Türkiye’de son günlerde borsa, tahvil faizleri ve dolar kurunda gözlenen olumlu gelişmelere dikkat çekilirken geçen yılın önemli bir bölümünde Türkiye’den uzak duran yatırımcıların dönüş yapmaya hazır olabilecekleri belirtiliyor ve bu durum, “popülaritesi azalmış olsa da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi kazanıp hükümet üzerideki kontrolünü tam olarak koruyacağı algısına bağlanıyor.
Ekonomi gazetesi Financial Times, “Türkiye’nin Twitter yasağı, otoriter Başbakanının uluslararası itibarını, siyasi geleceğini belirleyebilecek bir seçim arifesinde yeni bir rekor düşük düzeyine geriletti. Ama ülkenin ateşli siyasetine, yavaşlayan ekonomisine ve yükselen piyasaların görünümüne ilişkin devam eden belirsizliğe rağmen geçen yılın önemli bir bölümünde Türkiye’den uzak duran yatırımcılar, yeniden dönmeye girişmeye hazır olabilirler” sözleriyle girdiği haber analizinde şunları söylüyor:
“İyimserlik bir bakıma sürpriz gibi geliyor çünkü hiç kimse, Pazar günkü yerel seçimlerin seçmenler arasındaki kutuplaşmayı ve son aylarda Türkiye’nin kurumlarını felç eden AKP ile eski müttefikleri Gülenciler arasındaki husumeti çözmesini beklemiyor. Daha çok yaz aylarında yapılacak daha önemli cumhurbaşkanlığı seçimlerinin başlangıcı olarak görülüyor.”
“ERDOĞAN SEÇİMDEN PEK YARA ALMADAN ÇIKARSA YATIRIMCILAR YENİDEN İÇERİ DALACAK”
Buna rağmen “yatırımcıların, bir dizi yolsuzluk skandalı ve icra yetkileriyle donatılmış bir cumhurbaşkanlığı şansının azalmış olması nedeniyle popülaritesi gerilemiş olsa da Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimden hükümet üzerindeki kontrolü eksiksiz olarak çıkacağı yönünde bahse girdiklerini” kaydeden gazetenin görüşlerine ver verdiği Standard Bank’tan ekonomist Tim Ash’ın Erdoğan’ın seçimden pek yara almadan çıkması durumunda yatırımcıların “burunlarını tıkayarak yeniden içeri dalacaklarını” düşünüyor.
UBS’nin stratejisi Manik Narain ise, son aylarda Türkiye’der bir miktar çekilen bazı yatırımcıların şimdiden Türkiye’nin içine yeniden atlamaya hazır olduklarını söylüyor.
“EN PİYASA DOSTU SONUÇ AKP’NİN YÜZDE 40-45 OYU ALMASIDIR”
JP Morgan’dan iktisatçı Yarkın Çelebi ise, seçimlerin “en piyasa dostu sonucunun AKP’nin oylarının yüzde 40-45 civarında olmasıdır" görüşünü savunurken “çünkü daha zayıf bir performans, erken seçim ve seçmen tercihlerinin parçalanması riskini artırırken daha güçlü bir performans ise, daha otoriter bir AKP yönetimine ilişkin kaygıları doğurabilir” görüşünü dile getiriyor.
Financial Times da son günlerde yaşanan toparlanmanın “Türkiye’nin yönetimine bir güven ifadesi”ini pek oluşturmadığını, liranın son haftalarda istikrara kavuşmuş olsa da hala geçen yıla göre dolara karşı yüzde 17’den fazla değer kaybetmiş durumunda bulunduğuna işaret ettiği analizinde “Ancak Türkiye’in yabancı sermaye girişlerine dayanmasına ilişkin piyasa kaygılarının Merkez Bankası’nın Ocak ayıda agresif biçimde
faiz oranlarını artırmasından sonra azaldığını”, yatırımcıların cari işlemler açığının bu yılda daralmasını beklediklerini kaydediyor.
“HİSSİYAT YÜKSELEN PİYASALAR ALEYHİNDE DÖNERSE TÜRKİYE YİNE KIRILGAN GÖRÜLEBİLİR”
Bu arada, Tim Ash’ın, Rusya’ya yaptırım tehdidi yatırımcıların bu ülkeden çekilmesine yol açarsa Türkiye’nin yararlanabileceğini söylediğine dikkat çeken gazete, Türk hükümetinin, Merkez Bankası’nın zorunlu karşılıklarına
faiz ödemesi yolunu açması üzerine
banka hisselerinin önemli ölçüde arttığına işaret ediyor.
“Ancak bütün bunlara rağmen, hissiyat yükselen piyasalar aleyhine dönerse Türkiye yeniden kırılgan gibi görünebilir” uyarısında da bulunan gazete, Çin ve Rusya ile ilgili kaygılara vurgu yaptıktan sonra analizini şöyle noktalıyor:
AKP’NİN TÜRKİYE’Yİ “FELAKETTEN UZAKLAŞTIRMA YOLUNU” BULACAĞI ALGISI VAR AMA…
“Danışmanlık şirketi Global Source Partners’deki analistler, ’Türkiye’nin Rusya olmadığı ve AKP’in seçim kazanmaya devam etme ve Türkiye’yi bir felaketten uzaklaştırma yolunu bulacağı algısı var’ diye yazıyorlar. Ama aynı zamanda Pazar seçiminin ardında herhangi bir toparlanmanın ‘en fazla üç hafta süreceği’ tahmininde de bulunuyorlar. O zaman, seçimlerin Ankara’da herhangi bir sorun çözmediği ve Erdoğan, yine aynı Erdoğan olmaya devam edeceğinin farkına varılacak.’”