FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Üç yıl boyunca evde çalışmanın ardından şirket yöneticileri konu üretkenlik olduğunda çalışanlarıyla aynı noktada olmamaya başladı. Fortune’un haberine göre yöneticiler evde çalışmanın üretkenliği azalttığına inanırken çalışanlarsa olağanüstü bir şekilde yükselttiğini düşünüyor.
Harvard Business Review’da (HBR) yer alan bir makalede bu çok keskin görüş ayrılığının farklı parametrelere indirgenebileceği belirtildi.
İş günlerinin ne kadar verimli geçtiğini değerlendiren HBR araştırması çalışanların zihinlerindeki hesaplamada işe gidip gelme zamanının da dahil edildiğini gösteriyor. Bu nedenle evde çalışılan günlerde işe gidip gelmek zorunluluğunun olmaması büyük bir verim artışı sebebi olarak sunuluyor. Öte yandan yöneticilerse işyeri çıktısına odaklanma eğilimi gösteriyor ve personel verimliliğini düşünürken işe gidip gelme zamanını görmezden geliyor.
İşe gidip gelme süresi üretkenliğe dahil sayılır mı?
HBR araştırmasına göre iki taraf da haksız değil.
Araştırma öncelikle çalışan tarafından konuyu ele alıyor: “Bir işletmeden günlü 1000 dolar alan bir çalışan düşünün. Günde dokuz saat çalışırlarsa ve işe gidip gelmek için bir saat harcarlarsa, işte harcadıkları her saat için 100 dolar ücret alırlar. Ancak evden çalıştıkları günlerde, işe koydukları her saat için 111 dolar alıyorlar. Hala işe dokuz saatlik bir mesai harcıyorlar. Ancak ofise gidip gelmek için kişisel zaman, enerji ve para harcamak zorunda değiller.”
İşveren açısındansa durum daha farklı gözüküyor: “Bir işverenin bakış açısından, harcanan paraya göre daha az karşılık görüyorlar ya da aynı miktarda para için en azından daha mesai saati alıyorlar. Üretkenlik ancak çalışanın daha önce işe gidip gelmek için harcadıkları zaman içerisinde çalışmasıyla sağlanacaktır.”
Üretkenlik elbette sadece mesai için harcanan zamanla hesaplanmıyor. Ancak söz konusu fikir ayrılığı çalışanların neden evden çalışmayı bireysel üretkenlik kazancı olarak algıladığını patronlarınsa neden aksi görüşte olduğunu gösteriyor.
Bu görüş farklılığı, işletmeler personelden ofise geri dönmelerini istedikçe giderek daha önemli hale geldi. Zira İşverenler çalışanların hangi noktada olduğu konusunda daha fazla netlik talep ediyor.
Verimliliği artırmak için evden çalışmayı tercih eden çalışanlar, özellikle de ‘ofis günlerinde’ ofise gitmeyenler kendilerini işten çıkarılma riskiyle karşı karşıya bırakıyor olabilir. HBR araştırmasında, çalışanlara "Ofisten istenenden daha az günde çalışan işçilere ne olur?" diye sorulduğunda, üçte biri "Hiçbir şey" yanıtını verdi. Ancak, yöneticilerin çoğunluğu bu çalışanların kovulma riski taşıdıklarını belirtiyor.
Normlar değişiyor
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre pandeminin ardından birçok şirket evren çalışma politikalarını tanımlamaya başladı.
BlackRock, PwC ve Aviva gibi birçok şirket hibrit çalışma sistemini benimserken bazı şirketlerse evden çalışma uygulamalarını tamamen kaldırdı. Örneğin milyarder Elon Musk’ın Twitter’ı satın aldıktan sonra verdiği ilk emir uzaktan çalışma uygulamalarının kaldırılması oldu. Musk çalışanların haftada en az 40 saat ofiste kalmalarını beklediğini, yöneticileri tarafından onaylanmadıkça ofise gelmemenin otomatik olarak ‘istifa’ anlamına geleceğini açıklamıştı.
Fortune’un haberine göre Musk’ın eylemleri şirket içi liderlik konusunun en iyi örneği değil. Ancak mesajlar açıklık ve şeffaflık gösteriyor. Habere göre yöneticilerin uzaktan çalışma konusunda çalışanlarını beklentilerine uygun hale getirmesinin anahtarları da bu. Zira Musk ile aynı pencerede düşünmeyen binlerce çalışan açıklamanın ardından istifa kararı almıştı.
'Uzaktan çalışma yasa tasarısı Rusya'dan kaçışları hızlandırabilir'
Uzaktan çalışanlar eskiye göre daha mı fazla çalışıyor?
'Evden' değil 'lüks gemi'den çalışacak... 12 yıllık bilet aldı