<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemVirüs salgını sonrası dünya nasıl şekillenecek?----

Virüs salgını sonrası dünya nasıl şekillenecek?

Virüs salgını sonrası dünya nasıl şekillenecek?
23 Mart 2020 - 10:35 www.finansingundemi.com

Birçok uzman, korona virüsün ardından “artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını” söylüyor. Dünyanın farklı bölgelerinden 10 uzman, virüs sonrası döneme ilişkin öngörülerini paylaştı

Çin’in Vuhan kentinden çıkarak tüm dünyanın sosyal, ekonomik ve siyasi hayatını etkisi altına alan korona virüs, tüm rutinleri altüst etti. Uzmanlar, küresel çapta pek çok alanda artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünüyor. 10 farklı uzman, korona virüsün ardından bizleri nasıl bir dünyanın beklediğine ilişkin 10 farklı öngörüde bulundu.

Foreign Policy için korona virüs pandemisi sonrası oluşacak yeni küresel düzene ilişkin değerlendirmelerde bulunan 10 uzman, küresel güç dengesinde yaşanacak değişimlerden virüsün kısa ve uzun vadeli ekonomik etkilerine dek pek çok öngörüde bulundu.

“GÜÇ VE ETKİ, BATI’DAN DOĞU’YA KAYACAK”

Covid-19 pandemisinin devletleri güçlendireceğini ve milliyetçiliği pekiştireceğini belirten Harvard Üniversitesi Uluslararası İlişkiler profesörlerinden Stephen Walt, yönetim şekli fark etmeksizin her hükûmetin krizin üstesinden gelebilmek için “gereken her türlü tedbiri” alacağını söyleyerek şunları kaydetti:

“Covid-19, güç ve etkinin Batı’dan Doğu’ya seyreden hareketini de hızlandıracak. Güney Kore ve Singapur’un ardından Çin de –en baştaki hatalarını telafi ederek- virüse karşı en iyi yanıt veren ülkeler oldu. Avrupa ve Amerika’nın vermekte güçlük çektiği yanıt ise “Batı” markasını oldukça zedeledi.”

Dünya siyasetinin çatışmacı doğasında herhangi bir değişim yaşanmayacağını düşünen Walt, tarihte yaşanmış diğer pandemilerin ardından küresel güç mücadelesinde herhangi bir değişim yaşanmadığını, küresel iş birlikleri açısından da yeni bir sayfa açılmadığını hatırlattı.

Korona virüsün “daha az açık, daha az müreffeh ve daha az özgür bir dünya meydana getireceğini” kaydeden Walt, “Bu böyle olmak zorunda değil; fakat ölümcül bir virüs, yetersiz bir planlama ve eksik bir liderlikten oluşan kombinasyon, insanlığı tehlikeli bir patikaya sevk ediyor.” sözlerini kullandı.

“KÜRESEL EKONOMİ YAPISI HIZLA ÇÖKECEKTİR”

Korona virüs pandemisinin “ekonomik küreselleşmenin bardağını taşıran son damla olabileceğini” söyleyen Chatham House Direktörü Robin Niblett, Covid-19’un hükûmetleri, şirketleri ve toplumları, ekonomik anlamda uzun vadeli izolasyon ihtimaline karşı kapasitelerini güçlendirmeye zorladığını kaydetti.

Yirmi birinci yüzyılın başlarında temeli atılan “küresel ortak çıkar düşüncesine” geri dönmenin muhtemelen bir daha mümkün olamayacağını belirten Niblett, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Küresel ekonomik entegrasyondan sağlanan ortak kazancın korunmasına yönelik bir teşvik olmaması durumunda, 20. yüzyılda tesis edilen küresel ekonomi yapısı hızla çökecektir.”

“KÜRESELLEŞMENİN MERKEZİ ABD’DEN ÇİN’E KAYACAK”

Covid-19 pandemisinin küresel ekonominin seyrini kökten değiştirmeyeceğini belirten Singapur Milli Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Asya Araştırmaları Enstitüsünde görevli Kishore Mahbubani, buna karşın küreselleşmenin merkezinin kaymakta olduğuna işaret etti.

