Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, Türkiye ekonomisindeki ısınma tartışmalarını ele aldı. Eğilmez’in kişisel blogunda yayımladığı Türkiye Ekonomisi ve Aşırı Isınma başlıklı yazısı şöyle:
OTOMOBİL MOTORU NİÇİN ISINIR VE SONUCU NE OLUR?
Otomobil motorunun çalışırken ısınması normaldir. Bunun normal kabul edilebilmesi için otomobilin motor ısı göstergesinin, araçtan araca değişiklik gösterse de, genellikle 90 dereceyi geçmemesi gerekir. Eğer gösterge 90 dereceyi geçiyorsa o zaman motorun aşırı ısındığı anlaşılır. Aşırı ısınan motor, bozulabileceği gibi araca da zarar verebilir.
Normal olarak araçtaki soğutma sistemi motor ısındığında devreye girer ve ısıyı düşürür. Müşür denilen parça, arabanın motor ısısı belli bir dereceye ulaştığı zaman araba fanının çalışmasını ve motoru soğutmasını sağlar. Eğer müşür bozulmuşsa fan çalışmaz ve motoru soğutamaz. Isınmanın bir nedeni de kalorifer sisteminin düzgün çalışmaması olabilir. Soğutma sisteminde motor içinde dönen su, aracın kabinini ısıtmak için de kullanılır. Bu su, motor içerisinde devri daim yaparken kalorifer radyatöründen geçer ve kalorifer açıldığında arabanın içini ısıtır. Eğer kalorifer radyatörünün petekleri tıkalıysa burada bekleyen sıcak su çevresine fazla ısı yayarak motorun da ısınmasına yol açabilir. Aşırı ısınmanın bir başka nedeni elektrik sisteminden kaynaklanan bir arıza olabilir. İlk akla gelecek olanlar bunlar olmakla birlikte başka mekanik nedenler de olabilir. Öncelikle bu tür mekanik arızaların olup olmadığının gözden geçirilmesi ve bunlarda bir bozukluk varsa onların tamir edilmesi gerekir.
Bu mekanik arızaların dışında sürücünün otomobili kullanım biçiminden kaynaklanan ısınma da söz konusu olabilir. Aracı sürekli yüksek devirde kullanmak motorun aşırı ısınmasının nedeni olabilir. Aracı yüksek devirde kullanmak, sürtünmeye bağlı olarak arabada aşırı ısınmanın meydana gelmesine neden olur ve bu durum arabanın soğutma sistemini zorladığında arabada aşırı ısınma meydana gelir.
Görüldüğü üzere motorun ısınmasının nedenlerinden çoğu mekanik olsa da aralarında kullanım kaynaklı olan bir neden de vardır. Mekanik nedenler, aracın muayenesi, bakımı veya onarımı ile çözülebilir. Buna karşılık sürücüden kaynaklanan ısınmanın çözümü için sürücünün eğitilmesi gerekir.
Motorun aşırı ısınması sorunu çözülemezse motor yanabilir ya da otomobilde çok ciddi hasarlar çıkabilir.
EKONOMİNİN ISINMASI NE DEMEKTİR, SONUCU NE OLABİLİR?
İktisatçılar, ekonomide kullanılan birçok deyimi, kavramı başka yerlerden, psikolojiden, tıptan, bazen uygulamada yaşanan bir gelişmeden ve daha çok da fizikten ödünç alarak ekonomiye göre değiştirip yorumlamayı severler. Mesela denge, istikrar gibi kavramlar fizikten alınmıştır. Sert veya yumuşak iniş deyimleri uçağın yere inişinden hareketle devşirilmiştir. Sağlıklı – sağlıksız, teşhis – tedavi deyimleri tıptan benzetmeyle kullanılır olmuştur.
Ekonominin ısınması deyimi de otomobil motorunun ısınmasından hareketle ekonomiye aktarılmış bir deyimdir.
Ekonomide ısınma dendiği zaman genellikle ekonominin zorlama sonucu potansiyel büyüme oranının üzerinde büyümeye başlaması anlaşılır. Tıpkı zorlanma nedeniyle ısınmış otomobil motorunu daha da zorlayarak hızı artırmakta olduğu gibi.
Isınan bir ekonomide kısa dönemde toplam talep, ekonominin uzun dönemli toplam arz kapasitesini aşar. Ekonomide enflasyon, bütçe açığı, cari açık, faizler ve dolayısıyla risk algısı yüksekse firma sahipleri talepteki bu artışın geçici olduğunu düşünür ve yeni yatırıma girmez ve imkânları varsa kapasite artırımına giderler yoksa da bu talep artışını ithalat yoluyla karşılamaya giderler. O zaman cari açık biraz daha büyür. Bu, arada bir otomobili durdurup bozuk fan nedeniyle ısınan motorun üzerine su dökmek gibidir. Talep artışı bir yandan da enflasyonu yükseltir. O zaman da Merkez Bankası talep artışının yarattığı enflasyonu durdurabilmek için faiz artırımına gidebilir. Bu da otomobili durdurup baştan aşağıya yıkayarak motorun soğumasını sağlamaya benzer. Her iki durumda da sorun geçici olarak çözümlenmiş olur. Yola devam edildiğinde bir süre sonra yeniden ısınma sorunuyla karşılaşılması kaçınılmazdır.
