Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD ekonomisi resesyona doğru sürükleniyor. Yatırımcılarsa bir resesyonun gerçekleşme ihtimalini değerlendirmek için banka bilançolarına odaklanıyorlar.
Büyük bankalar bilanço raporlarını bu hafta içerisinde yayınlamaya başlayacaklar. Banka yöneticilerin ekonomiye ilişkin söyleyecekleri ise yatırımcılar için şirketlerin kârlılık oranlarından bile daha önemli olabilir.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre Wall Street bankaları müşteri portföyleri gerekçesiyle Amerikan hane halklarının finansmanına dair diğer şirketlere göre çok daha geniş bir bilgiye sahip. Son zamanlarda bankaların ABD ekonomisine ilişkin öngörüleri ise aynı doğrultuda değil. Bu görüş farklılıklarını açıklayansa iyi bir neden var.
ABD ekonomisi rekor seviyedeki enflasyonun yanında ikinci çeyrekte bazı umut verici ekonomik verilere de sahne oldu. Bir tarafta yükselen enflasyon işletmeleri ve hane halklarını zor durumda bırakarak ekonomiye ilişkin daha karamsar bir tablo çizerken diğer tarafta sağlamlığını koruyan istihdam ve tüketici harcamaları verileri pozitif öngörüleri destekledi.
Tüm bunlara rağmen sallantıda olan Çin ekonomisi ve Rusya’nın küresel emtia piyasalarını altüst eden Ukrayna’yı işgali belirsizlik ortamının devam etmesine sebep oluyor. Financial News’in haberine göre geçtiğimiz aylarda JPMorgan’dan yayınlanan bir anket araştırmasında ABD’deki orta ölçekli işlemelerin sadece %19’unun ekonomi için iyimser olduğu görülüyor. Bir yıl öncesinde ise bu oran %75’ti.
Nisan ayındaki son bilanço turunda JPMorgan, ekonomide olası bir zayıflığa hazırlanmak için 900 milyon dolarlık yeni fon ayırdığını açıklayarak Wall Street'i şaşırtmıştı. Bu bilanço sezonunda ise diğer bankaların da aynı yolu takip edip etmediğini izlemek gerekiyor.
Durum ne olursa olsun, banka bilançolarının büyük ölçüde daha düşük olması bekleniyor. Zira karşılaştırmalı olarak bakıldığında bir yıl önceki bilançoların aşırı güçlü olduğu biliniyor. Wall Street bankaları geçtiğimiz yıl satın alma ve şirket evliliği pazarındaki güçlü yükselişten faydalanarak yatırım bankacılığı alanında güçlü kârlar elde etmişti. Ancak şirket patronları şimdilerde ise köşelerine çekilmiş durumda. Ayrıca bankalar geçtiğimiz yıl olası bir kredi kaybı dalgası ihtimaline karşı ayırdıkları likiditenin bir kısmını serbest bırakıyorlardı. Bu da geçen yılın güçlü bilançolarına ek kârlılık oranı olarak yansıyordu.
Factset verilerine göre ABD’nin en büyük altı bankasının ikinci çeyrekte 27,2 milyar dolar bileşik kâr raporlaması bekleniyor. Bu rakamlara göre bankaların kârlılık oranları ilk çeyreğe göre %10 ve bir yıl öncesine göre %35 azalacak.
JPMorgan ve Morgan Stanley’nin bilançolarını gün içerisinde paylaşması bekleniyor. Wells Fargo ve Citigroup, 15 Temmuz’da Bank of America ve Goldman Sachs ise 18 Temmuz’da ikinci çeyrek bilançolarını paylaşacak.
