FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Geçtiğimiz yıl iş dünyasında ‘sessiz istifa’ hareketi moda olmuştu. Genç çalışanlar işlerinden zevk almadıkları ancak finansal açıdan ihtiyaç duydukları için işlerinden sessizce vazgeçmişlerdi. Şimdiyse çalışanlar bunun tam tersi bir stratejiyi benimsiyorlar. Fortune’un haberine göre bu yeni akımın adı “bilinçli istifa”.
Bu akımda çalışanlar sadece mental olarak ayrılmak yerine tepkilerini istifalarını vererek gösteriyorlar.
Net Positive Employee Barometer’ın ABD ve İngiltere'de 4.000'den fazla çalışanla yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, çalışanların çoğunluğu şu anda toplumsal refahı ve çevreyi iyileştirmeye yönelik kurumsal çabalardan memnun değil. Çalışanların neredeyse yarısı, bir işverenin değerleri ile kendi değerleriyle uyuşmuyorsa istifa etmeyi düşünüyor. Çalışanların üçte biri bu nedenle istifa etmiş. Bu rakamlar Z kuşağı ve Y kuşağı çalışanları arasında daha da yüksektir.
Araştırmayı yaptıran eski Unilever CEO'su Paul Polman konuyla ilgili açıklamasında "Bilinçli bir istifa dönemi yaklaşıyor" dedi.
Araştırmanın sonuçları KPMG’nin son verileriyle de uyuşuyor. Big Four devi İngiltere ofis çalışanlarının %20'sinin ESG faktörleri eksik olması halinde bir iş fırsatını reddedeceğini ortaya koydu. Glassdoor’un benzeri bir araştırması iş arayan her beş çalışandan birinin kendi değerleriyle uyuşan işverenlerle çalışmak istediğini gösterdi.
Çalışanlar neden 2023'te 'bilinçli istifa' ediyor?
Son üç yılda birçok farklı kariyer akımının ortaya çıktığını belirten Black Isle Group CEO’su Jeremy Campbell pandemi döneminin ‘bilinçli istifa’ akımına yol açtığını söyledi.
Campbell, “Birçok insanın iş hakkında tamamen farklı düşünmesini sağladı. Bu değişimi gezegeni öldürdüğümüzün farkındalığıyla birleştirin. İnsanların çalışma şekilleri ve çalıştıkları şirketlerden ne bekledikleri hakkındaki zihniyetlerini yeniden programlayan iki güçlü gelişme bir araya geliyor” dedi.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Kovid-19'un ardından devam eden işgücü kıtlığı, güç dengesini çalışanların lehine çevirdi. Pandemi sebebiyle azalan işgücü özellikle ABD’de istihdam piyasasını sıkılaştırdı. Çalışan kesiminse işlerinden vazgeçebilme opsiyonları güçlendi.
Glassdoor Kariyer Trendleri Uzmanı Jill Cotton söz konusu tablonun iş değiştirme konusunda artan hoşgörüyle de birleştirilmesi gerektiğini söyledi. Cotton, “Çalışanlar, işverenlerinin verilen sözlerde ilerleme kaydetmediğini veya şirketin misyonunun artık kişisel değerleriyle uyuşmadığını hissederlerse başka yerlere göz atma konusunda daha fazla kendilerine güveniyorlar” dedi.
Üstelik Cotton’a göre bu güç değişiminin çalışanlarından "işyerinde değişim talep etmesi için kaldıraç" niteliği de görüyor. Kariyer trendleri uzmanı “çeşitlilik, kapsayıcılık ve kurumsal sosyal sorumluluk” gibi temel konularda ilerleme kaydedilmemesi halinde çalışanların artık işverenleri tolere etmediğini düşünüyor.
Sürekli değişen kariyer trendlerine karşın bilinçli istifa trendi yakın zamanda kaybolacak gibi de gözükmüyor.
Kariyer uzmanı çalışanların her zaman şirketlerin kültürü ve değerleri hakkında endişe duyduğuna dikkat çekti. Ancak Cotton’a göre, şimdi oluşan farksa yetenekli çalışanların değerleri ile işverenlerin değerlerinin çelişmesi halinde istifa edebilmeleri için daha fazla fırsata sahip olmaları.
Küresel ekonomideki ters rüzgarların ortaya çıkmasıyla birlikte bunun değişeceğini uman işverenlerse hayal kırıklığına uğrayabilir. Zira işe alımların küresel olarak yavaşlamasına ve istihdamdaki gücün bir nebze do olsa işverenler tarafına geçmesine rağmen işgücü piyasasındaki sağlamlığın 2023 ve sonrasında da devam etmesi bekleniyor.
Yeni yöneticilere ancak iki yıl tahammül ediliyor
Zamanınızı nasıl daha akıllıca kullanabilirsiniz?
Zengin olmak için 4 şeyi hayatınızdan çıkarın