Korona virüs pandemisinin “hâlihazırda başlamış olan bir değişimi” hızlandıracağını savunan Mahbubani, “Covid-19, ABD merkezli küreselleşmeyi Çin merkezli bir küreselleşmeye kaydıracaktır.” tezini öne sürdü.

“DÜNYA TOPLUMLARININ BİRBİRİNE OLAN BAĞIMLILIĞI KANITLANDI”

Covid-19 pandemisinin “faydalı bir amaca hizmet edebileceğini” belirten Brookings Enstitüsü’nün Hindistan Masası’nda görevli araştırmacı Shivshankar Menon, korona virüsün üç şeyi belirginleştirdiğini söyleyerek şunları kaydetti:

“Pandemi, ilk olarak ülkelerin iç ve dış siyasetlerini değiştirecektir. Hükûmetlerin, pandeminin ve virüsün ekonomik etkilerinin üstesinden gelme noktasında gösterecekleri göreceli başarı, toplumlardaki güvenlik endişelerini ve kutuplaşmaları azaltacaktır.”

İkinci göstergenin, “birbiriyle iç içe geçmiş dünyanın sonunun henüz gelmemesi” olduğunu belirten Menon, “Covid-19 pandemisi, dünya toplumlarının birbirlerine ne kadar bağımlı olduklarının kanıtıdır.” ifadelerini kullandı.

Üçüncü olarak ise “umut ve sağduyunun dünyada hakim olmaya başladığını” söyleyen Menon, ülkelerin iş birliği hali içerisinde olmalarının gelecekte iyi amaçlar için kullanılabileceğinin altını çizdi.

“COVİD-19 GİBİ KÜRESEL TEHDİTLER TEK BAŞINA ÇÖZÜLMEZ”

Korona virüsün “ülkelerin stratejilerinin yeni çağa uygun olmadığını” belirten Harvard Üniversitesi profesörlerinden Joseph Nye Jr., ABD Başkanı Donald Trump’ın 2017 yılında açıkladığı “büyük güç yarışına odaklanan yeni ulusal güvenlik stratejisinin” Covid-19’un ortaya çıkışıyla birlikte anlamını yitirdiğini belirtti.

ABD gibi bir gücün bile tek başına atacağı adımlarla kendi güvenliğini sağlamasının mümkün olmadığını vurgulayan Nye, şu ifadeleri kullandı:

“21. yüzyıl teknolojileri yalnızca üretim ve dağıtım süreçleri açısından değil, sonuçları açısından da küreseldir. Patojenler, yapay zeka sistemleri, bilgisayar virüsleri ve radyasyonlar, bizim sorunumuz olduğu kadar, onları ortaya çıkaranların da sorunudur.”

Korona virüs ve küresel ısınma gibi küresel tehditlere karşı her ülkenin kendi ulusal çıkarlarını ön plana çıkardığını kaydeden Nye, “Asıl soru, bu çıkar tanımının ne kadar geniş veya dar kapsamlı olacağıdır.” dedi.

“KORONA VİRÜSÜN EKONOMİK BASKISI, ÇATIŞMA VE İSTİKRARSIZLIĞA NEDEN OLACAK”

Covid-19’un tarihinin “galipler tarafından yazılacağının” altını çizen Brookings Enstitüsü Başkanı John Allen, her milletin koronavirüsle yeni ve etkili yöntemler ile mücadele ettiğini söyledi.

Zafere ulaşacak kimi ülkelerin bunu “bir demokrasi zaferi” olarak, kimi ülkelerin ise “kararlı ve otoriter yönetimin getirisi” olarak tanımlayacağını belirten Allen, şunları kaydetti:

“Her iki şekilde de, korona virüs krizi uluslararası güç yapısını daha henüz hayal etmeye başladığımız bir şekilde yeniden dizayn edecektir. Kovid-19, ekonomik hareketlilik üzerindeki baskısını artıracak, ülkeler arasındaki tansiyonu yükseltmeye devam edecektir.”

