Uluslararası
Finans Piyasaları Uzmanı Chris Skinner, ABD ve AB'nin Rusya'ya karşı uygulayacağı finansal yaptırımların Londra'nın
finans merkezini de vurabileceğini söyledi. Uzmanlara göre Rus sermayesi yatırımlarını alternatif
finans merkezlerine kaydırmayı planlıyor.
Rusya'ya uygulanacak yaptırımların Londra'daki
Finans merkezinin tahvil piyasasını vurabileceği uyarısında bulunan Skinner, AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Skinner, "AB, Rusya'nın sermaye piyasalarına girişini engeller mi? Londra'daki piyasanın temel riske maruz kalması bu alanda olacaktır. Yaptırımlar Rusya'nın ülkemiz üzerindeki sermaye akışını öldürebilir. Eğer bir fırsat bulurlarsa örneğin, Hong Kong'a veya Şanghay'a kayabilirler" değerlendirmesinde bulundu.
Rusya'ya yaptırımların, Rus sermayesinin Londra'daki piyasaya akışını engellemesinin daha endişe verici olduğunu ifade eden Skinner, "Rusya'ya yaptırım uygulandıkça, ruble daha çok değer kaybediyor. Rus milyarderlerinin Londra gibi şehirlerdeki emlak sektörü yatırımlarından, enerji ve altın yatırımlarından bu şekilde kur dalgalanmaları üzerinden kazanç elde ediyor" şeklinde konuştu.
Rus sermayesinin, ABD ve AB dışında yeni cazip merkez arayışı içinde olacağına finans piyasalarında kesin gözüyle bakılıyor.
Merkezi Londra'da bulunan Capital Economics Ekonomisti Christian Maggio, Rus sermayesi için Türkiye'nin cazip merkezlerden biri olacağını düşündüğünü belirterek, "Türkiye'nin uzun vadede Rusya'nın sermaye akışından olumlu yönde faydalanabileceğini düşünüyorum. Hatta piyasalarda geçen haftaya kadar lirada görülen hareketlenmenin bir kısmının bu sermaye akışındaki değişimden kaynaklandığı bile konuşuluyor" dedi.
Avrupa Birliği, Ukrayna'daki isyancıları destekleyen Rusya'ya silah satışını kısıtlayacak ve beş büyük Rus bankasının finansmana erişimini engelleyecek yaptırımları içeren yasa konusunda anlaşmaya varmasının ardından, Avrupa'daki sermaye piyasaları ile güçlü ilişkileri olan Sberbank ile VTB Bank Gazprombank, Vnesheconombank (VEB) ve Rusya Ziraat Bankası'nın (Rosselkhozbank) Avrupa sermaye piyasalarından fon sağlamasının önüne geçmiş oldu.
Buna rağmen hali hazırda Rus devletinin yüzde 50'den fazla paya sahip olduğu Sberbank ve VTB'nin Londra'da ofisleri bulunmakla birlikte her iki
banka da Londra Borsası'nda işlem görmeye devam ediyor.
Londra finans piyasaları ile yakın ilişkisi olan yaklaşık 50 şirketin Rusya'da operasyonu bulunuyor. Bunun Londra Borsası'nda yaklaşık 3,6 milyar dolara yakın bir değeri oluşturduğu ve operasyonların aksamasının şirketlerin karlılıkları açısından da ciddi sorun oluşturabileceği tahmin ediliyor.
İngiltere'nin önde gelen bankalarından Royal Bank of Scotland (RBS), bu yılın ilk yarısında Rusya'ya verdiği toplam kredi miktarını geçen yılın aynı dönemine göre 100 milyon sterlin azaltarak 1,8 milyar sterline çektiğini açıklamıştı.
İngiltere Başbakanı David Cameron, geçen hafta yaptığını konuşmada Rusya'nın üzerindeki ekonomik baskının artırılması gerektiğini savunarak, "Bu baskıyı artırmamız gerekiyor. Bu, Putin tavrını değiştirmediği müddetçe çarkın sıkılaştırılması şeklinde olacak. Onun bu tavrını değiştirmesi biraz zaman alacak ama değiştirmeli" şeklinde konuşmuştu.
İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond ise "Yaptırım paketi bize zarar vereceğinden daha çok Rusya'ya zarar verecek şekilde tasarlandı fakat Rus ekonomisine uygulanacak geniş çaplı yaptırımların bizim üzerimizde etkileri olmayacağını söylemek manasız olur" değerlendirmesinde bulunmuştu.