Uzan'dan dev dava!
Cem Uzan, ÇEAŞ ve Kepez Elektrik için açılan Libananco davası ile ilgili yeni bir dava daha açtı
Fransa’nın başkenti Paris’te iki gün süren röportajın son gününde ÇEAŞ ve Kepez hisseleri ile ilgili açılan tahkim davalarına ayıran işadamı Cem Uzan, ikinci Libananco davasının açıldığını söyledi. Taraf'tan Hüseyin Özay'ın haberine göre, ÇEAŞ ve Kepez’deki hakkını “uluslararası mahkemelerde” aramaya devam edeceğini ifade eden Uzan, bu kez de “ÇEAŞ ve Kepez hisseleri benim” diyerek yeniden İCSİD’de dava açtığını bildirdi.
Cem Uzan’ın, ÇEAŞ ve Kepez Elektrik için açılan Libananco davası ile ilgili değerlendirmeleri şöyle: “ÇEAŞ ve Kepez tahkimlerinde yeni safhaya geçiyorum. Yaşadığım sürece bu davalar devam edecek. Şimdi aynı konuda yeni bir tahkim davası açtım.”
İNGİLTERE VATANDAŞIYIM
Yine Libananco şirketi üzerinden mi açtınız?
“Hayır, bu kez kendi adıma açtım. Libananco davasında Türkiye ne demişti: Bu hisseler, Libananco’nun değil Cem Uzan’ın. Evet, hisseler benim. 1996 yılından bu yana da ben İngiltere vatandaşıyım. Oturma iznim de var. Uluslararası anlaşmaya göre, yabancı vatandaşlığı olan bir kişinin malına el koyamazsın. Ben de davayı bu kez bu şekilde açtım. Şimdi yeni kart açıyorum. Hodri meydan...”
Dava hangi aşamada, tahkim heyeti oluşturuldu mu?
“Dilekçeyi verdik. Mahkeme, uzlaşma için bizlere üç ay süre tanıyor. Mektup, postaya verildi. Gelecek hafta Türkiye’ye iletilecek. (Not, mektup, 9 Ekim itibariyle Türkiye’ye ulaştığı öğrenildi). Bu süre sonunda da, uzlaşma sağlanamadı denilerek yeniden tahkim heyeti oluşturulacak. Her iki tarafında savunmaları alınacak. Libananco’da yaşanan süreç aynen burada da yaşanacak. Dava bu kez ABD’de değil, Paris’te görülecek. Ben de her duruşmaya gideceğim. Buna ‘şah mat’ derler...”
ÖNCEKİNİ TÜRKİYE KAZANMIŞTI
Merkezi Güney Kıbrıs’ta bulunan Libanano şirketinin Türkiye aleyhine açtığı 10.1 milyar dolarlık tahkim davası yaklaşık 6 yıl sürdü. 2006 yılında açılan dava geçtiğimiz yıl Türkiye lehine sona erdi. Uzan, tahkim davasında, ÇEAŞ ve Kepez’e el konulduğu tarihte şirket hisselerinin Libananco şirketine ait olduğunu gerekçe göstererek, Türkiye’nin şirketlere el koyamayacağını öne sürmüştü. Türkiye ise, davayı Libananco şirketinin paravan olduğunu ispatlayarak kazandı. Cem Uzan bu kez de, “Evet hisseler benim. Ama ben İngiltere vatandaşıyım, hisselerimi el koyamazsınız” diyerek açıyor.
Libananco 23.5 milyar dolar istedi
Kamuoyunda Libananco davası olarak bilinen duruşma zinciri adını, Uzan Ailesi’nin kontrolündeki Çukurova ve Kepez Elektrik’e kamu tarafından el konulmasının ardından birden bire ortaya çıkan ve bu iki şirketin hissedarı olduğunu iddia eden Güney Kıbrıs kökenli Libananco şirketinden alıyor. Şirket, el konulan hisselerin Uzan değil kendisine ait olduğunu iddia ederek 2006 yılında Başbakanlık ve Maliye Bakanlığı’na, yaklaşık 10.1 milyar dolarlık tahkim süreci başlattı. Faizleriyle birlikte istenen para 23.5 milyar dolara ulaştı. Şirketin davası, Dünya Bankası bünyesinde uluslararası yatırımcıların korunması için oluşturulan tahkim merkezi ICSID’de görülürken duruşma süreci 2013’e kadar sürdü. Sonuç olarak Libananco’nun Uzanlar’ın paravan şirketi olduğu ispatlanırken, 2 Eylül 2011’de verilen kararda şirketin talepleri oy birliğiyle reddedildi. Davanın temyiz aşaması 6 Mayıs 2013’te bitti ve Libananco’nun tüm talepleri reddedildi. Ayrıca yaklaşık 15 milyon 602 bin 500 dolarlık dava masraflarının ödenmesine Libananco tarafından ödenmesine karar verildi.
Türkiye’ye dönmem artık çok zor
Cem Uzan, özel hayatıyla ilgili de bazı açıklamalarda bulundu. Uzan’ın, Fransa’nın başkenti Paris’teki yaşantısıyla ilgili yaptığı açıklamalar ise şöyle: “10 yıldır babam ile görüşmedim. Sağlığının nasıl olduğunu bilmiyorum. 80 yaşındaki bir adamın sağlığı nasıl olursa öyledir.”
EŞİMİ GÖNDERECEĞİM
“En çok kıyıyı özlüyorum. Yılların kırgınlığı ve burukluğu var. Bunlar kolay geçmiyor. Eşim Türkiye’yi hiç görmemiş. Onun için yakında onu Türkiye’ye göndereceğim. Benim için gideceği yerlerin listesini verdim. Benim adıma, oralarda yemek yiyecek ve ziyaret edecek.”
DAMARLAR % 98 TIKALIYDI
“Kalp ameliyatları iyi geçti. Şimdi eski sağlığıma kavuştum. Doktorum, Çanakkale’den Paris’e geçen Musevi asıllı bir ailenin oğlu çıktı. Fransa’nın bir numaralı kalp doktorları arasında yer alıyor. Ocak ayında gittiğimde ‘yarın geliyorsun hemen ameliyat oluyorsun’ dedi. Meğerse damarların yüzde 98’i tıkalıymış. Yani ölmeme belki iki gün belki birkaç hafta kalmış. Bu nedenle benim için artık siyasete dönmek Türkiye’ye dönmek çok zor. Dört çocuk babası adamım. Ben istesem, artık çocuklarım istemiyor...”