Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
~~İlki neydi?
CNN’di... CNN International 1999’da Türkiye’ye geldiğinde, o fırsat değerlendirilmesi gerektiği kadar değerlendirmedi. Ben 10 yıl orada da çalıştım, biliyorsunuz. Dünyanın en önemli network’lerinden biridir CNN International ama imkânlarını CNN TÜRK’e yansıtmadı. CNN International’ın ne bürolarını kullanabildik, ne muhabirlerini... Al Jazeera ise tam tersi; Al Jazeera Türk’e bütün bürolarını ve muhabirlerini açıyor, muazzam bir training, know how transferi var. Dahası marka kıskançlığı da üst düzeyde.
Marka kıskançlığı derken?
Al Jazeera network, Türk projesiyle yeni bir pazara giriyor. Logo’yu basar gideriz, bir daha arkamıza bakmayız diye bakmıyorlar. Markanın korunmasına, bu yeni piyasada yıpratılmamasına çok önem veriyorlar. Biz de geçmiş tecrübelerimizden bunun kıymetini biliyor ve buna göre davranıyoruz. Benim için böyle bir anlamı var Al Jazeera Türk’ün. Çok da büyük konuşmak istemiyorum ama düzgün bir habercilik yapacağız.
Kanal ne zaman yayına girecek?
Bir yıl sonra diye ümit ediyoruz. İnşaat devam ediyor Topkapı’da, onu bekliyoruz.
~~Al Jazeera Türk’ün nasıl bir duruşu olacak?
Asla taviz vermeyeceğimiz üç prensibimiz var: Doğruluk, tarafsızlık ve insan odaklı olmak. Bunlar gazetecilik ilkeleri olarak söylenir hep ama hayata ya geçmez ya da tatminkâr şekilde geçmez. Biz burada iddialıyız. Haberi hızlı verelim, ‘en önce’ verelim diye bir hırsımız yok ama ‘doğru verelim’ diye bir derdimiz var. Haber geç verilebilir, ‘yanlış’ verilemez. Amacımız, “Al Jazeera Türk verdiyse, doğrudur” dedirtmek.
Program servisi ne üretecek?
Program servisimizin çıkartacağı işlerde haberden bile daha iddialıyız. Türk kamuoyu ilk kez bu kalitede haber belgeselleriyle tanışacak. Ve sadece haber belgeselleri olacak, endişeye mahal yok...
Hükümetin medyaya baskısı ortadayken, bağımsız kalacağınızı garantileyebilir misiniz peki?
Hükümetle, muhalefetle, öteki güç merkezleriyle herhangi bir ticari, siyasi, organik ilişkimiz yok. Bu imkânınız varsa ve eğer siyasi mülahazalardan, ideolojik önyargılardan uzak bir habercilik yapıyorsanız, gazeteciliği gazeteci gibi yapıyorsanız Türkiye’de haber yapmanın önünde ciddi bir sıkıntı görmüyorum ben.
Türkiye’deki olumsuz etkiler, Al Jazeera Türk’e yansımaz mı?
Bazı siyasilerin basın algısının sorunlu olduğu ortada. Geldiğimiz noktada herkes kendi basınını istiyor. Biz gazeteciler kendi meslek ilkelerimizde sağlam durur, doğru ve tarafsız bir dil tutturabilirsek herkes için faydalı olur. Biz Al Jazeera olarak öyle yapacağız.
~~Al Jazeera Türk için kimi yandaş diyor kimi hükümet karşıtı. Yorumunuz?
Bu bizi rahatsız etmez çünkü Al Jazeera Türk’ün çizgisine uygun bir algı oluşuyor; doğru iş yapıyoruz demektir, zira hayat da haber de sadece siyah ve beyaz değil.
Yandaş demeleri rahatsız etmez mi yani?
Eğer bir kesim de “Bunlar hükümet karşıtı” diyorsa etmez. Hükümet karşıtı demeleri, hükümet yanlısı da diyorlarsa, rahatsız etmez. Kürtçü demeleri Türkçü de diyorlarsa rahatsız etmez. Hayatın akışı içinde haber yapmaya çalışıyoruz, algıları kontrol edemeyiz. O haber kimi zaman şu grubun, kimi zaman bu grubun işine geliyor; kimi zaman şu grubu kimi zaman bu grubu rahatsız ediyor. Anlık tepkilerle sizinle ilgili değerlendirmeler yapılıyor. Yapılsın. Bir süre sonra herhangi bir gruba yakın olduğumuz için haber yapmadığımızı kamuoyu anlayacak.
