Yazdır

Çin’deki ekonomik büyümeyi destekleyen 4 faktör

Tarih: 03 Ocak 2022 - 12:00

2021 yılında birçok olağanüstü krizle baş eden Çin ekonomisi 2022’de beklentileri geride bırakabilir. Morgan Stanley Çin’in aldığı kolaylaştırıcı mali ve parasal politika önlemlerine dikkat çekti

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD merkezli dev yatırım bankası Morgan Stanley’e göre Çin’in ekonomi politikalarını gevşetmesiyle ülke ekonomisinde küçük çaplı bir geri dönüş başladı.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre dünyanın en büyük ikinci ekonomisi geçtiğimiz yıl emlak sektöründeki kredileri azaltmak için kaldıraç oranlarını düşürme konusunda agresif davranmış ve bu yolla para politikasını da sıkılaştırmıştı. Morgan Stanley'nin 21 Aralık tarihli bir raporuna göre, Çin 2021 yılında kredilerle gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) arasındaki oranı 10 puan azaltmayı başardı. Bu oran 2003-2007 yılları arasındaki döneminden bu yana görülmemişti.

Bankadan yapılan açıklamada, “Delta dalgasının ekonomik toparlanmadaki tüketim büyümesini sınırladığı ve Çin’in uyguladığı sıfır Kovid politikasının tüketici harcamaları trendlerini aşağıda tuttuğu göz önünde bulundurulduğunda sıkılaştırma politikalarının aşırı agresif olduğu kanıtlanıyor” ifadelerine yer verildi.

Ancak ABD bankası genel tahminlerin aksine daha güçlü bir boğa piyasası bekliyor ve 2022 yılında %5,5’lik bir büyüme oranı öngörüyor.

Analistler genel olarak Çin ekonomisinin 2022'de yaklaşık %5 büyümesini bekliyor. Çin’e ilişkin Deutsche Bank yaklaşık %5'lik bir büyüme tahmin ederken, Japon bankası Nomura'nın tahmini ise %4,3’te kaldı. Analistler, Çin'in 2021 GSYH'sına ilişkin öngörülerini de %7,7 ile %8,8 arasında değişen tahminlerle azalttılar.

CNBC’nin haberine göre Morgan Stanley'nin 2022'de Çin ekonomisi için bir "yükseliş" beklemesi için dört nedense şöyle:

Sıkılaştırma politikalarında duraksama

Bankanın raporuna göre, Çin halihazırda kaldıraçları düşürme hedeflerini duraksatmaya başladı ve son birkaç haftadır hem mali hem de parasal politikalarında kolaylaştırma tedbirlerine yöneldi.

Morgan Stanley Çin’in son dönemde rezerv gereksinim oranını iki kez düşürdüğünü ve bu sayede ekonomiye likidite salındığını kaydetti. Bu hamle küçük ve orta ölçekli işletmelere, mortgage ve gayrimenkul geliştiricisi şirketlere ve diğer birçok aktöre fazladan kredi tahsis edebilmeleri için imkan sağlıyor.

Çin gayrimenkul sektörü rahat bir nefes alıyor

Geçtiğimiz yılın ikinci yarısında, Pekin’in kredileri sınırlandırma çabaları ülkedeki emlak sektörünü borç krizine sokmuştu. Çin'in "üç kırmızı çizgi" politikası, bir firmanın nakit akışları, varlıkları ve sermaye seviyeleri ile ilgili kredilerinde bir sınır belirliyor. Bu sınırlar yıllardır borçla birlikte büyüyen gayrimenkul geliştiricisi şirketlerin dizginlenmesine yol açmıştı.

Dünyanın en borçlu gayrimenkul geliştiricisi olan Evergrande'nin nakit sıkıntısı, nihayet geçtiğimiz ayın başlarında şirketin temerrüde düşmesine yol açmıştı. Diğer Çinli gayrimenkul şirketleri de gerginlik belirtileri göstermeye başlamıştı.

Söz konusu fiyasko ev sahiplerinin şirketlere olan güvenini de azaltarak emlak satışlarının düşmesine yol açtı. Ancak Morgan Stanley Çin’in politikalarında belirlediği yeni rota ile sektörde rahatlamanın gelmekte olduğunu öngörüyor.

Örneğin bankaların mortgage kredilerini artırması ve kredi oranını düşürmesi bazı şehirlerde emlak alım kısıtlamalarında gevşemeye yol açıyor. Morgan Stanley, yetkililerin temerrüt risklerini sınırlamak için bir borç yapılandırma süreci yönetme planı sunacaklarını da açıkladılar.

Yatırımcılarda oluşan güvensizlik, fonlamanın azalmasıyla birlikte gayrimenkul geliştiricisi şirketlerin nakit akışına da darbe vurdu. Ancak Morgan Stanley, yetkililerin şimdilerde gayrimenkul geliştiricisi şirketlerin finansman ihtiyaçlarının karşılandığından emin olmak için yeni adımlar attıklarını belirtiyor. Bu adımların içerisinde kalkınma kredilerini artırmak ve ana karadaki tahvil ihraç kısıtlamalarını kaldırmak gibi önlemler de bulunuyor.

2022’de enerji hedefleri daha az masraflı olacak

Çin’in Avustralya’dan kömür ithalatına yönelik koyduğu kısıtlamalar, karbon emisyonlarını azaltma planları ve ihracattaki artış bu yılın başlarında ülke genelinde elektrik kesintilerine yol açmıştı.

Morgan Stanley de Çin’in GSYH büyümesinin büyük ölçüde sanayi üretimine dayanması nedeniyle ülkenin enerji hedeflerini ve güç tüketimini azaltma önlemlerini ‘aşırı agresif’ buluyor. Ancak banka kömür kıtlığı sorununun ortaya çıkmasının ardından yöneticilerin bu soruna ‘hızlı ve etkili bir şekilde’ müdahale ettiğinin altını çiziyor.

Banka 2022’de Çin’in enerji hedeflerine ‘reset’ atacağını öngörüyor. Banka raporunda, “Elektrik üreticilerinin artan girdi maliyetlerini karşılamayabilmesi için fiyatları yükseltmelerine izin verilmesiyle ve madenlerin üretime yeniden başlamasıyla birlikte, kömür üretimi ve hazırda bulunması konusunda hızlı bir geri dönüş gördük” ifadelerine yer verildi.

İhracat 2022'de güçlü kalacak

Banka ayrıca, Çin'in sıfır Kovid yaklaşımının fabrika üretim süreçlerindeki aksaklıkları önlediğini ve hatta küresel ihracattaki payının artmasına yol açtığını belirtti.

Morgan Stanley, elverişli bir küresel zeminin ticaretteki büyümeyi daha da güçlü bir noktaya getireceğini yazdı.

Ancak banka, yatırımcıların temkinli olduğu olası bir faktöre de açıklık getirdi. Zira eğer tedarik zinciri sorunları bu yıl normalleşmesinin muhtemel olduğunu ve bu durumun Çin’in küresel ihracat piyasasındaki payından vazgeçmesine neden olacağını kaydetti.

Çin yabancılara sunulan imtiyazlı gelir vergisi politikalarını uzattı

 

Çin'in dış borcu yükseldi

 

Fransa'da imalat sektöründe büyüme daha az yavaşladı

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/cindeki-ekonomik-buyumeyi-destekleyen-4-faktor/1631335