünler üzerinde uygulanan vergileri ıskartaya çıkarırken, Fransa süpermarketleri kâr marjlarını azaltmaya zorladı. İsveç bakkalların denetlenmesi sürecini hızlandırdı.
Oxford Economics Avrupa İktisadı Başkanı Angel Talavera konuyla ilgili açıklamasında, “Bunun Avrupa gibi bir yerde olacağını düşünmezsiniz ama gıda fiyatları %15-20’yle yükseliyor. Hatta bazı ürünlerde bu artış daha da fazla. Hükümetler giderek daha çok endişeleniyor. Gıda enflasyonu insanları sinirlendirir. Bu özellikle de seçim ekonomileri için gerçekten zarar verici bir durum” ifadelerine yer verdi.
Gıda enflasyonu ile mücadele, daha düzenli olan enerji piyasalarına yapılan müdahalelerden daha karmaşıktır. Kuraklıktan ve ticaret akışındaki aksaklıklara, gübre maliyetlerinden ve kuş gribi gibi hastalıklara kadar birçok faktör fiyatları yükseltiyor. Tüm bu faktörlerin en tepesinde ise daha yüksek enerji ve işçilik maliyetleri gıda üreticilerini ve yetiştiricilerini baskı altında tutuyor.
Hükümetlerin müdahaleleri şimdilik fiyat artışlarının boyutuyla karşılaştırıldığında sınırlı kaldı. Ancak göstergeler endişelerin arttığına işaret ediyor. Avrupa hükümetleri tarafından son aylarda gerçekleştirilen başlıca gıda fiyatlarını sınırlama önlemleri şöyle:
Vergi indirimleri
Gıda fiyatlarının yıllık bazda %20'den fazla arttığı Portekiz, temel gıda maddelerinden oluşan bir sepet için katma değer vergisini geçici olarak sıfıra indirecek. Akdeniz ülkesi, Polonya ve İspanya da dahil olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin katıldığı bu önleme en son başvuran ülke oldu.
İspanya'da, vergi indirimleri ekmek ve zeytinyağı gibi temel tüketici ürünlerini kapsıyor. Ancak bu önlemler fiyatlardaki acımasız artışı durdurmak için yeterli olmadılar.
Bu, yıl sonuna kadar seçimlerle karşı karşıya olan Başbakan Pedro Sanchez fiyatların düşürülmesi yönünde daha fazla baskı altında. İspanya koalisyonunun küçük ortağı olan aşırı solcu Unidas Podemos Partisi gıda fiyatlarında üst limit ve 20 temel gıda maddesinde %14’lük indirim çağrısında bulundu.
Polonya gıda ürünlerinde sıfır vergi uygulamasını bu yılın ilk yarısına kadar yürürlükte tutmayı planlıyor. Bu süre daha da uzatılabilir. İtalya ise makarna, ekmek ve süt gibi temel ihtiyaç ürünlerindeki vergileri düşürmeyi değerlendiriyor
Fiyat üst limiti
Gıda fiyat üst limiti birçok hükümetin uygulamaktan çekindiği agresif bir devlet müdahalesi niteliğinde. Üstelik eğer Macaristan örneği göz önünde bulundurulursa bu tür önlemler kolayca ters tepebilir. 2022’nin başında gıda fiyat üst limiti getiren Macaristan’da gıda fiyat enflasyonu o tarihten bu yana neredeyse %50 yükseldi.
Üst limit perakendecileri belirli malları zararına satmak zorunda bıraktı. Perakendeciler zararlarını telafi etmek için diğer ürünlerdeki fiyatları olağanüstü bir şekilde artırdı. Ülke adeta kısa bir süreliğine komünist geçmişine geri döndü, perakendeciler Noel'e kadar patates gibi temel gıdaları karneye bağladı. Uygulama tüketiciler için kıtlık yarattı.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban geçen hafta yaptığı açıklamada, adımların enflasyona yardımcı olduğunu, ancak "yapay bir müdahale olduğu için arzı tarafını türbülansa sürüklediklerini" kabul etti.
Uluslararası Para Fonu (IMF) geçen ay, fiyat artışlarının geçişini azaltan önlemleri "optimal olmayan" önlemler olarak eleştirdi. Zira bu tür mallar pahalı ve gerçekten ihtiyaç duymayanlar da uygulamalardan fayda sağlayabiliyor. Ekonomistleri, hedef odaklı nakit transferlerinin "savunmasız hane halkları üzerindeki yükü hafifletmenin en uygun maliyetli yolu" olduğunu söyledi.
Perakendeciler kârından olacak
Birçok hükümet için asıl zorluk piyasaları bulandırmadan tüketicilerin korunacağı bir dengeyi bulabilmekte.
Yükselen gıda maliyetlerinin enflasyonun şubat ayında Fransa’de euro döneminin rekor seviyesine ulaşmasına neden oldu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, emeklilik reformlarına karşı kitlesel protestoların da baskısı altında.
Makron yönetimi düşük fiyatlı temel tüketici ürünlerine Fransa ulusal bayrağının renklerinden oluşan bir etiket yerleştirmeyi ve süpermarketlerden bu ürünlerde fiyat indirimine gitmelerini istiyor. Raporlara göre şirketlerin uygulama sonucu üç ay içinde kâr marjlarında birkaç yüz milyon euroluk darbe alacağı tahmin ediliyor.
Portekiz'in sosyalist hükümeti de fiyatları düşürmek için perakendeciler ve gıda üreticileriyle birlikte çalışıyor. Ülkenin en büyük süpermarket zinciri Modelo Continente, müşterileri harcamalarını kısmaya zorlayan bazı artışları absorbe etmek için daha düşük kâr marjlarını kabul etmeye istekli olduğunu açıkladı.
Daha sıkı denetlemeler geliyor
Tüketicilerin baskı altında olması ve birçok işletmenin yüksek kârlarını koruması nedeniyle enflasyon acı tarafının tüketicilere yansıtıldığı yönündeki suçlamalar da yaygınlaşıyor.
Portekiz'deki süpermarket zincirleri fiyat denetimlerinin hedefi haline geldi. İspanya, vergi indirimlerinin tüketiciler için daha düşük fiyatlara dönüşmesini sağlamak amacıyla mağazalar, nakliye firmaları ve gıda yetiştiricileri ile aylık toplantılar gerçekleştiriyor.
İsveç'te, bakkallar, gıda fiyatlarının 1950'lerin başından bu yana en hızlı şekilde arttığını gösteren verilerin ardından artan bir incelemeyle karşı karşıya kaldı. Bu durum fiyat üst limiti için çağrılarına yol açtı ve ülkenin en büyük üç gıda perakendecisi maliye bakanı tarafından görüşmeye çağrıldı.
İsveç market sektörünün neredeyse %90'ının sadece üç perakendecinin hakim. Ülke bu alandaki rekabeti denetlemekten sorumlu kurumun finansmanını artıracak.
Norveç de benzer hamleler yapıyor. Baltık ülkesi gözlemci kurumuna "rekabet sorunlarını gördükleri yerde daha erken ve daha kapsamlı" şekilde müdahale edebilmesi için "daha fazla güç" verileceğini açıkladı.
OECD bölgesinde enflasyon geriledi
Dünya OPEC+’ın kararını tartışıyor: Neden şimdi?
Asya borsalarında OPEC+ kararı sonrası pozitif seyir