Y kuşağının ‘sessiz tatil’ sırrı patronların damarına basıyor

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Yaz aylarının gelmesiyle işverenlerin çalışanlarının Zoom arka planlarına daha dikkatli bakması gerektiği zamanlar da yaklaştı. Zira Y kuşağı çalışanlarının ‘sessiz tatil’ sırrı ayyuka çıktı.

Fortune’un haberine göre yapılan son bir araştırma özellikle Y kuşağı çalışanlarının uzaktan çalışmanın sınırlarını zorladığını ortaya çıkardı. Çalışanlar patronlarından izin almak yerine uzaktan çalışma kisvesiyle tatile çıkmayı tercih ediyor.

Harris Poll’un gerçekleştirdiği Ofis Dışı Kültürü Raporu’nun mayıs ayı anketine 1.170 Amerikalı yetişkin çalışan katıldı. Ankete katılan Y kuşağı üyelerinin %37’si sorumlularından veya müdürlerinden izin almadan tatile çıktıklarını itiraf etti.

Harris Poll Baş Strateji Sorumlusu Libby Rodney CNBC’deki açıklamasında, “Uygun iş yaşam dengesine ulaşmanın yolunu buldular ancak bu perde arkasından gerçekleşiyor. Bu sessiz istifa gibi değil, daha çok sessiz bir tatil gibi bir durum” ifadelerine yer verdi.

Araştırma şirketinin raporuna göre ABD işgücünün neredeyse %40’ını oluşturan Y kuşağı patronlarına hâlâ çalıştıkları izlenimini vermek için ilginç yöntemlere de başvuruyor. Katılımcıların %40’ı internet ortamında aktif olduklarını göstermek için bilgisayarlarının farelerini hareket ettirdiklerini ve fazla mesai yaptıkları izlenimi yaratmak için mesai dışında e-posta gönderdiklerini söyledi.

Rodney Fortune’daki demecinde, “Sıkı bir ekonomik çeyrek sırasında patronunuzu ürkütüp ürkütmeyeceğiniz konusuna kafa yormak veya endişelenmek yerine Y kuşağı tatillerini yapmak için yapmaları gerekeni yapıyor” ifadelerine yer verdi.

Ancak patronları ürkütmeden tatile çıkmanın bedeli çalışanların bagajlarında taşıdıkları suçluluk ve stres de olabilir. Anket raporuna göre çoğu çalışan kendilerine ayrılan ücretli izin süresinden memnun olduğunu belirtiyor. Bu da tatile çıkma arzusunun şirket politikalarıyla değil kültürel bir sorun olduğunu gösteriyor.

Y kuşağı çalışanlarının %61’i ve Z kuşağı çalışanlarının %58’i olmak üzere anket katılımcılarının neredeyse yarısı izin talep etme konusunda gergin hissettiklerini belirtiyor. İşle ilgili sorulara hemen yanıt verme baskısı ve fazla işi iş arkadaşlarına bırakma konusundaki suçluluk duygusu izne çıkma konusundaki çekingenliğin en önemli sebepleri arasında.

Rodney sessiz tatil arzusunun pandemiden sonra ortaya çıkan çalışma biçimi değişimini vurguladığını da belirtiyor. Genç çalışanların istediği şirket kültürü ile daha yaşlı çalışanların alışkın oldukları çalışma biçimi arasında oldukça büyük bir fark bulunuyor.

Rodney, “Bu kesinlikle sağlıklı bir sistem değil. Ama şu anda Amerikalı çalışanların içerisinde bulunduğu çalışma sistemi bu” açıklamasında bulundu.

İşyerleri bölündü

Pandeminin başlamasından bu yana dört yıl geçti. CEO’larsa uzaktan çalışmaya muhalif kalma konusunda kararlı davranmalarına rağmen çalışan gözetimi üzerinde kontrol kaybı ve patron olarak statü kaybı hissettiler.

Geçen yılın ekim ayında, CEO'ların %62'si 2026 yılına kadar tüm çalışanların ofise dönmesi konusunda kararlıydı. Bu oran o zamandan beridir başarısız olmaya mahkum yüksek bir hedef gibi görünüyor. Bu arada, bir Gallup anketine göre, aynı ay ankete katılan ofis çalışanlarının %90'ı Kovid öncesi çalışma kültürüne dönmekle ilgilenmediklerini söyledi.

Çalışan içgörü firması Perceptyx'in Haziran 2023'te yaptığı bir ankete göre, çalışanların %46'sı en kötü patronlarını "beceriksiz" veya "destekleyici olmayan" insanlar olarak tanımladı. Çalışanların patronlarının davranışlarını toksik bulması, çalışanların muhalefetinin daha da fazla destekliyor. İşyerlerinin bölünmesi, şirketler statükoyu korumaya çalışırken, pandeminin aşıladığı iş-yaşam dengesinin değerini içselleştiren uyumsuz bir işçi kültürünü ortaya çıkardı.

Rodney çalışanların değerleri değişmiş olsa da ofis içi kültürün hiç değişmediğine dikkat çekti. Baş stratejist, “Deneyimler ve beklentiler neredeyse pandemi hiç yaşanmamış gibi” açıklamasında bulundu.

Rodney, eski yöntemlere sıkışmış şirketlere de sempati besliyor. Zira ekonomik stres zamanlarında, geçmişte başarılı olan normlara geri dönme eğilimi vardır. İşverenler ve CEO’lar içinse bu çalışanların yüz yüze çalışması ve izin kullanmaktan vazgeçmesi gibi eski tip şirket uygulamalarının kullanılmaya devam edilmesi anlamına gelir. Zira bu yöntem gerçekten de geçmişte işe yaramıştır.

Ancak esneklik talep eden yeni nesil çalışanlara uyum sağlayacak değişiklikler gerekiyor: Çoğu şirket, geleneksel işyeri değerlerine sahip olsa bile hibrit çalışmayı kabul etti ve çalışanlarına karşı tutumlarını da değiştiriyor. Pandemiden bu yana ilk kez, Amerikalılar uzaktan çalışma yerine hibriti tercih ediyor, bu da şirketlerin çalışanlarına verdiği bedava pizzalarının sonucu değil, yeni normlara uyum sağlamanın bir sonucu.

Şirketlerin uyum sağlamaya devam etmesi için bir başka önemli neden de var. İş gücüne katılan Z kuşağı üyelerinin bu yıl baby boomer meslektaşlarını geçmesi bekleniyor. Dolayısıyla şirketlerin çalışan taleplerine boyun eğmekten başka seçeneği kalmamış olabilir.

4,2 milyon dolarlık maaşa, 'uzaktan çalışma' şartı

Resesyon bekleyen ekonomistler neden yanıldı?

ABD'de işsizlik maaşı başvuruları beklentilerin altında