Yapı Kredi Prof. Dr. Gary Hamel'ı ağırladı

Yapı Kredi'nin Türkiye'de bankacılık sektörünün en iyi insan kaynağını yetiştirmek amacıyla kurduğu Yapı Kredi Bankacılık Akademisi (YKBA) tarafından organize edilen ve bu yıl 5.'si gerçekleştirilen Akademi Zirvesi İstanbul'da yapıldı.

Zirvenin açılışında konuşan Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Faik Açıkalın, Türkiye'nin ilk özel sermayeli bankası olarak 70. yıllarını kutladıklarını anımsatarak, bu açıdan bu yılki zirvenin kendileri için ayrı bir önem taşıdığını vurguladı.

Açıkalın, "Geride bıraktığımız 70 yılda, her dönemde değişerek yenilenen Yapı Kredi, sanki değişim dinamiğinin somutlaşmış bir örneği gibi. Zamanının çok öncesinde bir vizyonla kurulan Yapı Kredi’nin, geçen senelere rağmen dinamik ve genç kalması ancak bu değişim yeteneği ile açıklanabilir. 2008 yılında kurduğumuz Yapı Kredi Bankacılık Akademisi, değişime inancımızın ve değişim kabiliyetimizin en önemli göstergelerinden birisi" diye konuştu.



Akademinin çok kısa bir sürede Türkiye'de en kapsamlı kurumsal üniversitelerinden biri olduğunu ve Azerbaycan'da da kurulduğunu ifade eden Açıkalın, bu süreçte çok sayıda uluslararası ödüle layık görülmelerinin, değişime olan inançlarını ve değişim çabalarını kanıtladığını söyledi.

Açıkalın, şöyle devam etti: "Bu kapsamda Akademimizin son aldığı ödül de bizler için bir diğer gurur kaynağı oldu. Eğitim ve gelişim alanında dünyanın en saygın ödülü CUBIC Awards tarafından En İyi Kurumsal Üniversite ödülüne layık görülen Akademimiz, ayrıca Yetenek Gelişiminde Mükemmellik kategorisinde de en büyük ödülü kazandı bu sene. Emeği geçen tüm arkadaşlarımı gönülden kutluyorum. Bizler çok iyi biliyoruz ki insan kaynağına yaptığımız yatırım ileriye gitme çabalarımızın temelini oluşturuyor. Tüm bu çabaların temelinde değişime, gelişime ve yenilikçiliğe olan inancımız yatıyor."



En hızlı büyüyen şirketler asi şirketler
 
Prof. Dr. Gary Hamel ise "Kurumlar Değişim Hızını Nasıl Yakalar?" başlıklı bir konferans verdi. Hamel, insanlık tarihini, hesaplama ve bağlanma yeteneğinin değiştirdiğini söyledi. Bugün insanların birçok problemin yanı sıra sürekli değişen bir hıza ayak uydurmak zorunda olduklarını dile getiren Hamel, "Hiçbir şekilde biz bu değişimden kaçamayız. Eşi benzeri görülmemiş bir zorluk, bir meydan okuma var. Böyle bir zorlukla nasıl başa çıkacağımızı bize geçmişte gösterecek hiçbir ders yok. Çok da az şirket zaten bunu başarabiliyor. Biz öyle bir dünyada yaşıyoruz ki gerçekten yerleşik şirketleri değişim rüzgarlarından hiçbir şey korumuyor" şeklinde konuştu.

Hamel, en hızlı büyüyen ve yeni pazar değeri yaratan şirketlerin asi, sıra dışı ve devrimci şirketler olduğunu, yerleşik şirketlerin ise ellerinde bütün imkanlar olmasına rağmen değişimi yakalayamadıkları için geride kaldıklarını söyledi.

Hamel, şöyle devam etti: "2008 yılında bir dergi yaptığı bir araştırmada dünyanın en önemli 30 CEO'sunu seçmiş, 4 sene sonra sadece 5'i aynı listedeymiş ve diğer 25'i öldüğü için de değil bu arada... Burada bir gerçek var, dünya çok daha türbülanslı bir hale geliyor ve şirketler aynı hızda kendilerini sağlamlaştıramıyor. Eskiden iş modellerinin ölümsüz olduğunu düşünürdük. Artık bu geçerli değil. Tüketiciler olarak 1-2 sene içerisinde bizim bankamızla tek iletişimimiz cep telefonu aracılığıyla olacak ve bankacılık da diğer her şey gibi cep telefonumuzda bir uygulama olarak kalacak."

Hamel, kurumların son derece bürokratik olduğunu ve dünyada geniş ve orta ölçekli şirketlerin bürokrasi ilkeleriyle inşa edildiğini belirterek, bu nedenle değişimin çok aşamalı gerçekleştiğini ve çok uzun sürdüğünü ifade etti.

İnternet ortamının çok çeşitli fırsatlar sunduğuna işaret eden Hamel, alıcıların ve satıcıların online ortamda rahatlıkla bir araya gelebildiğine dikkati çekerek, internetin değişim konusunda firmaların en önemli yardımcısı olacağını vurguladı.

Hamel, konuşmasını şöyle tamamladı: "İnsanlık tarihinde en büyük başarılara bakacak olursanız her zaman insanların çok daha farklı değerlerden ilham aldığını görürsünüz. En büyük başarılar gerçekten asil hedeflere erişmek için yapılan yolculukta elde edilen başarılardır. En büyük başarılar en büyük tutkuların sonucudur. Bugün birçok kurumumuzda maalesef bu kelimelerin hiçbiri kullanılmıyor bile. Bir şirket toplantısında 'en çok ihtiyacımız olan şey sevgi', 'en çok ihtiyacımız olan şey adalet duygusu', 'güzellik'.

Halbuki insanların bütün içindeki güzellikleri ortaya koymasını istiyorsak, hayal gücünü, tutkuyu görmek istiyorsak; zaten yenilenmenin sırrı da budur, o zaman şirketlerin gerçekten çok asil hedeflere doğru koştuğundan emin olmamız gerekiyor. Ve de insanların her gün işe getirebileceği o olağan dışı, mucizevi özellikleri çağırması gerekiyor. Eğer ki siz bütün şirketinizde herkesle ilişkilerinizde bu değerler üzerinde hareket ederseniz sadece uzun vadede başarılı olan şirketler değil mükemmel şirketler kurarsınız." sıklıkta gelecekler.