Vergide artış pandemi sonrası büyümeyi desteklemeyecek

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

2010 yılındaki kamu harcamasını kısma konusundaki tartışmaların bir benzeri yaşanıyor. Vergilerde artışa gitmek bir diğer seçenek olarak ortaya çıktı. Son haftalarda, Downing Street kaynakları tüketim ve varlık vergisi konusunu konuşmaya başladı. Bu da vatandaşın cebini etkileyecek.

İşsizlik rakamlarındaki sert bir artış gerilimi arttıracak. Bu durum tüm yükü işlerini kaybeden insanlara yükleyecek. Ücret ve maaşların dondurulması, tartışılan bir başka seçenek.

İngiltere’nin politikalarının yönünde bir değişim yaşanmadığı takdirde bunların büyük bir bölümü gerçekleşecek. Ya da daha önemlisi, politikaların yönüyle ilgili hükümetten tutarlı bir açıklama bekleniyor.

Boris Johnson’ın kamu hizmetlerinin sürmesine yönelik ısrarı, hazine tarafından görmezden gelindi. Bunun maliyeti yerel yönetimler için o kadar yüksek ki, “yasal minimum” hizmetler hazırlıyorlar. Bir kurtarma fonu açıklanmasına dair beklenti vardı ancak bunun gerçekleşeceği de meçhul.

Bu esnada İngiliz hükümeti, Rishi Sunak’ın kapsamlı harcama analizinin bir parçası olarak, nakit yetersizliğine yanıt verebilmek için gerekli kesintileri belirlemeye çalışıyor.

İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock’un bu harcama kesintilerinden muaf tutulması gerekiyordu. Aynı zamanda Hancock’un korona virüs pandemisinde yeni bir dalgayla mücadele edebilmek için hastanelere sağlanacak yeterli kaynağı ayırmış olması bekleniyordu. Bakanın söyleyemediği ise mevcut kaynaklarının yalnızca altı aylık talebi karşılayabilecek olduğu.

Phillip Inman The Guardian’da yayınlanan yazısında vergilerde artış yoluna gitmek, kafa karışıklığına neden olan bir başka konu dedi. Sonbaharda açıklanacak olan bütçede vergi artışının yer alma ihtimali oldukça yüksek.

Orta yolu bulma amacıyla, Rishi Sunak’ı kamu fonları, harcamaları kısma ve vergileri arttırma konusunda dikkatli olma konusunda uyaran oldukça fazla düşünce kuruluşu ve ekonomist var.

Vergilerde artışın kaçınılmaz olduğu biliniyor. Özellikle de İngiliz muhafazakar parti Tory’nin üyeleri ve hatta bakanları bu konuda oldukça istekli.

İngiliz Hazinesi’nin ücretsiz izin politikası, iş verenlerin pandeminin etkileri sona erene kadar istihdam seviyeleriyle ilgili karar vermesini ertelemek amacıyla oluşturulmuştu. Bu genel olarak işe yaradı ancak, son verilere göre iki milyondan fazla çalışan hala ücretsiz izinde. Ücretsiz izinlerin süresi ekim ayında dolacak ancak pandeminin etkilerinin geçtiği söylenemez. Dolayısıyla işsizliğin sert bir şekilde artış göstermesi bekleniyor.

İngiltere Merkez Bankası’nın Başekonomisti Andy Haldane bir röportajda işverenlerin ve meslek örgütlerinin işten çıkarmaları önlemek amacıyla maaşlarda dondurma yoluna gitmeleri gerektiğini söyledi. Ücret ve maaşların dondurulması son krizden sonra yaygın olarak uygulanmıştı ve krizin istihdam piyasası üzerindeki etkilerini azaltmıştı. Ancak Haldane’in de bildiği gibi bunun da bir bedeli var: Yaşam standartlarında on yıllık bir büyüme kaybı.

Bu noktada hükümetten beklenen vergilerde artışa gidilmemesi, kamu harcamalarını kısmaması ve kamu yatırımlarını arttırması. Ücretsiz izin planı bahar aylarına kadar uzatılabilir ve sonunda işlerini kaybedecek olan insanlar güvence altına alınabilir.

Elbette tüm bunların sonucunda İngiltere’nin borçları artacak. Ancak bu kısa süreli bir artış olacak ve tasarrufla değil büyümeyle ödenecek.

Kolay ekonomik iyileşme dönemi sona erdi

İngiltere ekonomisinde 2023’e kadar iyileşme yok

Avrupa ekonomisinde iyileşmenin gizli gücü