Korona virüs pandemisinin uzun vadede küresel ekonominin üretim kapasitesini büyük oranda düşüreceğini, özellikle iş gücüne dayalı işletmeleri vuracağını ifade eden Allen, “Baskı altında kalacak olan uluslararası sistem, hem ülkelerin içlerinde hem de ülkeler arasında çatışma ve istikrarsızlığa neden olacaktır.” dedi.

“ŞİRKETLERİN ‘SIFIR STOK’ MANTIĞI SEKTEYE UĞRAYACAK”

Korona virüsün uzun soluklu ekonomik etkiler bırakmakla kalmayacağını vurgulayan Pulitzer Ödülü sahibi bilim yazarı Laurie Garrett, pandeminin köklü değişimleri de beraberinde getireceğini ifade etti.

Korona virüsün ardından küresel kapitalizmin “dramatik bir aşamaya geçebileceğini” öne süren Garrett, dünyanın her yerinde üretim yapıp “sıfır stok” mantığıyla ulaşabildikleri pazarların sekteye uğrayacağını ve üretimlerin ana vatanlara çekilebileceğini kaydetti.

“BİTİK DEVLETLER ORTAYA ÇIKACAK”

Korona virüsün oluşturduğu yaraların sarılması noktasında pek çok devletin büyük zorluklar yaşayacağını belirten ABD merkezli düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Richard Haass, dünyanın yaygın özelliklerinden birinin, üzerinde “birçok bitik devlet barındırması” olacağını söyledi.

Covid-19 krizinin hâlihazırda gerin olan Çin-ABD ilişkilerini daha da gereceğini ve Avrupa’nın entegrasyon politikasını sekteye uğratacağını vurgulayan Haass, şunları ifade etti:

“Bu işin sonunda pozitif olarak ise küresel halk sağlığı yönetiminin görece güçlendiğini görebiliriz.”

“ABD ARTIK ‘ULUSLARARASI LİDER’ OLARAK GÖRÜLMEYECEK”

ABD’nin Covid-19 ile mücadele sürecinde “liderlik testi”ni kaybettiğini belirten Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Direktör Yardımcısı Kori Schake, “ABD, dar görüşlülüğü ve yetersizliği yüzünden artık uluslararası lider olarak görülmeyecektir.” dedi.

Uluslararası organizasyonların virüsle ilgili daha derin ve daha erken bilgilendirilmiş olması durumunda birçok ülkenin virüse daha hazırlıklı yakalanmış olabileceğini ve koronavirüs pandemisinin küresel etkilerinin minimumda tutulmuş olabileceğini belirten Schake, bu görevi ABD’nin pekala üstlenebileceğini, fakat bu konuda başarısız olduğunu vurguladı.

“İNSAN RUHUNUN OLAĞANÜSTÜ ÖRNEKLERİ SAHNEYE ÇIKIYOR”

Korona virüsün dünya üzerinde yaşayan 7,8 milyar insanın tamamını tehdit ettiğinin altını çizen Harvard Kennedy Siyasal Bilgiler Okulu profesörlerinden Nicholas Burns, ABD ile Çin arasında yaşanan sözlü çatışmanın bir kenara bırakılmadığı sürece her iki ülkenin de uluslararası güvenirliklerini yitireceklerini söyledi.

Avrupa Birliği’nin, bünyesinde bulunan 500 milyonluk nüfusa doğrudan yeterli desteği sağlayamaması durumunda yakın gelecekte birçok devletin Brüksel’den çekilebileceğini işaret eden Burns, şunları kaydetti:

“Her ülkede, insan ruhunun olağanüstü örnekleri sahneye çıkıyor. Doktorlar, hemşireler, siyasi liderler ve vatandaşlar (virüse karşı) büyük bir direnç gösteriyor. Bu görüntüler, dünya üzerinde yaşayan erkek ve kadın tüm insanların böylesi olağanüstü bir güçlüğe karşı göğüs gerebileceklerine dair umut veriyor.”

Rus doktorlardan çarpıcı korona virüs iddiası

Olimpiyatların ertelenmesi gündemde

Dünyadan korkutan korona manzaraları

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)