Haberlerde Esad yerine Esed’i kullanıyorsunuz…
Ben iki kitap yazdım, birincisinde Esad, ikincisinde Esed dedim.
Neden değişti?
Adamın adının Esed olduğunu, ayıptır söylemesi Türkiye’nin büyük bir bölümü yeni yeni öğreniyor. 80 yıldır Ortadoğu’dan uzaktık, üç liderin ismini bilirdik, onlardan birinin ismini de yanlış biliyormuşuz. Adamın adı gerçekten de Esad değil, Esed’miş ve Arapçada ‘aslan’ anlamına geliyormuş. Beşşar Esed, ‘müjdeleyen aslan’ demekmiş.
~~Ama Türk medyasında Esad’ın Esed’e dönüşmesi siyasi bir mesajdı.
Bizde maalesef böyle algılar var, ama Allahaşkına böyle siyasi mesaj mı olur? Adamın adı bu.
Ne zaman öğrendiniz Esed olduğunu?
İlk kitabı yazmadan önce duymuştum ama kimisi öyle kimisi böyle diyordu. 2005’te adamla Şam’da röportaj yaptım, “Esed misiniz Esad mısınız?” diye sormak aklıma gelmedi valla. Kötü gazetecilik!... Sonra Al Jazeera’da Ortadoğu alanına biraz daha fazla girip bölgeden insanlar, yazar çizerlerle konuştukça durum iyice vuzûha kavuştu.
Al Jazeera Türk’e dönersek... Demişsiniz ki “Buradaki örgütlenme, Türkiye’deki diğer haber merkezlerinden farklı bir örgütlenmeye sahip.” Bu tam olarak ne demek?
Burada şaşırarak öğrendiğimiz yeni bir haber merkezi organizasyon şeması var.
Nedir farkı?
Haber müdürümüzün unvanı input manager. Bir de output manager’ımız var. İki müdür var yani: Biri, sahadaki muhabirlerimiz, kameraman ve prodüktörlerle ve onların getirdiği içerikle; ötekisi içeriden, haber merkezinden üretilen haberlerle ve ekrana yansıyan alanlarla ilgileniyor. Adını Türkiye’deki belki de hiçbir televizyoncunun duymadığı pozisyonlar var. Girmeyeyim ayrıntılara.
~~Al Jazeera Türk’te bir tensikat sırasında “Siyasetçi değiliz, STK değiliz. Taraf olduğunuz yerde başınıza iş alacaksınız. Daha beter dalgalar yaratacak kararlılıktayım. Bütün tweetleri kapatırım...” dediniz mi?
Evet, dedim. Dünya çapında bir organizasyonunun bir parçası olmak, finansal bağımsızlık, buradaki üst yönetimin doğru mesleki parametrelerde olması vs. Bu kadar değerli bir imkânı, durumu kavrayamamış bazı çalışanların heyecanına kurban edemeyiz. Doğruluk ve tarafsızlıktan taviz veremeyiz. Ülkede harareti yüksek siyasi tartışmalara, onların bir tarafı olarak katılan Al Jazeera çalışanına bizim haber merkezinde yer yok. Gazetecilerin politik perspektifleri olur, olmalıdır. Ama bunlar haber içeriğini etkileyemez. Haber bize ait bir şey değildir, halkındır.
Taraflı haber yazmak mı yani işten çıkarılma gerekçeleri?
Her haber merkezinde kurumun prensiplerini ve hassasiyetlerini içselleştirememiş personel olur. Bizde de oldu.
Ve hemen kovuldular mı?
Tabii ki hayır, birkaç kez uyarıldılar.
‘Topluma haberin ulaşmaması söz konusu değil’
"Türkiye’de herhangi bir şeyin saklanabileceğini düşünmüyorum. 'Bir haber var ve bu, hükümet baskısı yüzünden verilemiyor' gibi şeylere inanmıyorum. Burada verilemiyorsa, orada verilir. A gazetesi hükümet yanlısıysa, B gazeteci hükümet karşıtı çünkü! Getirin belgeyi, bakalım söylenebiliyor mu, söylenemiyor mu? Kısacası topluma haberin ulaşmaması diyen bir şey söz konusu değil, tek mesele nasıl ulaştığı... Doğruluk önemli. Al Jazeera Türk de burada önemli bir yere oturacak. Çok sürmez, televizyona kadar bu kimlik ve algı meseleleri oturmuş olur kamuoyunun gözünde."
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.