FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından Batılı devletlerin Ukrayna’ya uyguladığı ağır yaptırımlar ülke ekonomisini derinden sarstı. İşgalin başından bu yana birçok uluslararası firma ve kurum Rusya’daki hizmetlerini sınırladı veya tamamen durdurdu. Bankaların uluslararası iletişim sistemi olan SWIFT, Rusya Merkez Bankası dahil bazı Rus bankalarını sisteminden çıkaracağını açıkladı. Starbucks, McDonald’s, Coca-Cola, Netflix, Spotify ve bunun gibi bir birçok dünyaca ünlü firma Rusya’daki hizmetlerini durdurduğunu açıkladı. Medya sansürü endişeleriyle CNN ve Bloomberg gibi uluslararası yayın organları Rusya’daki yayınlarını durdurdu. ABD’nin geçtiğimiz gün açıkladığı Rus petrolü alımlarını durdurma kararı ise yaptırımlardaki son perde oldu.
Hem özel sektörden hem de Batılı devletlerden Rusya’ya uygulanan oldukça sert nitelikteki yaptırımlarda Rusya’daki muhalefetin elinin güçlendirilmesini hedefleniyor olabilir. Ancak finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in iktidarı yaptırımlar yoluyla kolay kolay kırılamayacak kadar güçlü gözüküyor.
Wall Street Journal’ın eski Rusya temsilcisi olan Lukas I. Alpert MarketWatch’taki yazısında Rusya’daki muhalefetin son 10 yıllık süreçte sesinin oldukça kısıldığını ve devlet medyasının nüfuzunu geliştirdiğini belirtiyor. Alpert’e göre ekonomik yaptırımlar sıradan Rus vatandaşlarının algısının değişmesinde yeterli olmayabilir. İşte Alpert’in o yazısı:
“2011'in sonlarında, on binlerce Rusya vatandaşı, seçimlere hile karıştığı iddialarıyla seçim sonuçlarının bozulmasını talep etmek için Moskova sokaklarına döküldü.
Vladimir Putin'in on yıl önce iktidara gelmesinden bu yana otoritesine karşı en büyük zorluk buydu ve krizin hemen bastırılamaması Rusya’ya değişimin geldiğine dair umut verdi.
O dönemde bir protestocu bana, ‘Burada suyun kaynamaya başlaması gibi bir dönem değişimi var ve bu noktadan sonra her şeyin mümkün’ demişti. Bu o zamana kadar görülmemiş bir iyimserlik seviyesiydi.
Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasıyla birlikte ülke ekonomisini cezalandırmaya yönelik yaptırımlar rubleyi ezdi, fiyatları yükseldi ve vatandaşların tasarrufları parçalandı. Sokak protestoları da yeniden başladı. Ancak halkın Putin rejimini sarsacak kadar güçlü bir tepki verdiğini hayal etmek zor.
Son on yılda Kremlin, protesto hareketinin izlerini sistematik olarak sessizleştirdi. Örgütleyicilerin çoğu artık yurtdışında yaşıyor. Protestoların en tanınmış figürü Alexei Navalny ise hapse atıldı.
Ülkenin geri kalanı içinse, devlet medyası aracılığıyla yıllardır giderek yoğunlaşan tek tip mesajların verilmesi kök salabilecek her türlü direnişi daha da baltaladı.
Rus nüfusu, Sovyet yönetimi altında onlarca yıllık benzer bir yaklaşımın ardından, yıllarca televizyonda bu tür yalan ve yanlış bilgiler tarafından bombalandıktan sonra Putin yönetiminde derin bir siyasi uykuya boğuldu. Neye inanacağınızı bilmiyorsanız neden ilgilenesiniz ki?
Pek çok kişi, Rusya'nın Kiev'de iktidarı ele geçiren Nazileri yerinden etmeye çalıştığına ve Ukrayna halkının Rus askerlerini açık kollarla karşıladıklarına ikna olmuş durumda. Devlet kontrolündeki televizyonda hiçbir şekilde, Ukrayna'daki sivil yerleşim yerlerinin tuzla buz edildiği ve ayrım gözetmeyen Rus bombardımanı sonucu ölen sivillerin kaçtığı görüntüler yer almıyor.
Kremlin'in resmi çizgisinden sapan herhangi bir haber kuruluşunu sert bir şekilde cezalandırmayı taahhüt eden yeni yasalar gereği, bağımsız medyanın geri kalan kısmı tamamen kapatıldı. Yabancı medya organları bile yeni yasalara uymamak için operasyonlarını kısıtlamak zorunda kaldı.
Sıradan Ruslar da Rusya'nın Sovyetler Birliği'nin çöküşünden kurtulduğu çalkantılı 1990'ların ardından Putin yönetiminde yaşam standartlarının geliştiğini gördüler. Maaşlar yükseldi. Ortalama insanlar yabancı arabaları ve Yunanistan ve Mısır'daki plajlarda yıllık tatillerini karşılayabilir hale geldiler. Yıllardır birçok insanın işleri velveleye vermek konusunda çok az ilgisi vardı.
Tüm muhalefetin acımasızca bastırılması ülkede Putin taraftarı olmayanların siyasi işlerle meşguliyetini zayıflattı. Hayatta kalmaları için çenelerini kapalı tutmaları daha iyiydi.
Rusya'nın aniden küresel çapta parya statüsüne getirilmesinin ve ekonominin çöküşünün bu dinamiği hızla tersine çevirmesini hayal etmek zor.
Diğer teori ise, yaptırımlar sonucu yatlarına ve denizaşırı villalarına el konulduğunu gören ülkedeki oligarkların derin ekonomik sorunlara cevap vereceği, ayağa kalkacağı ve Putin'i rota değiştirmeye iteceği yönündeki düşünce.
Ancak bu fikir Rusya'nın güç dinamiklerinin temellerine yönelik bir yanlış anlaşılmayı gösteriyor. Zira oligarklar liderlerini seçmiyor, Putin oligarklarının kim olduğunu seçiyor. Nüfuzları oldukça sınırlı. Bu yüzden ‘business class’ kesiminden bir saray darbesi pek olası görülmüyor.
Putin'in gücü, ülkenin tüm güçlü istihbarat teşkilatlarına, savunma kompleksine ve polis gücüne bağlı ve bunların hiçbirini yakın zamanda kaybetme olasılığı yok.
Belki yaptırımlar ve küresel savaş tehdidi Rusya'da uzun süredir uykuda olan muhalif güçlerini uyandıracaktır. Ancak bunun hızlı bir şekilde gerçekleşmesi olası görünmüyor.”
Rusya’nın ‘dijital demir perdesi’ ne kadar güçlü?
Ukrayna: Ruslar Kiev'i ele geçirmeye hazırlanıyor
Rusya'da hamburger karaborsada