FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Aktif ve pasif fonlar arasındaki rekabet yıllardır küresel yatırımcıların sıklıkla tartıştıkları konular arasında yer alıyor. Ünlü borsa yazarı Mohamed El-Erian piyasalardaki son gelişmelerin yatırımcıların fon tercihlerini etkileyecek nitelikte olabileceğini yazdı.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, özellikle son yıllarda yükselişe geçen pasif fonlar, yatırımcıların çok düşük maliyetlerle bir endekse veya bir sektöre yatırım yapabilmesini sağlıyordu. Yatırım yöneticileri tarafından aktif bir şekilde yönetilen fonlarsa yüksek maliyetlerine rağmen sağladıkları ortalama getiriler nedeniyle popülerliğini kaybetmişti.
Cambridge Üniversitesi Finans Profesörü ve Allianz Baş Ekonomi Danışmanı El-Erian piyasalardaki likiditenin hızlı bir şekilde azalmasıyla birlikte aktif fonların sağladığı seçilmiş portföylerin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Ünlü ekonomist Financial Times’taki yazısında aktif fonların pasif fonlara göre avantajlarına dikkat çekti:
“Bunun neden böyle olduğuna dair basitleştirilmiş bir örnek vermek için öğrencilik günlerime geri dönüyorum. Bu yıllarda Eurail (Avrupa kıtası boyunca geçerli tren aboneliği) tipi bir imkanla Avrupa kıtasını dolaştım ve birçok kişinin yaptığı gibi restoranların sunduğu fiks menülerden yararlandım. Bu çeşitlendirilmiş, düşük fiyatlı ve uzun yemek listesinden seçim yaparken çok fazla bilgi sahibi olmam gerekmiyordu. Kısacası fiks menüler hem midemi doldurmak hem de masrafları düşük tutmak için iyi bir yoldu.
Bu menülerde sindirim zorluğu yaratma riskleri daha büyük ve daha değişken olsaydı farklı davranıp davranmayacağıma dair şüpheliyim. Böyle bir dünyada menünün farklılaşmasına çok daha fazla önem verirdim ve kendimi yerel malzemeler ve yemekler hakkında daha ayrıntılı bir bilgiyle donatmış olurdum. Yemek listemin aktif yönetimi benim için öncelikli olurdu. Bireysel menü seçimlerinde daha eğitilmiş bir bakış açısı edinmek isterdim.
Fiks menü yaklaşımını kitlesel olarak tercih eden yatırımcıların, yatırım ortamında devam eden değişimleri göze alarak artık bireysel güvenlik seçimlerine daha fazla dikkat etmeleri gerekiyor.”
El-Erian pasif portföy yaklaşımının, yatırım getirilerinin küresel faktörlerden avantaj sağladığı dönemlerde cazip olduğuna işaret etti. Ünlü ekonomiste göre geçtiğimiz on yılda merkez bankalarının uyguladığı düşük faiz oranları ve likidite bolluğu böyle bir piyasa ortamı yaratmıştı.
El-Erian, “Zombi şirketler ve kırılgan devlet tahvilleri bile çok fazla zorluk çekmeden veya iç reformlar yapmadan yeniden finanse edebilir haldeydi” diyor.
Ancak ünlü ekonomiste göre enflasyondaki yükselişler, merkez bankalarının faiz artışları ve piyasalara likidite enjeksiyonunun tersine çevrilmesi bu tabloyu da değiştirdi. El-Erian ABD, Avrupa ve Çin’de farklı nedenlerle ekonomiye ilişkin büyüme riskleri bulunduğunu belirtiyor. Baş ekonomist tüm bunlara ek olarak yatırım dünyasının “yıkıcı teknolojik yeniliklerin, jeopolitik gerilimlerin, tedarik zincirlerinin yeniden düzenlenmesinin ve toplumsal dokulardaki değişimin” etkisi altında olduğuna da dikkat çekti.
El-Erian bu tür piyasa ortamlarında fiyat dengesizliklerinin çok daha sık rastlanır hale geldiğini belirtiyor. Baş ekonomist, “Düşük likiditede ve kredibilitesi daha az olan zorlu piyasa segmentlerine genişletilen pasif stratejiler, temerrüde duyarlı şirketlerin ve tahvillerin çok ağır bir bileşenini içeren tuzaklara dönüşür” uyarısında bulundu.
Ünlü ekonomist, “Kısacası, içerisinde bulunduğumuz piyasa daha fazla seçiciliğin, akıllı yapılandırmanın ve dinamik varlık tahsisinin pasif yatırım araçlarındaki düşük ücretleri daha sık gölgede bıraktığı bir yatırım dünyasıdır. Uzun yıllar süren fiks menülerden sonra alakart seçime kısmi bir dönüşü garanti eden bir dünyadır” ifadelerine yer verdi.
ABD’de resesyon sesleri yükseliyor
Para piyasası fonlarındaki rekor ralli işareti mi?
BlackRock CEO’su ESG karşıtlarının hedef tahtası oldu