ABD'li bankaların karları ikinci çeyrekte düştü
Financial News’in haberine göre banka bilançolarında izlenmesi gereken detaylarsa şöyle:
Yatırım ve ticaret bankacılığı
Wall Street bankaları pandemi zirvelerinden gerçek dünya seviyelerine dönüyor. Satın alma ve şirket evliliği aktiviteleri tarihsel olarak hala yüksek seviyelerde görünse de Dealogic rakamlarına göre sözleşme oranları geçen yılın ikinci çeyreğine göre %24 azaldı. İlk halka arz işlemleri ise neredeyse durma noktasına geldi. Deutsche Bank analistleri, yatırım bankacılığı ücretlerinin ikinci çeyrekte sektör genelinde muhtemelen %45 ila %50 oranında düştüğünü belirtiyor.
Yine de bankalar için pozitif bir durum da söz konusu. Hisse senetleri, tahvil ve emtia piyasalarındaki yüksek volatilite bankaların ticaret masalarına büyük bir destek sağlayabilir. JPMorgan’ın Mayıs ayı ticaret verilerinin %15 ila %20 yükselmesi bekleniyor. Citigroup ise ticaret gelirlerinde %25’lik artış bekliyor.
Faiz oranları
Faiz oranları ikinci çeyrekte çok daha yükseldi. ABD Merkez Bankası (FED) Mayıs ayında 50 Haziran ayında ise 75 baz puanlık faiz artışı gerçekleştirdi. Ekonomi çevreleri bu ayın sonundaki para politikası toplantısında da yüksek bir faiz artışı bekliyor.
Normal şartlarda daha yüksek faiz oranları bankalar için olumlu bir gelişmedir. Zira oranlar yükseldikçe bankalar kredi vererek daha fazla para kazanırlar. Ancak bu sefer yatırımcılar faiz artışlarının olası bir resesyona sebep olacağı konusunda daha fazla endişeli görülüyor. ABD borsalarında işlem gören bankaların izlendiği KBW Nasdaq Banka Endeksi bu yılın başından itibaren %23 düştü. Son elli yılın en zayıf ilk yarısını tamamlayan endeks S&P 500’ün performansını takip ediyor.
Tüketici durumu
ABD’de haziran ayı enflasyon rakamları %9,1 yükselişle son 41 yılın zirvesinde geldi. İlk çeyrek bilançoları sırasında da enflasyon yükseliyordu fakat tüketiciler daha çok kredi kartlarına yükleniyordu. İkinci çeyrek bilançolarında tablonun nasıl oluşacağı ise merakla bekleniyor.
Bank of America CEO'su Brian Moynihan geçen ay yaptığı açıklamada, tüketicilerin hala bol miktarda parası olduğunu ve seyahat gibi büyük kalem harcamalara istekli olduklarını söylemişti. Yine de yükselen gıda ve enerji fiyatları karşısında tüketici güveni zayıflamaya devam ediyor. Michigan Üniversitesi'nin tüketici duyarlılığı göstergesi Haziran ayında tüketicilerin durumunun 1952'den bu yana en kötü seviyeye gerilediğini gösterdi. Araştırmaya göre pandemi sırasında tasarruf sağlayan hane halklarıysa masraflarını karşılamak için bu birikime başvurmak zorunda kaldı.
Krediler
Kredi piyasası pandeminin büyük bir bölümünde oldukça yavaştı. Ancak piyasanın bazı bölümleri toparlanmaya başlıyor.
ABD Merkez Bankası verilerine göre ABD bankalarındaki ticari ve sanayi kredileri Haziran ayı sonunda 2,7 trilyon dolara yaklaştı. Bu, Mart ayının sonundan bu yana %6 ve bir yıl öncesine göre %9 oranında bir artışa işaret ediyor.
Ancak konut satışlarında ve yeniden finansmanlarda pandemi kaynaklı yükselişin sonrasında mortgage kaynakları gün geçtikçe yavaşlıyor. Daha yüksek faiz oranları yeni mortgage alımlarını kısıtladı ve mevcut mortgage kredilerinin yeniden finanse edilmesini daha az cazip hale geldi.
Morgan Stanley: İkinci yarının rotasını bilançolar belirleyecek
Buffett’ın enflasyon stratejisi