Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Dünyanın en uzun yaşayan insanı unvanına sahip Fransız Jeanne Calment, 122 yıl süren hayat serüveninin sırrını çikolata, sarımsak, kırmızı şarap ve zeytinyağı tüketmek olarak özetlemişti.
113 sene yaşayarak bu alanda bir başka rekorun sahibi olan Porto Rikolu Emilio Flores Márquez, sevgi ve aşkın kalbini uzun seneler sağlıklı tuttuğunu söylemişti.
İnsanoğlu yeryüzünde var olduğundan beri uzun ve sağlıklı yaşamın sırrını aradı. Avrupa'da yapılan yeni bir araştırma, uzun yaşamın sırrını aralayabilecek nitelikte: "Hızlı hareket eden ve yaşlı hücreleri yok eden antikorlar."
İspanya'daki Katalunya Oberta Üniversitesi ile İngiltere'deki Leicester Üniversitesi'ndeki araştırma görevlileri, yaşlanmış hücrelerin üzerindeki belirli proteinleri tanımlayan bir antikor (bağışan) molekülü geliştirdi.
Ayrıca bu antikorlar yaşlanan hücrelere gönderildikten sonra sadece proteinleri temizliyor ve bu işlemin yan etkilerini asgari seviyeye indiriyor.
Hücresel yaşlanma nedir?
Bu araştırma sonucunu anlayabilmek için öncelikle vücudumuzda bizi yaşlandıran temel olay "hücresel yaşlanma"nın ne olduğunu tam olarak anlamamız gerekir.
Hücre yaşlanması, bir hücrenin bazı iç veya dış etmenler sonucu bölünebilme yeteneğini kaybetmesi olarak tanımlanabilir.
Phys.org'a göre bu durum kanser gibi hastalıkların ilerlemesini yavaşlatmada son derece faydalı olabilir ancak organizma yaşlıysa, bu sefer hastalığın gelişime katkı sağlar ve olumsuz bir durum ortaya çıkarır.
Yaşımız ilerledikçe vücudumuzda daha fazla hücre yaşlanma sürecine girer ve dokuların içerisine nüfuz ederek işlevlerini etkiler. Sonuç olarak, bağışıklık sistemimiz artık bu yaşlanmış hücreleri ortadan kaldıramaz.
"Bu antikorlar, senotilik haplar gibi yaşlanmayı geciktiriyor ancak yan etki yok"
Scientific Reports adlı dergide yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, üzerlerinde toksik madde taşıyan monoklonal antikorlar yaşlanan hücreleri tanımlamak ve yok etmek için eğitildi. Tıpkı antikorların mikropları tespit edip bizi koruduğu gibi.
Bu araştırmanın temeli, yaşlanmayı geciktiren ilaçlar olarak tanımlayabileceğimiz senolitik haplara dayanıyor. Senolitik ilaçlar da bu araştırmada olduğu gibi benzer bir etkiye sahip ve vücuttaki hücresel yaşlanmayı tespit edip hayvanlarda yaşlanma etkilerini geciktiriyor.
Araştırmayı yürüten bilim insanlarından Leicester Üniversitesi öğretim görevlisi Doçent Doktor Salvador Macip geliştirdikleri yöntemi "Laboratuvar hayvanlarındaki testlerde hücre dokusunun üzerindeki yaşlanan hücrelerin temizlenmesi, yaşlanmayı geciktiriyor. Senolitik ilaçlar da aynı etkiye sahip ancak bu ilaçların büyük yan etkileri var. Ancak bizim geliştirdiğimiz antikorlar sadece yaşlanan hücreleri hedef alıp temizliyor. Normal hücrelere dokunmuyor. Bu sayede de istenmeyen yan etkiler de görülmüyor." ifadeleriyle açıklıyor.
Bu ilaçlar hangi hastalıkların tedavisinde kullanılabilir?
Doktor Salvador Macip, geliştirdikleri bu yöntemin öncelikli olarak Alzaymır, akciğer fibrosizi ve kanser gibi yaşlı hücrelerin birikme yaptığı hastalıklarda kullanılabileceğini ifade ediyor. Uzun vadede bakıldığındaysa, bu tedavi yöntemi insan sağlığını korumak ve ömrünü uzatmak için de kullanılabilir.
"Bu antikor tedavisi gerekli değişiklikler yapıldığında en kırılgan bünyelerde dahi sağlıklı yaşlanmayı sağlayabilir."
"İlaçlar 10 sene içerisinde piyasaya sürülebilir"
Nasıl daha uzun yaşarız? Bizi genç tutan şey nedir? Bilim dünyası hala bu sorunun cevabının peşinde.
Son yıllarda yapılan bir çalışmaya göre 108 yaşına giren kişilerin, ertesi sene ve sonra gelen her senede yaşama şansı yüzde 50 oranında azalıyor. Bu, teorik olarak insan ömrünün belirli bir sınırda olmadığını söylese de birçok biyolog buna karşı çıkıyor.
Dünyadaki milyarderler de uzun ömür ve sağlıklı yaşamın sırlarının peşinde. Dünyanın en zengin insanı Amazon.com'un kurucusu Jeff Bezos'un Silicon Vadisi'ndeki bazı şirketlere, "hücresel yaşlanma ve bu durumu tersine çevirici yöntemleri bulma" konusunda yatırım yaptığı biliniyor.
Yeni bir araştırma, 60 yaş üzerindeki kişilerin kalp hastalıklarından korunmak için aspirin almamasını öneriyor.
Doçent Doktor Salvador Macip, hiçbir yan etkisi olmayan yaşlanmayı geciktirici ilk gerçek ilaçları geliştirmeye çok yakın olduklarını söylüyor ve ekliyor:
"Bizim de hedefimiz olan senolitik ilaçlar da dahil olmak üzere keşfedilen birçok farklı alan oldu. Büyük ihtimalle bu buluşumuzu 10 sene içerisinde piyasaya sürebiliriz. Kısacası yaşlanmayı geciktiren gerçek ilaçları kullanacak ilk kişiler şu anda doğdular ve dünyadalar."
Japon Prenses Mako sonunda evlendi
En çok satılan ilaçlar belli oldu: Ağrı kesiciler zirvede
ABD'li doktorlar uyardı: 'Mucize ilaç' ölümcül olabilir!
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.