TÜRKİYE EKONOMİSİ AŞIRI ISINMIŞ DURUMDA MI?
Geçtiğimiz günlerde IMF, Türkiye ekonomisinin aşırı ısınma sorunuyla karşı karşıya olduğunu ve o nedenle yakın gelecekte büyüme hızının düşeceğini açıkladı.
Eldeki verilere bakarak Türkiye ekonomisinin ısınıp ısınmadığını ortaya koymaya çalışalım.
Türkiye’nin potansiyel büyüme genellikle 1923’den bu yana yıllık büyüme oranlarının ortalaması alınarak yüzde 5 olarak hesaplanıyor. Bu oranın, yüksek bütçe açığı ve/veya cari açığa dayalı büyüme oranlarının ortalaması olduğu dikkate alınır ve buna göre düzeltme yapılırsa potansiyel büyüme oranının yüzde 4 dolayında bir yerde çıkması gerekir. Bu durumda 2017’de ve 2018’in ilk çeyreğinde yüzde 7,4 oranındaki büyüme oranları potansiyel büyümenin oldukça üzerindedir. Yani ekonomi ısınmış görünmektedir.
Bu dönemde enflasyon yükselmiş, USD/TL kuru, gösterge faiz, cari açık artmış, bütçe açığı bozulma yolunda ilerlemeye başlamış ve bütün bunların sonucu olarak da CDS primi yani ekonominin riskleri yükselmiş görünüyor. İktisatçının sorması gereken ilk soru daima “ne pahasına” sorusudur. Yani ekonomi yüzde 7,4 büyüdü dendiğinde iktisatçı eğer bilmiyorsa “ekonominin potansiyel büyüme oranı kaç” diye sorar. “Yüzde 5” yanıtını alırsa “bu kadar hızlı büyüme ne pahasına oldu?” diye sorar. Aslında “nelerden fedakârlık ettiniz” ya da “hangi göstergeleri bozdunuz” sorusunun kısa ifadesidir o.
Türkiye ekonomisi uzunca bir süredir ısınma sinyalleri veriyordu zaten. Bendeniz bunu IMF’den yaklaşık 4 ay kadar önce 18 Mart 2018 günü bu blogda yayınlanan “Türkiye Ekonomisi Isınıyor mu?” başlıklı yazımda dile getirmiş yine buradaki gibi göstergelerle ortaya koymuştum.
ÇÖZÜM NEDİR?
Çözümden önce ısınmanın nedeniyle ilgili teşhisi doğru koymamız gerekiyor. Burada yanıtlamamız gereken soru şudur: Ekonomideki ısınma, potansiyel büyüme oranının üzerinde bir büyümeyi zorlamaktan yani sürücü hatasından mı, yoksa sistemden kaynaklanan meselelerden mi doğmuş bulunuyor?
Bu sorunun yanıtı sürücü hatası ise otomobili kenara çekip motoru soğutup yola devam edebileceğiz demektir. Bir başka deyişle faiz artırımı yaparak idare edebiliriz. Daha önceki Faiz artırımları bize bu fırsatı vermiş görünse de dış piyasalardaki para ve yatırım iştahının bolluğu da çok yardımcı oldu. Bugün artık dış piyasalarda para ve yatırım iştahının azaldığı bir ortamdayız. Artık arabayı kenara çekip motorun soğumasını bekleyerek meseleyi geçiştirebilecek durumda değiliz. Bugün artık arabayı muayeneye sokmak ve gerekli bakım ve onarımı yaptırmak zorundayız. Artık yeni bir müşür taktırmak, radyatör peteklerini temizletmek veya radyatörü değiştirmek, elektrik donanımını yenilemek zorundayız.
Ki bunların ekonomiye tercümesi konuşmaktan usanmış olsak da gerçek anlamdaki yapısal reformlardır.
Bu fosillerin ömrü bitmek üzere . Ama can çıkmadıkça biz buradayız mesajlarını zaman zaman da olsa hep göreceğiz . Eee ne de olsa eskinin rüya takımı bunlar . Şimdi bit pazarında gibiler ama rahmet yağmaz bilsinler ...
Hocanın görüşüne katıliyorum
Aspirinvermekle yara tedavi edilmez oldu. Bir an önce yapısal reformlar hayata geçirilmelidir. İnşaat sektörüne kdv indirimi ile bu işler yürümez. Kdv açığını akaryakıta vergi koyarak kapatıyorlar. Sonuçta inşaat le ilgisi olmayan sade vatandaş ev alanın kdv sini ödüyor. İnşaat şirketleri yarış halinde arsa fiatlarını yükseltiyorlar . Açıklarını biz ödememeliyiz.
