Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Konya'da bir fabrikada makine bakım ustası olarak çalışan işçi, ücreti ödenmesine rağmen fazla çalıştırıldığı gerekçesiyle iş sözleşmesini tek taraflı feshetti. İşverenin kıdem tazminatını ödememesi üzerine bu kişi, avukatı Önder Özer aracılığıyla mahkemeye başvurdu. Konya 1. İş Mahkemesi kararında, iş yerinden gelen bordrolarda fazla çalışma yapıldığının anlaşıldığını belirtti.
Fazla çalışmaların ücretinin ödendiği için işçinin bu durumdan kaçınamayacağı ifade edilen kararda, fazla çalışmaya karşı çıkmayan davacının yazılı muvafakatı olmadığı gerekçesiyle iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanmadığı bildirildi. Mahkeme, iş akdini haksız feshettiği gerekçesiyle davacının kıdem tazminatı hakkı kazanamayacağına hükmetti. Bunun üzerine avukat Özer, kararın bozulması için dosyayı temyize götürdü. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
'İŞÇİ İSTEMİYORSA...'
Yargıtay, bozma kararını şu şekilde açıkladı:
"Davacının, iş sözleşmesini haklı nedenle kendisinin feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatıyla yıllık izin alacağının tahsilini istiyor. Davalı, davacının iş sözleşmesini haksız ve sebepsiz olarak feshettiğini savunuyor. Yasada fazla çalışma süresinin yılda 270 saatten fazla olamayacağı, İş Kanunu'na ilişkin fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının gerektiği, bu onayın her yıl başında işçilerden yazılı olarak alınması gerektiği bildirilmiştir. Somut olayda davacının her yıl için fazla çalışma yapmaya muvafakat ettiğine ilişkin verdiği bir belge bulunmamaktadır. Davacının fazla çalışmaya kaldığı ve ücretini de aldığı gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin reddi hatalıdır."
Yerel mahkeme de Yargıtay'ın bu kararına uydu.
12 YILDIR AYNI YERDE ÇALIŞIYORDU
Avukat Önder Özer, 12 yıldır aynı iş yerinde çalışan müvekkiline, son yıllarda bir insan bedeninin kaldıramayacağı kadar uzun saatler fazla mesai yaptırıldığını iddia etti. Son olarak dava açılmadan bir yıl önce 650 saate kadar fazla mesai yapıldığını öne süren Özer, müvekkili işten çıktığında dahi yıllık zorunlu fazla mesai sınırı olan 270 saati fazlasıyla doldurduğunu savundu.
İş yerinde fazla mesainin zorunlu kılındığını ileri süren Özer, "Fazla mesai yapmak istemeyenler işten atılmakla tehdit edilmiştir. Müvekkilimiz bize geldiğinde çok yoğun çalıştığı için ailesine vakit ayıramadığını söyledi. Fazla çalışmalarının ücretini aldığını ancak soğuduğu işinden çıkmak istediğini bildirdi. İlk defa böyle dava açacağımız için tereddüt ettik. 270 saati aşan çalışmaların insan sağlığına da zararlı olduğu, kanunda da böyle bir şey bulunduğu için dava açtık." diye konuştu.
'BU KARAR EMSAL OLACAK'
Avukat Önder Özer, şunları kaydetti:
"Yargıtay, 'Ücret alınmış olsa dahi 270 saati aşan çalışma insan sağlığına zararlı, işçi bundan kaçınabilir, iş sözleşmesini tek taraflı feshedebilir' dedi. Bu karar emsal olacak. 270 saatin üzerinde fazla çalışmalar, işçi lehine tek taraflı fesih sebebi olacak. Kıdem tazminatı alarak işten çıkmasını sağlayacaktır. Gerçekten 270 saatin üzerinde çalışma ülkemizin gelişmişlik düzeyi de düşünüldüğünde günde 18 saate varan çalışmalar demek. İnsanlar ne kadar parasını almış olsa da bu şekilde çalışmak istemiyor. İş sözleşmesi, kanunda belirtilenden daha fazla çalıştırıldığı gerekçesiyle haklı nedenle feshedilmiştir."
Kıdem tazminatında milyonları ilgilendiren değişiklik
3.5 yıl çalıştım imamhatipli ve akp li bir patronum vardı hem işten çıkardı hem 1 kuruş tazminat vermedi. bende onu mahkemetül kübraya havale etti
Ancak, unutmayalım burası Türkiye. Nevi şahsına münhasır profesyonellik anlayışı, ve işverenlerin işçilere uyguladığı türlü bezdiri yöntemleri yüzünden, dünyadaki düzenin aksine, işçilere emeğinin karşılığı verilmeyecektir.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.