FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Kripto paraların kurumsal şirketler tarafından kabul görmesiyle birlikte şirketlerin mali yapısı yeniden mercek altına alınmaya başlandı. Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre şirketlerin bilanço raporlarında söz konusu dijital varlıkların değeri büyük bir önem taşıyor. Financial Times yazarı Francine Mckenna konuyla ilgili yazısında kripto varlıklara yönelik net muhasebe kurallarının olmamasını eleştirdi. Mckenna’ya göre, düzenleyici kurallardan yoksun olan şirketler kripto paralara üzerinden mali stratejilerini yönlendirebilir hale geldiler. Finans yazarı bilanço kayıtlarındaki bu yasal boşlukların yatırımcı kararlarını yanlış yönlendirebileceğine dikkat çekiyor. İşte Mckenna’nın o yazısı:
“Dijital varlıkların artan kullanımına rağmen, şirketler bu varlıkları tuttuğunda ne yapılması gerektiğine ilişkin muhasebe kuralları hala büyük bir boşluk içeriyor. Yatırımcılar bu son derece değişken yatırımlarda daha fazla netliği hak ediyor.
Ne ABD’de ne de uluslararası alanda muhasebe kuralları özellikle Bitcoin veya stablecoinler gibi dijital varlıklardan bahsetmiyor. Bugüne kadar sadece, Amerikan Yeminli Mali Müşavirler Enstitüsü'nden bu yönde bağlayıcı olmayan muhasebe yönergesi geldi ve bu yönerge Haziran 2019'da Uluslararası Finansal Raporlama Standartları'nın düzenleyici yönergeleriyle benzer yönde ilerliyor.
Kuruluşların yönergeleri yoruma tabidir, ancak her ikisi de kripto yatırımlarının maddi olmayan varlıklar olarak hesaplanması gerektiğini öne sürmektedir. Değerlerindeki ayarlamalarsa yalnızca fiyat düşüşleri için yapılır. Varlıklarda, satış yapılana kadar kazançların değerini yansıtacak geçici yukarı yönlü ayarlamalar yapılmasına izin verilmez.
Bununla birlikte, bu yönergeyle, borsalarda listelenen şirketlerin oynaklığı yüksek kripto varlıklarına sahip olması, yatırımcılara yapılan sunumlarda ve basın bültenlerinde gerekli dosyalamaları desteklemek için manevra yapabilme konusunda bol miktarda imkan sağlıyor. Bu seçimler, şirketlerin kripto stratejileri ile ilgili piyasa anlatısını şekillendirecektir.
Yaklaşık 125.000 Bitcoin’i elinde bulundurarak dünyanın halka açık en büyük Bitcoin varlığının sahibi olduğunu iddia eden yazılım şirketi Microstrategy'yi ele alalım. Mevcut piyasa oranlarında, bu miktar yaklaşık 5 milyar dolar değerindedir.
Microstrategy'nin Bitcoin varlıklarını yatırımcılara sunması sebebiyle 7 Ekim tarihinde ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nun (SEC) şirketi incelemeye aldı.
Şirket, "tek düzen hesap planı" (GAAP) olarak bilinen kurallar kapsamında yasal hesap bildirimini yaptı ve varlıklarının değerine ilişkin bozuklukları açıkladı. Dördüncü çeyrek sonucunda 146,6 milyon dolarlık bir Bitcoin değer kaybı bildirdi.
Bununla birlikte, Microstrategy daha önce Bitcoin varlıklarındaki dengesizlikleri dışlayan bilanço basın bültenlerinde GAAP dışı kâr ve zarar rakamları da sunmuştu. Bu tür alternatif ölçümler yanıltıcı olabilir, zira yatırımcıları şirketin finansal sonuçları hakkında eksik bir hikaye anlatan rakamlara doğru yönlendirirler.
Microstrategy, SEC'e verdiği yanıtta, bazı yatırımcıların "Bitcoin nakit dışı değer kaybı kayıplarının, piyasa değerindeki artışları eşit önemle dikkate almadan değerli bilgi olarak görülemeyeceğini" savundu. Firma Bitcoin satın almanın sıradan iş operasyonlarının bir parçası olduğunu iddia etse de, kripto para birimindeki değer düşüşü kaynaklı kayıpların bildirilmesinin, yatırımcı analizlerinde dikkatleri şirketin ana iş kolu olan yazılım analitiğinden başka bir yöne doğru dağıtabileceğini söyledi.
Ancak SEC daha sonra Microstrategy'nin yaklaşımına itiraz etmeye karar verdi. Bu itiraz, SEC mektubunun 20 Ocak'ta açıklanmasından sonra şirketin hisse fiyatında yüzde 20'lik bir düşüşü tetikleyecek kadar maddiydi.
SEC önünde sonunda her kripto varlık sahibi şirketin bilançolarında GAAP dışı ayarlamaların kullanımını durdurabilir. Bazı şirketler SEC’in cevabından kaçınmak için kendi başlarına yatırımlarını durdurabilir. Ancak net kuralların yokluğunda, değişen muhasebe yaklaşımlarına kripto varlıkları olan şirketler karar veriyor.
Son bilançosunda Tesla, hesaplardaki diğer öğelerle ilgili son zamanlardaki bir düşüşlerin olumsuz etkisi görüldü. Ancak Coinbase ve Square geçmişteki bilançolarında kripto varlıklarla daha açık bir şekilde bağlantılı bozulmalar bildirmişti.
Coinbase ayrıca, doların değeri tarafından desteklenen ve ABD para birimine yakın bir değere sahip olan stablecoin olarak adlandırılan dijital para birimi USD Coin'deki (USDC) yaklaşık 92 milyon dolarlık varlıkları hakkında bir muhasebe kararı almak zorunda kaldı. Bu nedenle, firma USDC'leri nakit gibi “çok likit olan veya bir yıl içinde nakit olarak satılabilen varlıkları” barından bilanço kategorisi olarak mevcut varlıklar altında sınıflandırır. USDC varlıklarına finansal bir araç gibi davranır. Bu aynı zamanda, varlığın itfa edilen maliyet üzerinden değerlendiği anlamına gelir.
Bu yaklaşım, veri analitiği grubu Palantir'in kıyamet günü koruma yatırımı olarak satın aldığı altın varlıklarına nasıl davrandığına benzer bir durumdur. Grup geçtiğimiz Ağustos ayında 50 milyon dolar değerinde 100 onsluk altın külçeleri satın alacağını duyurmuştu. Palantir başlangıçta altını maliyetine göre kaydetti ve her dönem maliyetine veya adil piyasa değerinin daha düşük olmasına göre yeniden değerlemeyi planlıyor.
Gelecekte muhasebe konusunda yönelik daha büyük zorlukları geliyor olabilir. Örnek olarak iyice ısınan NFT pazarını ele alalım. Şirketler defterlerinde NFT’leri nasıl kaydedecek? Kroll'da alternatif varlık uzmanı olan David Larsen, NFT'ler için hala çok az ikincil pazar olduğunu söyledi. Peki şirketler Bored Ape NFT'lerini bilançolarına nasıl yerleştirecek?”
Rusya kripto parayı yasaklamayacak; şartlı izin verecek
Dev banka Bitcoin için adil fiyatı ortaya çıkardı!