FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Uluslararası çapta yapılan bir ankete göre iş dünyasında kadın liderlere yönelik önyargılar artıyor. Çalışmanın en endişe verici olan kısmı ise, lider pozisyonlar kadınlar hakkında genç nesillerin ebeveynlerinden veya büyükanne ve büyükbabalarından daha az ilerici görüşlere sahip olmaları.
Reykjavik Liderlik Endeksi her yıl gerçekleştirdiği anket araştırmasında insanların kadın liderleri nasıl algıladıklarını inceliyor. Forbes’un haberine göre bu yılki ankette kadın liderlere yönelik olumsuz sonuçlar dikkat çekti. Araştırma, uluslararası lobi örgütü Women Political Leaders (Kadın Siyasi Liderler) ve kamu politikası ve danışmanlık şirketi Kantar Public işbirliği ile 14 ülkedeki 10 bin katılımcıyla gerçekleştirildi.
Kadın liderlere yönelik algı, anketin ilk kez yapıldığı 2018 yılından bu yana geçen yıl ilk kez azaldı. Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İngiltere ve ABD'yi içeren G7 ülkelerinde, katılımcıların yarısından azı (%47) ülkelerinde büyük bir şirketin CEO'su olarak bir kadını gördüklerinde çok rahat hissedeceklerini söyledi. Bir yıl önceki araştırmada ise bu oran %54'tü.
Kadın politikacıların liderlikleri konusundaki algı da CEO’lardan çok farklı değildi. G7 ülkelerinin sadece %45'i ülkelerini yöneten kişinin bir kadınla olması ihtimalini rahat bir şekilde kabul edebiliyor. Bu oran 2021 yılında ise %52. Kadınlarsa kadın liderleri erkeklerden biraz daha olumlu karşılıyor. Ancak araştırma kadınların hâlâ kendi cinsiyetlerine karşı önemli önyargılar taşıdığını ortaya koydu.
Genç nesillerde önyargılar daha fazla
Araştırma şaşırtıcı bir şekilde nesiller arasındaki farkı da ortaya koydu. Amerika Birleşik Devletleri'nde ve ankete katılan çoğu ülkede, genç insanlar (18-34 yaş arası) cinsiyet ve liderliğe yönelik en az ilerici görüşlere sahipti. Yaşlı insanlarla karşılaştırıldığında, genç nesillerin erkeklerin ve kadınların liderlik rolleri için eşit derecede uygun olduğunu düşünme olasılıkları önemli ölçüde daha düşük.
Kantar Public'in Küresel CEO'su Michelle Harrison, verilerin kuşak farklılıklarının veya kadın liderlerin kabul edilebilirliğindeki azalmanın nedenlerini açıklamadığını belirtiyor. Ancak Harrison yine de bu durumun mevcut ekonomik ortamla ilişkili olabileceğini düşünüyor. CEO açıklamasında, “Ekonomik kriz zamanlarında, insanların daha güvenli bölgelere geri dönmesini görme eğiliminde olduğunu biliyoruz” ifadelerine yer verdi. Erkeklerin iktidar pozisyonlarında olması gibi geleneksel rollere geri dönmek, insanların bu tür zamanlarda kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlayabilir.
Anketler ne kadar güvenilir?
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre dünya çapında cinsiyet eşitliğini teşvik etme çabalarının devam etmesine rağmen erkeklerin liderlik için kadınlardan daha uygun olduğunu öne sürmek gibi klişeler net bir biçimde etkilerini devam ettiriyor. Bununla birlikte bu tip araştırmaların kadın liderlerin işe alınmasında veya seçilmesinde rol oynadığını düşünmeden önce dikkatli olunması gerekiyor.
Psikologlar, bu gibi anket çalışmalarında insanların genel olarak kadın liderler hakkında soru sorulduğunda klişelere başvurma olasılığının daha yüksek olduğu sonucuna ulaşıyor. Ancak, tanıdıkları gerçek bir kadın lider hakkında soru sorulduğunda, klişeleri kullanma olasılıkları çok daha düşüyor. Bunun nedeni ise birisi hakkında ne kadar çok şey bilirsek, bu kişileri klişeleştirme olasılığımızın o kadar düşük olması.
Yine de kadın liderlerle ilgili klişeler, dünyanın dört bir yanındaki potansiyel seçmenlerin ve çalışanların zihinlerine açıkça ağırlığını hissettiriyor. Bu önyargılar şüphesiz seçimleri, işe alım kararlarını, ücret eşitsizliklerini, terfileri ve gündelik söylemleri etkiliyor.
İzlanda örnek oldu
Araştırmada küçük bir ülkenin cinsiyet eşitliği kazanımlarında büyük bir rol model olarak hizmet verdiği de görüldü. İzlanda sakinleri, ankete katılan diğer ülkelerden çok daha fazla eşitlikçi bir tavır sergiledi.
Cinsiyet eşitliği söz konusu olduğunda, İzlanda doğruları yapmasıyla dikkat çeken bir ülke. Dünyada doğrudan bir kadın Cumhurbaşkanı seçen ilk ülke olan İzlanda, 2018'de eşit işe eşit ücret konusunu yasalara bağlı kılan ilk ülke oldu. İzlanda hükümeti ayrıca ebeveynlere destek sağlayarak kadınların çocuk sahibi olduktan sonra işe dönmelerini kolaylaştırıyor.
Ancak Harrison, bu örneğin İzlandalıların sosyal normlara meydan okuma konusundaki acımasız çabalarıyla da ilgili olduğunu söylüyor. CEO İzlanda'da da kadın erkek eşitsizliğinin “henüz bitmemiş” bir sorun olduğunun anlaşıldığını ve çözümünün çok zor olduğunu söyledi.
Harrison, cinsiyet eşitsizliğini azaltmak isteyen ülkeler için çözümün sadece genç kadınlara yardım etmekle ilgili olmadığına inanıyor. Zira erkeklerin yeterli fırsatlara sahip olmalarını sağlamak çok önemli. CEO "Erkeklere de gözetmeliyiz. Böylece tehdit altında hissetmeyen erkeklere dönüşebilirler. Genç erkekleri doğru anlamazsak, toplumda cinsiyet eşitliği için bir umut yoktur" diyor.
Finans dünyası ‘menopoz tabusunu’ yenmeye çalışıyor
AB, kadın-erkek arasındaki ücret eşitsizliğini sona erdiriyor
İran BM Kadın Birimi'nden ihraç edildi