FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Küresel hisse senetleri yatırımcıları ve ekonomistler bugün açıklanacak Mayıs ayı ABD enflasyon rakamları ve ABD Merkez Bankası (FED) kararı sonrası piyasalarda neler olacağını kestirmeye çalışıyor. Uzmanlara göreyse hem ekonomi hem de piyasalar toparlanma sürecine girmeden önce daha kötüsüne maruz kalacak. CNBC’nin dev şirketlerin mali işler müdürleri (CFO) ile gerçekleştirdiği CFO Konseyi anketi, şirket tepe yönetimlerinin de karamsar beklentiler konusunda fikir birliğine vardığını gösteriyor.
Ankete katılan CFO’ların %40’ından fazlası enflasyonu işletmeleri için 1 numaralı risk olarak görüyor. Anket sonuçlarına derinlemesine incelendiğinde ise jeopolitik krizler ile gıda ve enerji fiyatları arasındaki bağlantılar enflasyonun mevcut yüksekliğine sebep olan en önemli dış faktörler arasında görülüyor.
CFO’ların yaklaşık dörtte birlik bir kısmı (%23) bir numaralı risk faktörü olarak ABD Merkez Bankası’nı görüyor. Yüzde 14’lük bir kısım ise tedarik zinciri krizlerini birincil sorun olarak öne çıkarıyor. CNBC’nin haberine göre, ABD’de Biden hükümetinin petrol arzını yükseltmekte sorun yaşaması ve Rusya’nın Ukrayna buğdayını gemilerle taşıması gibi tartışmalar tedarik zinciri kriziyle ilgili endişelerin yeniden artmasına sebep oluyor. Ayrıca Rusya-Ukrayna savaşı bir bütün olarak CFO’ların bir numaralı risk faktörü olarak gösterdiği sorunlar arasında.
CFO’ların ciddi bir kısmı FED’in önünde sonunda enflasyonda kontrolü sağlayacağı fikrine katılmıyor. Katılımcıların sadece %54’lük kısmı merkez bankasına olan güvenlerini paylaşıyor. Bununla birlikte CFO’lar ABD ekonomisinin resesyona ilerlediği konusunda ise birleşiyor.
Katılımcıların %68’lik bir kısmı ABD’de bir resesyonun 2023’ün ilk çeyreğinde gerçekleşeceğine inanıyor. CFO’ların hiçbiri 2023’ün ikinci yarısında daha sonrasına ilişkin bir resesyon beklentisi taşımıyor. Yine hiçbir CFO ABD ekonomisinin resesyondan kaçabileceği fikrini taşımıyor.
CNBC CFO Konseyi ikinci çeyrek anketi zirvedeki finans yöneticilerinin ekonomiye ilişkin öngörülerini gösterir nitelikte. 22 büyük şirketin mali işler müdürleri ile gerçekleştirilen anket, 12 Mayıs ile 6 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Halihazırda yüzde 3 psikoloji sınırının üzerine tırmanan 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri CFO’ların %41’ine göre 2022’nin sonunda %4’e yaklaşacak. Ancak tahvil getirilerinin bu yıl sonunda %3,49’u geçmeyeceğini düşünen CFO’ların oranı da %41. Bununla birlikte marjlara bakıldığında tahvil faizlerinin daha hızlı yükseleceğine dair endişeler öne çıkıyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre Avrupa Merkez Bankası (ECB) geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada faiz oranlarında temmuz ayından itibaren artışa gideceğini açıkladı. ECB on yılın ardından ilk kez faiz oranlarını yükselteceğini açıkladı.
ABD ekonomisine ve küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentileri de zayıflamış durumda. Atlanta FED’in büyüme beklentilerini izleyen GDPNow göstergesi bu hafta içerisinde negatif revizyona gitti ve ABD ekonomisinin sadece %0,9 büyüyeceği öngörüsünü paylaştı. Hafta içerisinde Dünya Bankası’ndan yapılan açıklamada 1970’lerdekine benzer bir stagflasyon döneminin yaşanabileceği riskine işaret edildi. Dünya Bankası Başkanı David Malpass, “Birçok ülke için resesyondan kaçınmak zor olacak” ifadelerine yer verdi. Küresel ekonomik büyüme beklentilerini düşüren OECD’den de benzer yönde bir açıklama geldi.
CNBC anketine göre, enflasyonda ve faiz oranlarında yükselişin ardından CFO’ların beklentisi krizin bir sonraki ayağının borsalarda görüleceği yönünde.
CFOların %77’lik kısmı Dow Jones Endeksi’nin yeni bir zirveye ulaşmadan önce 30.000 puanın aşağısına düşeceği yönünde. Bu öngörü endeksin şu anki seviyesinden %9, 2022 zirvesindense %18 düşeceği anlamına geliyor. Borsalarda gerçekleşecek herhangi bir sıçrama ise CFO’ların %55’ine göre ‘ölü kedi sıçraması’ olarak tabir edilen bir yükseliş olacak. Bu tabir kısa süreli sıçramaların ardından endeksin düşük seviyelere geri döneceği anlamını taşıyor. CFO’lar enerji fiyatlarındaki yükselişin önümüzdeki altı ay boyunca tüm sektörlerde etkilerini hissettireceğini belirtiyor.
Ancak CFO’lar ekonomideki tüm kısa vadeli engellere rağmen yatırımlarını azaltmayı düşünmüyor. CFO’ların yüzde 36’lık kısmı gelecek yıl yatırımlarını artıracağını açıkladı. Bu oran bir önceki yıl açıklanan rakamların iki katını ifade ediyor. Katılımcıların yaklaşık yarısı ise (%46) şu anki harcama seviyelerinde kalacaklarını açıkladı.
Şirketler işe alım politikalarını da değiştirmiş değil. CFO’ların %54’lük kısmı 12 aylık süreçte çalışan sayılarını artırmayı planlıyor. Personel işten çıkarmayı değerlendiren CFO’ların oranı ise sadece %18.
Küresel piyasalarda gözler ABD enflasyon verilerine çevrildi
JPMorgan CEO’sundan ekonomik kasırga uyarısı
Küresel ekonomi için bir stagflasyon uyarısı da OECD'den