FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Dünyaca ünlü lüks tüketim firması LVMH Moet Hennessy Louis Vuitton’ın Baş Mali Sorumlusu (CFO) Jean-Jacques Guiony salı günü, “Lüks tüketim genel ekonomi için bir gösterge değildir” açıklamasında bulundu.
Bloomberg yazarı Andrea Felsted bu söylemin çok doğru olduğunun altını çizdi. Zira LVMH’in üçüncü çeyrek ticari rakamlarına bakıldığında dünyanın karşı karşıya olduğu jeopolitik krizler, yükselen enflasyon ve borsalardaki çöküş adeta yokmuş gibi görünüyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre lüks ürün perakendecisi 30 Eylül tarihine kadar olan üç aylık dönemde şirket evliliği ve satın almalar ve döviz hareketleri hariç satışlarda %19’luk kâr bildirdi. Moda ve deri ürünlerinden elde ettiği organik gelirleri %22 arttı. Her iki sonuç da analistlerin beklentilerini geride bıraktı.
Ancak Felsted yatırımcıların yine de dikkatli olması gerektiği konusunda uyarıyor. Seyahat kısıtlamalarının hafiflemesi ve güçlenen dolar nedeniyle birçok Amerikalının Avrupa’da seyahat ederek bu avantajı kullanması üçüncü çeyrek için beklentileri her hâlükârda yüksek tutuyordu. Şimdiyse LVMH önümüzdeki bilanço sezonu için çok yüksek bir çıta belirlemiş oldu. Bu yüksek hedefler aynı zamanda sanayi devleri için dahi risklerin yükseldiği bir zamanda geldi.
Lüks tüketimde Avrupa’nın son dönemde yıldızı parlamış olsa da sektörün en önemli itici güçleri genellikle ABD’li ve Çinli tüketicilerdir. Bloomberg yazarı her iki taraf için de belirsizliklerin ciddi derecede arttığını belirtiyor.
ABD’li lüks tüketiciler yavaşlayan ekonomik büyümeden ziyade şoklara karşı daha savunmasızdır. Bu durum ABD’li zenginlerin borsalardaki dalgalanmalar karşısında daha endişe verici bir noktaya getiriyor. LVMH, ABD'li müşterilerden gelen talebin ikinci çeyrek ile ‘az çok’ aynı doğrultuda olduğunu belirtiyor. Ancak holdingin lüks saat ve mücevher markası Tiffany’deki yavaşlama izlemeye değer.
Şirket, gümüş işletmesindeki zayıflığın, müşterilerin altını tercih ettiği enflasyonist bir ortamdan kaynaklandığını söyledi. Ancak bazı marjinal lüks tüketicilerin bütçelerine daha fazla dikkat etmeye başlaması da ihtimaller arasında.
LVMH'nin anakara Çinli müşterilerine yaptığı satışlar, Kovid-19 kısıtlamaları nedeniyle sabit kaldı. Bu ikinci çeyrekle karşılaştırıldığında bir gelişme ancak bir toparlanma olarak isimlendirilmekten çok uzak. Ülkedeki lüks ürün talebi, pandemik kısıtlamaları ve karamsarlaşan ekonomik görünüm nedeniyle bulanık kalmaya devam ediyor.
Hayat normale dönse bile, karantinalar ve özgürlük arasında iki yıl geçirdikten sonra, tüketicilerin 2020'deki ilk Kovid dalgasının ardından Çin'in yeniden açılmasıyla yaptıkları gibi aynı lüks harcamalarını gerçekleştireceklerinin garantisi yoktur.
Seyahat sektörü ise tam bir bilinmez. Güçlenen dolar Avrupa’ya gelen ABD’li sayısını artırarak daha fazla dolar harcamasını getirebilir. Çin'deki kısıtlamaların önemli ölçüde gevşetilmesi, Avrupa'da daha fazla Çin turizmine ve Paris veya Milano'da daha cömert harcamalara yol açabilir. Ancak bunun gerçekleşmesi için şimdilik hâlâ beklemek gerektiği anlaşılıyor.
Kriz olsa bile LMVH'de keyifler yerinde
Tüm bu sorunlara rağmen LVMH lüks şirketler arasında en iyi görünen firma olarak öne çıkıyor. Bloomberg Intelligence verilerine göre firma en büyük ve en güçlü bilanço defteriyle 2024’ün başına net nakit pozisyonu ile ilerliyor. Bu sayede diğer lüks firmalar maliyet kesintisine giderken LVMH pazarlamaya yatırım yapabilecek ve belki de yeni bir satın alım işlemi gerçekleştirebilecek. Firma içecekler ve güzellik ve bakım alanında başarılı bir şekilde çeşitlendirme gerçekleştirdi ve sektörün en başarılı markalarından ikisi olan Louis Vuitton ve Christian Dior’un sahibi.
Eğer lüks alıcılar alışverişlerini düşürse dahi muhtemelen en çok takdir edilen markalara odaklanacaklar. Ve eğer iki çanta yerine bir çanta alacaklarsa muhtemelen bu bir çantaya daha fazla ödeme yapacaklar. LVMH ve rakibi Hermes International pazardaki bu daralmadan kâr sağlayabilir.
Sektördeki asıl sorun daha az bilinen markalar için olacak. Buradaki tek istisna Prada SpA. Z Kuşağı sayesinde geri dönüşe geçen firma genç müşterilerine şapkalarını ve logolu ayakkabılarını satıyor. Eğer İtalyan şirketi bu talebi lüks el çantalarına yönlendirebilirse satışlarında sürpriz bir artış görebilir.
Gucci ve Burberry risk altında
Makro ortam Gucci gibi lüks markaların sahibi olan Kering SA için daha zorlu. Lüks marka yöneticisi holding, Yves Saint Laurent ve Balenciaga gibi diğer markalarının gücünden faydalanması gerekiyor. Ancak en büyük markasını sektörde olası bir gerilemede sırasında yeniden yönlendirmesi zor bir iş olacaktır.
Burberry Group da ekonomideki bir zayıflama karşısında savunmasız bir durumda. Bununla birlikte, firmanın yeni tasarımcısı Daniel Lee, Kering'in Bottega Veneta'sında teslim ettiği başarılı çanta ve ayakkabı türlerini burada da yaratabilirse, Burberry yaklaşan bir krizde ayakta kalabilir.
LVMH'den Guiony, "Herkes resesyondan bahsediyor, ancak henüz kimse görmedi" açıklamasında bulunmuştu. Eğer bu resesyon gelirse bu süreçte LVMH’in de en dayanıklı firmalardan biri olması bekleniyor. Ancak "lüks ekonomisi" yanlış yöne giderse, hiç kimsenin bu krize karşı bağışıklığı olmayacaktır.
Çin pazarı kentlerden ibaret değil
Yatırımcıların FED beklentisi cevapsız kalacak