Hiç kimse demiyorki ülkemiz 2 sene önce uçurum kenarından döndü..peki bunun ülke ekonomisine maliyeti neydi? ve sonrasında seçimler seçimler..sizce seçimlerin olduğu bu dönemlerde motorun ısınması normal değil mi? boşverin arkadaşlar..artık seçimler yok..( belediye seçimlerini saymazsak) istikrar var ve biz çin, hindistan gibi büyümeye devam edeceğiz..budemek değildir motor ısınacak..o zaman bu ülkelerin şimdiye paramparça olması lazımdı..Bundan sonra benim öngörüm biraz zaman alır ama işler rayına oturacaktır.
BÖYLE EKONOMİST LERİN DEDİĞİNİN. TAM TERSİNE YAĞACAKSIN.
at çok süratle sürekli koşarsa sonunda yere yığılır.2019 tr pert bu koşuyla
Dolar ekimde 530 faiz yüzde 25 olur damatla bu iş olmaz Mehmet şimşek kesin olmalıydı
cumhurbaşkanımız daha aklı selim sekilde ekonomoyi asıl uzmanlarına bırakır ve kendesi her şeye karışmaz ise ekonomiz ve herşey kısa zamanda rayına oturur fakat aynı hastalıkları devam ederse vay halimize vay derim.
BU NAFİ BEY DEYİLMİ. 1 DOLAR 1TL OLACAK DİYEN?. 1.260 DAN DOLAR ALMADIM KORKTUM. 47000 BİN TL LEM VARDI. DOLARA ÇEVİR SEM OLMAZMIYDI?. CUMHUR BAŞKANI BUNLARI GÜVENEMİYOR.
Hocam sen bu işlerden anlamıyorsun, egonomi çoh eyi.
Hayatları boyunca millet hayrına hiç bir fiili olmayanlar , tek bir şey yapıp durdu : konuşmak konuşmak konuşmak ... ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz .
1- Isınan veya hararet yapan motorun üzerine su dökülmez! Su dökülürse motor bloğu ve manifoldu çatlar... 2- Motor her hangi bir arıza veya kullanımdan kaynaklı aşırı ısınma olduysa araç kenara çekilir motor soğuması beklenir ( SAKIN SAKIN RADYATÖR KAPAĞINI AÇMAYIN BİR MÜDDET ELİNİZ YÜZÜNÜZ YANAR) Kısaca bizim her şeyi bilen filozoflar atmada mangalda kül bırakmıyorlar... Lakin iş icraata geldi mi TIK YOK...
Hoca sen bu işi bilmiyorsun türkiye ekonomisi 17 18 senedir teklemeden gidiyor eskiden her 1.5 2 senede bir tepetaklak oluyordu hatırla sana çok uzak değil bu mazi şimdi çıkıp akıl veriyorsunuz
hocam eskiden dolar %25 artinca devulasyon olurdu simdi dis güç saldirisi oluyor. 1.5 2 senede bir kriz olurdu demissin ya, iste simdi neden 2 yilda bir kriz olmuyor, tek farki bu ilk cumle.
Arabayı servise sokmak, radyatör peteklerini değiştirmek ve elektrik sistemini yenilemekten kastı ne acaba? Eğer kast edilen İmfye hadi gel bakalım demekse bu felaket olur. Kast edilen ekonomi bakanlığının reformlar yapmasıysa, herkesin ağzında bu reform lafı kimse içeriğini söylemiyor. Yani demem o ki bal bal demekle ağız tatlanmaz. Nedir bu reformlar açık konuşunda herken ne olup bittiğini anlasın
VERDİĞİ ÖRNEKDEN BELLİ OLUYOR 4 YADA 2 TEKERLEKLİ SANAYİ SEKTÖRÜNÜN TEMSİLÇİSİ
Çözüm Drogba
ÖRNEK YANLIŞ HOCAM,, EKONOMİNİN OTOMOTİV İLE ALAKASI YOK SENİN YORUMUN SANAYİ KONUSU İSE EKONOMİNİN TEMASINDA VAR GENİŞLEME DARALMA SADELEŞME
bana sorarlarsa motor buz gibi ama kimilerinin motorunda sorun olma olasılığı var ekonominin marş motorunda sorun yoksa ŞÖFÖR NE DURUYON MARŞ A BASSANA MARŞ A BASSANA
Bütğn ekonomik sosyal yönetsel kurumlar Cumhurbaşkanlık İle Hazine ve maliye bakanlığına bağlandı. Artık herşey Reis ile Danandının kontrolünde. Artık ülke ekonomide gelişim ve uçuş evresine girmiş bulunuyor
evet..uçurumdan aşağı uçuş yönünde tam gaz ilerliyor..bütün göstergeler bozulmuşken hala uçuş beklemek nasıl bir mantık nasıl bir ekonomi bilgisi...ancak kıraathane kafası bence...
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.