Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Aralık ayında beklenenin üzerinde yağış almasına rağmen İzmir’in içme suyu kaynaklarında istenen doluluk seviyelerine ulaşılamadı. Özellikle şehrin su ihtiyacının büyük kısmını karşılayan Tahtalı Barajı’nda yalnızca yüzde 1’lik bir artış yaşandı. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, 2025 yılının yağışlı geçeceğini ancak bu yağışların su kaynaklarını doldurmak için yeterli olmayacağını belirtti.
Aralık ayı yağışları rekor kırdı ama yetmedi
Bu yıl İzmir’de aralık ayında metrekareye düşen yağış miktarı 197,9 kilogram olarak ölçüldü. Bu, 2021’den bu yana kaydedilen en yüksek oran oldu. Ancak barajlardaki doluluk oranı istenen seviyeye ulaşamadı. 1 Aralık’ta yüzde 11,2 olan Tahtalı Barajı doluluk oranı, ay sonunda yalnızca yüzde 12,29’a yükseldi.
“2025 yağışlı geçecek ama sorunlar devam edecek”
Prof. Dr. Doğan Yaşar, 2025’in soğuk ve yağışlı bir yıl olacağını ancak barajların dolması için yeterli olmayacağını ifade etti:
“Yeni yılda ciddi yağışlar bekliyoruz. Ancak hava soğuduğunda yağışlar azalabilir. Eğer nisan ayında Tahtalı Barajı’nda yüzde 25 doluluk oranına ulaşabilirsek bu iyi bir sonuç olur. Ancak mevcut koşullarda bu yıl büyük bir su sıkıntısı yaşayacağımızı düşünüyorum.”
Yeraltı suları: Enerji ve maliyet yükü artacak
Barajların dolmaması durumunda yer altı su kaynaklarına başvurulması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yaşar, bunun maliyeti artıracağını vurguladı:
“Kuyuları zaten çok derinleştirdik. Derinlerden çıkarılan su, ağır metaller içeriyor. Bu metallerin temizlenmesi ve suyun basılması ciddi enerji harcamasına neden oluyor. İzmir, halihazırda suyun en pahalı olduğu iller arasında. Bu durum, maliyetleri daha da artıracak.”
"Suyu bilimsel kullanmak zorundayız"
Kuraklıkla mücadele için yeni su kaynakları oluşturulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yaşar, kayıp-kaçak oranlarının azaltılması ve mevcut kaynakların daha verimli kullanılması gerektiğini söyledi:
“Barajlardan tarlalara giden sularda yüzde 60’a yakın kayıp yaşanıyor. Bu suların arıtılarak tarımda yeniden kullanılması şart. Tarım, sanayi ve nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için suyu daha bilimsel ve planlı bir şekilde yönetmemiz gerekiyor. Unutmayalım ki su varsa devlet var.”
"Ciddi önlemler alınmazsa kriz kapıda"
1970, 1992 ve 2008 yıllarındaki kuraklıklarla benzer bir yıl olabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Yaşar, sürdürülebilir çözümler geliştirilmediği takdirde su krizinin derinleşeceğine dikkat çekti. İzmir, su yönetiminde alınacak önlemlerle bu zorlu yılı atlatmaya çalışacak.
İstanbul Boğazı'nda gemi trafiği çift yönlü kapatıldı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.