Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Korona virüs salgını sonrasında maddi anlamda kayba uğrayan çalışanlar ile faaliyetlerine geçici süreliğine ara veren işletmecilerin ödemek zorunda olduğu konut ve iş yeri kiraları için birden fazla emsal karar ortaya çıktı.
Yargıtay tarafından verilen kararlar doğrultusunda korona virüs sonrası işsiz kalan ya da maaş alamayan çalışan ile faaliyetlerine ara veren işletme sahipleri mülk sahiplerinden indirim ve erteleme talebinde bulunabilir.
YAZILI OLARAK MÜLK SAHİBİNE İLETİN
Böyle bir talep için konutta kiracının korona virüs sonrası işini kaybettiği ya da maaşını alamadığını, iş yeri sahibinin ise salgın nedeniyle faaliyetlerini durdurduğunu ya da iş kaybına uğradığını ispatlaması gerektiğine vurgu yapan hukukçular böyle bir durum içinde olan kiracıların vakit kaybetmeden taleplerini iş yeri ya da konut sahiplerine yazılı olarak bildirmeleri gerektiğini belirtiyor.
Mülk sahiplerinin bu talebi kabul etmemesi durumunda ise, yargıya başvurulması gerektiğinin altını çiziyor.
ERTELEME, İNDİRİM VE TAKSİTLENDİRME YAPILABİLİR
Konuyla ilgili yenisafak.com'a konuşan ve yargıda mücbir sebep sonrasına ilişkin kiralara yönelik emsal kararlar bulunduğuna değinen Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Umut Yeniocak, bu emsal kararlardan birinin de 2011 yılındaki Van depremi sonrasında alındığına işaret ederek,
''Kiracılar, kira bedelinde indirim talebinden başka, ödemenin ertelenmesi ve/veya taksitlendirilmesi gibi talepleri gündeme getirebilir. Bu tür olağanüstü süreçlerde mahkemelerin sözleşme ilişkilerine müdahale etmesi, bizim hukuk sistemimizde mümkündür. Uyarlama dediğimiz davalar, öngörülemeyen gelişmeler karşısında hâkimlerin sözleşmelere müdahale etmesi için açılan davalardır. Kira ilişkilerinde bu davalar genelde kira bedelinin indirilmesi ya da arttırılması şeklinde karşımıza çıksa da, covid-19 sürecinde yaşanan birçok örnekte, kira bedelinin indirilmesinin yanında ertelenmesini ve taksitlere bölünmesini gerektiriyor. Mahkemenin bu ihtiyacı karşılayacak şekilde uyarlama kararları vermesi de mümkündür.'' diye konuştu.
HUKUKEN KABUL EDİLEMEZ!
Korona virüs nedeniyle kapalı olan iş yerlerine yönelik de konuşan Yeniocak, bu süreçte iş yerinin kullanılamaması sebebiyle kira ödememesinin hukuken gerekçelendirilebilecek bir talep olduğunun altını çizerek, iş yerinin kapalı olmasının kendisinin kusuru olmasa da mülk sahibinin hiçbir şey olmamış gibi, kapalı olan bir yerden kiranın tamamen ödenmesini istemesinin de hukuken kabul edilemeyeceğini belirtti.
YARGI YOLU AÇIK
Maddi anlamda zor durumda olan kiracının bu süreçte izlemesi gerek aşamalara ilişkin ise öncelikle işy eri ya da konut sahibiyle iletişim kurulup durumun anlatılması gerektiğini kaydeden Yeniocak, taleplerin yazılı olarak iletilmesinde fayda olduğunu, kabul edilmemesi halinde ise yargı yolunun açık olduğunu ifade etti.
Yeniocak, yargılama aşamasında, kiracının iş yeri ya da konut sahibine durumunu anlattığı ve talebini ilettiği ancak bunun kabul edilmediğini yazılı olarak elinde ispatlayacak bir delilin bulunmasının önemli olduğunu vurguladı.
