Visa ve Mastercard'a şok suçlama!

Düzce'de, bilgisayar mühendisi Süleyman Turunç ve arkadaşı Mustafa Cesur, üzerinde dijital ekran ve tuş takımları bulunan ve patent başvurusunu yaptıkları banka kartı modelinin, Visa ve Mastercard'ın kendi buluşları gibi üretime geçirdiğini iddia etti. Akçakoca'da bilgisayar firması bulunan Süleyman Turunç ile kendisine kartın yapımı için fikir veren esnaf arkadaşı Mustafa Cesur, Düzce Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi. Süleyman Turunç, üzerinde dijital ekran, açma kapama düğmesi ve tuş takımının bulunduğu, karta şifre girildikten sonra limit ve puan bilgilerini veren “Bir kart” isimli banka kartı modellerinin, Vısa ve Mastercard tarafından kendileri tarafından bulunmuş gibi üretildiğini ileri sürdü. Süleyman Turunç, buluşun Akçakoca'da 18 Nisan 2008'de noter tescilinin yapıldığını, Ankara Patent Ofisi'ne de 9 Mayıs 2008 tarihinde “Faydalı Model” başvurusunda bulunulduğunu ve daha sonra bu başvurunun patent başvurusuna çevrildiğini anlattı. Buluşlarını patent başvurusu ile koruma altına aldırdıklarını savunan Turunç, daha önce “Bir Kart” buluşlarını somut ürüne dönüştürmek ve pazarlama çalışmasına yönelik olarak görüşmelere başladıklarını, bankaların danışman firmaları, Visa ve Mastercard'ın yetkilileriyle de görüştüklerini söyledi. Visa ve Mastercard'ın kendi buluşları gibi “Ekranlı pin kart” adıyla kartın üretimine geçtiğini iddia eden Turunç, şöyle konuştu: “Bizim resmi faydalı model ve patent başvurularımızı hiçe sayarak bu buluşun sahibiymiş veya kullanma hakkına sahipmiş gibi her türlü hakları tarafımıza ait olan, patent başvurusu bulunan ürünü bizden izin almadan üretip piyasaya sürmeleri adalete, hukuka ve yasalara aykırıdır. Üzülerek ifade etmek istiyoruz, Türkiye'deki bankalar da buna ortak olmaktadırlar. Görüldüğü gibi Türkiye'nin dünyada kredi kartlarına devrim yaratan buluşu, Türkiye'de göremediğimiz ilgiden dolayı karşımızdaki şirketler kendilerine mal etmektedir. Biz bu konuda sadece kendimiz için değil memleketimiz içinde hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”