Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
İzmir'de yaşayan bir çocuk sahibi çift, 2011 yılında boşandı. Çocuğun velayeti de anneye verildi. Anne, kendi soy isminin çocuğuna verilmesi için eski eşine ve İzmir İl Nüfus Müdürlüğüne dava açtı.
Anne, başvurusunda "çocuğu ile kendi soyadının farklı olması nedeniyle günlük hayatta sorun yaşadıklarını, bu durumun çocuğunu olumsuz yönde etkilediğini, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararları göz önünde bulundurulduğunda çocuğun annesi ile farklı soyadı taşımadaki rahatsızlığı ve velayet hakkı bulunmayan babaya ait soyadı taşımakta hukuki yararın olmamasını" gerekçe göstererek kendi soyadının çocuğuna verilmesini talep etti.
İzmir 6. Aile Mahkemesi,
"Çocuğun soyadının, evlilik birliğinin sona ermesiyle kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin soyadı ile değiştirilmesini engelleyen yasal bir düzenlemenin bulunmadığı ve söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına aykırı olmadığı" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi.
Babanın itirazı üzerine dosya istinaf mahkemesine taşındı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, kararın bozulmasına hükmetti. Dosya, annenin itirazı üzerine Yargıtaya taşındı.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, istinaf mahkemesinin kararının bozulmasına hükmederek, kararında
"Anne, çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun isteği olduğunu, okulda ve resmi kurumlarda zorluklar yaşadığını ileri sürmüştür. Çocuk, uzmana verdiği beyanında soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesini istemiş olup çocuğun üstün yararına aykırı olmadığı sürece çocuğun tercihine değer verilmelidir." ifadelerine yer verdi.
İstinaf mahkemesinin yeniden değerlendirdiği kararı bu sefer hukuka uygun bulması sonrası baba tekrar itiraz etti. Dosyayı yeniden ele alan Yargıtay, babanın itirazını reddederek kararı onadı.
Dosyayı takip eden avukat Sibel Bardakçı, Anayasa Mahkemesinin de daha önce "çocuğun soyadı konusunda erkeğe tanınan hakkın velayet hakkı kendisinde olan kadına tanınmamasının cinsiyete dayalı ayrımcılık teşkil etmesi" sebebiyle hak ihlali kararı verdiğini anımsattı.
Yargıtayın bu kararla "çocuğun üstün menfaatinin gözetilmesi gerektiğine" vurgu yaptığına dikkati çeken Bardakçı, "Zira annesi ile birlikte yaşayan ve velayet hakkı annesinde bulunan çocuğun annesiyle farklı soyadı taşıması sosyal yaşamda çocuğu zorlayabilmektedir. Bu nedenle son derece yerinde ve emsal bir karar olmuştur." dedi.
Yargıtay'dan emsal 'soyadı' kararı!
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.