İŞ YERİ İÇİN 4 AYLIK KORUMA
Mülk sahiplerinin kiranın ödenmemesi halinde tahliye hakkı olup olmadığına ilişkin ise, iş yeri kiraları için özel bir düzenleme yapıldığını ve 26 Mart’ta yapılan Kanun değişikliğiyle, 1 Mart ile 30 Haziran 2020 tarihleri arasında iş yeri kirasını ödemeyen kişiye karşı mülk sahibinin tahliye davası açamayacağını söyleyen Yeniocak, sözlerini şöyle sürdürdü;
KONUTTA TAHLİYE RİSKİ VAR
''İş yerlerinin kapanmasını ve büyük mağduriyetler yaşanmasını önemli ölçüde engelleyecek bu düzenleme olumlu görülebilir. Ancak aynı korumanın konut kiralarına getirilmemesi bir eksiklik olarak tespit edilebilir. İş yerinde kiracı olanlar, 1 Mart ile 30 Haziran arasındaki dört aylık kira bedellerini ödemeseler dahi tahliye tehdidiyle karşılaşmayacaklar.
Ancak bu düzenleme, kira bedellerinin talep edilemeyeceği anlamına gelmiyor. İş yeri sahipleri ödenmeyen kira bedelleri için icra takibi yapabilir, kiracıların mal varlıklarını haczettirip sattırabilirler. Yapamayacakları tek şey, kiracıları iş yerinden çıkarmak.
İş yerleri için getirilen tahliye talebinin engellenmesi yönündeki bu imkan, konut kiraları için getirilmiş değil. Kirasını ödeyemeyen konut kiracıları için tahliye tehdidi varlığını koruyor.''
Tek gelirim kira eşim emekli pandemi dönemi kiracımın ödeme gücü olduğu halde iki kira borcu kaldı zaten o dönem kiracımı rahatsız etmedimBenden iki kiramı bağışlamamı bunun çok kişinin yaptığını durumuzun iyi olduğunu söyleyerek iki kirayı ödeme niyetinde pek olmadığını belirtti kendisinin iş yeri arabası ve ayriyetten evi var sigortasız çalışarak devletten işsizlik parası çocuk yardımı ve utanmadan birde kira yardımına baş vuruyor. Mücbir sebepler ilgili kanun çıkarılacaksa eğer bir taraf korurken bir tarafı lütfen mağdur etmeyin
Hep kiracıları düşünüyorsunuz tek geliri konut olan kirayla geçinenler ne olacak acaba kiracılara verilen haklarla ev sahipleri haksızlığa uğruyor devletimiz zaten mağdur olana yardım ediyor bırakın da kiramıza karışmayın artık kiracılar verilen hakla ev sahibini zaten ciddiye almıyor ödemiyor o kadar şımarmışlarki kira ödemeden oturmayıda başarıyorlar
Konut sahibi hesaplamasını yaparak ihtiyaç kredisi çektiyse ve de bunu gelecek ev kirasindan veriyorsa ne olacak. Yada onun da işyeri kapandiysa ve de kiradan gelecek paraya muhtaç durumdaysa ne olacak. Bunu söyliyorsanız eğer ev sahibini de düşüneceksiniz ve o da mağdur olmayacak. Neredeyse herkesin kredisi var şu zamanda. Tek taraflı düşünme şeklini kimse kabul etmez. Bankaya sorun bakalım, bu ay ki kredileri vatandaştan almicam diyor mu. Yapacaksanız eğer bu ay ki krediler ödenmeyecek deyin de herkes rahat nefes alsın o zaman. Bunu yapın madem ki
İnsanlarda psikolojik olarak kiracı-işçi mazlum, ev sahibi-işveren zalim gibi bir algı var. Ev sahibine yüklenirsen kira ile geçinen ne yapacak?. Suistimale açık, yargıyada iş yükü çıkar. Mağdur olan hangi vatandaş ise devlet sahip çıkmalı, iyi niyet esastır, ev sahibi kiracısının durumunu az çok bilir o da insan evladı, durumu iyi ise idare eder, ama bunu imkanı olmayan ev sahibi nasıl yapsın?.
Evini, örneğin 2500 liraya kiraya verip,kendi 1500 liraya kiraya çıkan insanlar mı ararsın,1500 lira emekli maaşına,1500 lira kirayı katık yaparak geçinmeye çalışan yaşlılar mı ararsın,ya da babadan kalma evinin 3 kuruş kirasından başka hiç bir geliri olmayan insanlar mı ararsın? Milyonları ilgilendiren bu toplumsal yangının üzerine benzin döken,sözde bir hocanın verdiği akla bakın.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.