Yazdır
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Ukrayna'daki savaşın ve küresel resesyon tehdidinin ardından Avrupa bankalarının hisselerinde büyük çaplı satışlar hissedildi. Financial Times’ın haberine göre yatırım devi Capital Group’ın bir fon yöneticisi bu yıl tek başına 8 milyar euroluk bir Avrupa banka hissesi satışını gerçekleştirdi.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre 2,7 trilyon dolarlık varlığı yöneten dünyanın en büyük fon yöneticilerinden birisi olan Capital Avrupa banka hisselerini destekleyen birkaç aktif yatırımcıdan biri olarak öne çıkıyor. Zira yakın zamana kadar on yıllık bilançolarında depresif raporlar sunan, suistimal skandallarına konu olan ve 2008 Küresel Finans Krizi sonrasında yeniden yapılandırılan pazar payı kayıplarından sonra parya haline gelen Avrupa bankaları birçok yatırımcı için riskli bir finans yatırımı haline geldi.
Son birkaç yılda Capital’ın saygın portföy yöneticisi Nick Grace, Barclays, Deutsche Bank, Commerzbank, Société Générale, UniCredit, Santander, BNP Paribas ve UBS gibi bankalarda büyük çaplı bir portföy oluşturmuştu. Ancak, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin yol açtığı yükselen enflasyon ve düşen büyüme konusundaki korkular, Grace'i ve diğer portföy yöneticilerini bu hisselerde satış pozisyonuna geçmeye itti. FT haberine göre, söz konusu Capital yatırımcıları yılın başından bu yana bu banka hisselerindeki varlıkların 8,1 milyar eurosunu sattı.
Adım adım 8,1 milyar euroluk büyük satış:
Ocak-Mart aralığındaki satışlar
Capital, geçen yılın sonunda İspanya'nın Santander hisselerinin yüzde 2,7'sini elinde tutuyordu, ancak o zamandan beri 400 milyon euroluk hisse sattı ve Mart ayı itibariyle bankadaki varlıkları yüzde 2'ye düştü.
Mart ayı satışları
Capital, yüzde 3,6'lık bir hisseye eşdeğer 900 milyon sterlinlik Barclays hissesi sattı. Satış takip eden iki hafta içinde banka hisselerindeki yüzde 10'luk düşüşe katkıda bulundu.
Nisan ayı satışları
Capital fonları, Alman Deutsche Bank ve Commerzbank'ın sırasıyla 1,27 milyar euro ve 475 milyon euro değerindeki yüzde 5'lik hisselerini terk etti. Hisse senedi fiyatları, açıklandığında sırasıyla yüzde 11 ve yüzde 10 düştü ve birleşik piyasa değerlerinden 3 milyar euroyu sildi. Commerzbank'ın hisseleri o zamandan beri toparlanırken, Deutsche'nin hisseleri açıklamadan bu yana yüzde 20 düştü.
ABD'li özel sermaye grubu Cerberus, Deutsche ve Commerzbank'taki talihsiz beş yıllık tahminlerle aynı anda yatırımlarını gevşetmeye başladı.
Mayıs satışları
Raporlara göre Capital, Aralık ayı sonunda 2,4 milyar euro değerinde olan Hollanda bankası ING'deki yüzde 5'lik hissesinin tamamını sattı.
Yüzde 6,8’lik varlığıyla UniCredit’in en büyük hissedarı olan Capital, bu ay varlıklarını %4’ün altına düşürdü. Aynı zamanda SocGen’in de en büyük hissedarı olan Capital Mayıs ayında %7,8 olan varlıklarını %4,8’e düşürdü.
32 yıldır Capital için çalışan ve 160 milyar dolarlık EuroPacific Büyüme fonunu birlikte yöneten Londra merkezli Yeni Zelandalı yatırım uzmanı Grace Capital Group için daha derin bir hasar olabilecek pozisyondan korumak için kayıpları kabul etti.
11 Şubat'tan bu yana, STOXX Europe ve FTSE banka endeksleri sırasıyla yüzde 20 ve yüzde 14 düştü. Bu düşüşler bazı yatırımcılar arasında Avrupa bankalarının doğası gereği değersiz olduğu inancını yeniden alevlendirdi.
Butik varlık yöneticisi Algebris’in CEO’su Davide Serra konuyla ilgili açıklamasında “Santander, Standard Chartered, Barclays ve UniCredit, beş kat fiyat-kazanç oranıyla işlem görüyor. Savaş ve enflasyon açık bir risk oluştursa da böyle bir durum son 50 yıldır hiç olmamıştı" ifadelerine yer verdi.
Capital’ın banka hisse senetlerine karşı olan inanca dayalı yatırım hamlesi ve ardından hızlı bir şekilde çıkışı, dünyanın en etkili ve en gizli yatırımcılarından birinin iç yapısındaki işleyişe de ışık tutuyor.
Aktif yatırımcılar arasında Capital, fon yönetimi konusunda alışılmadık bir yapıya sahiptir. Her bir fonun uygun görülen şekilde yönetilmesi için paranın bir kısmını alan birden fazla portföy yöneticisi bulunuyor. Bu isimler uzmanlık alanları konusunda güçlü yatırım bahislerine girmeye teşvik ediliyor.
Grace’in iddiası Avrupalı bankaların değerinin altında olduğu ve varlıkları karşısında defter değerinin haksız bir şekilde indirimle işlem gördüğü yönündeydi. Portföy yöneticisi Avrupa bankalarının sermaye seviyelerini iyileştirdiklerini, daha küçük ve daha az riskli bilançolara sahip olduklarını ve faiz oranları arttıkça milyarlarca dolar daha fazla kâr elde etmeye hazır olduklarını ve kredi marjlarını iyileştirdiklerini düşünüyordu.
Buna ek olarak, Deutsche ve Barclays gibi yatırım bankaları, korona virüs pandemisi sırasında volatil piyasalardaki ticaret hacimlerinin artmasıyla ve M&A ve halka arz bankacılığındaki tarihi yükseliş sayesinde rekor bilançolar elde etmişti.
Grace ve diğer yöneticiler uzun zamandır beklenen bir konsolidasyonun sınır ötesi ve yerel birleşmeler yoluyla değer yaratacağını umuyorlardı.
Grace'in itibarı ve sicili şirket içinde birçok Capital yöneticisinin onunla birlikte yatırım yapmasına yol açmıştı. Diğer fon yöneticileri ise yıllardır yaptıkları gibi banka hisselerini desteklememişti.
Grace, küresel ekonominin Kovid-19'un ilk şokundan kurtulmasıyla ve merkez bankalarının on yıldan beridir ilk kez faizleri anlamlı bir şekilde yükseltmeye başlamasıyla iyi getiriler elde etmişti. Mayıs 2020'den bu yıl 11 Şubat'a kadar, Avrupa’da STOXX Europe Bankacılık Endeksi yüzde 95, İngiltere’de FTSE 350 Banka Endeksi yüzde 57 arttı.
Ancak Ukrayna’nın işgalinin başlamasından sonra Grace’in satışa geçmesiyle benzer pozisyonlara sahip portföy yöneticilerinin çoğu da aynı yolu takip etti. FT’nin haberinde Capital’ın petrol ve doğalgaz sektörlerindeki büyük pozisyonlarını koruduğu, sanayi ve kimya şirketlerindeki varlıklarını ise azalttığı belirtiliyor. Capital Group ise konuyla ilgili açıklama yapmayı reddetti.
Moody's: Avrupa bankacılık sistemlerinde görünüm durağan
AB'den Ukrayna'ya 600 milyon euroluk finansal destek