<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans KulisÜnlüleri dolandıran bankacıya yurt dışı yasağı...----

Ünlüleri dolandıran bankacıya yurt dışı yasağı...

Ünlüleri dolandıran bankacıya yurt dışı yasağı...
21 Şubat 2013 - 02:17 www.finansingundemi.com

Fatih-Fulya Terim, Hıncal Uluç, Petek Dinçöz gibi ünlülerle pek çok işadamının hesaplarında toplam 17.5 milyon dolarlık vurgun yapılmış

Bir bankanın Levent özel bankacılık şubesinde Fatih-Fulya Terim, Hıncal Uluç, Petek Dinçöz gibi ünlülerle pek çok işadamının hesaplarında toplam 17.5 milyon dolarlık vurgun yapıldığı iddiasıyla açılan soruşturmada bankacılara yurt dışı yasağı ve adli kontrol geldi.
Hürriyet Gazetesi'nden Ali Dağlar'ın haberine göre bankanın ve müşterilerin 17,5 milyon dolar zarara uğratıldığı öne sürülen vurgunun iç yüzü, şüphelilerin savcılık ifadeleriyle ortaya çıktı. Bankacılar, üstlerinin talimatıyla hedef olarak belirledikleri, mevduatı yüksek ama sahiplerince bire bir takip edilmeyen hesapları talimat ve onay olmaksızın vadesinden önce bozmakla suçlanıyor. İddialara göre, bankacılar vadesi bozulan paralarla döviz ve diğer piyasalarda işlemler yapıp şubeye kar yaratmış. Bu sayede şubenin hedefi tutturulmuş bankacılar da bu hedeflerin tutması nedeniyle prim almış.
İMZA VERECEKLER, 7 YIL HAPİSLERİ İSTENİYOR
Nitelikli dolandırıcılıktan başlatılan soruşturma, hizmet sebebiyle emniyeti suiistimalden yürüyor. TCK 155/2’de düzenlenen suçlarda 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar adli para cezası isteniyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada 29 şüpheli bankacı ifade verdi. Savcı, şüphelilerden portföy yöneticileri C.D.Ç, Ö.O, S.T., Z.A, C.Ç, E.T.K ve bankanın hazine pazarlama grubu müdürü L.L.F.B’ye yurtdışına çıkış yasağı koydu, 15 günde bir imza vermeleri için adli kontrol kararı aldı. Soruşturmaya konu vurgunun, sanık personelin ifadelerinden çarpıcı detayları şöyle:
MÜŞTERİYE YALAN
Portföy yönetmeni C.Ç.: “Vadeli döviz alım/satım ve spot döviz alım/satım işlemleri, öncesinde müşteriden bilgi, onay ve talimat alınmaksızın yapılıyordu. Şube müdürümüzün, şube kar hedefinin tutturulabilmesi için portföy yönetmenlerini, müşterilerin vadeli mevduatlarının vadesinden önce bozulması talimatı verdiğini biliyorum. Aynı talimatı bana da verdi. Ben yalnızca Cihangir Aksoy’un hesapları üzerinden bir kez şubeye kar yaratmak amacıyla vadeli mevduatının vadesinden önce bozmak işlemini yaptım. Bu konuda müşteriye de işlemin ‘hatalı’ yapıldığına ilişkin bilgi verdim.
VURGUNUN ADI ‘YENİ BANKACILIK’
Portföy yönetmeni E.T.K: “Adlarına döviz alım-satımı yaptığımız müşterilerden genel onay alıyorduk. Ancak bu işlemler sonucu hesaplarda yüksek tutarda zarar oluşmaya başladıktan sonra, zararlar konusunda müşteriler bilgilendirilmedi. BELBEK raporlarında işlemler gözüküyordu ancak kar-zarar olduğu belli olmuyordu. Müşteriler BELBEK raporunu imzalarken kar veya zarar ettiklerini bilmiyorlardı. Yönetim kadrosundakiler portföy yönetiminin yeni bankacılık şekli olduğunu, müşterilerinin hesaplarının sabit değil, hareketli kullanılması gerektiğini, müşterilerin ikna edilmesi gerektiğini söyleyerek personeli bu tür işlemlerin yapılmasına özendiriyorlardı.”
Zararı saklamak için sahte hesap cüzdanı
Portföy Yönetmeni E.T.K ifadesinde şöyle konuşuyor: “Mustafa Saffet Ciğerli’ye ait (yaklaşık 8 milyon liralık) hesapta yapılan işlemler nedeniyle zarar oluştu. Müşteri hesap cüzdanı talep edince, müşteriden zararı saklayabilmek için söz konusu hesap cüzdanı, şube müdürünün talimatıyla düzenlendi. Şube müdürü, müşterinin hesaptaki zararı görmesi durumunda personelden şikayetçi olabileceğini söylemesi üzerine cüzdanı imzalamak zorunda kaldım.”
Fulya Terim adına sahte imza atılmış
Portföy Yönetmeni S.T: “Fulya Terim’in hesaplarındaki işlemler neticesi zarar oluştuğundan, kendisine ayrıntılı bilgi raporu verilmemiştir. BELBEK raporlarının kapatılabilmesi için şube müdürü A.Ü.M’nin baskısıyla raporlar Fulya Terim adına, atfen tarafımca atılan sahte imzaları taşır belgelerle kapatılmıştır. Müşteri hesaplarında yapılan işlemlerden elde edilen karın yüzde 80’i ‘bankaya aktarılmıştır” diye ifade verddi. Hıncal Uluç’un hesaplarını yöneten Z.A ise ifadesinde, “Yapılan işlemlerden kar elde edildiğinde, karın tamamı şube gelirine aktarılıyordu, zarar edildiğinde ise müşteri hesabında kalıyordu.” dedi.
BDDK raporuyla ortaya çıktı
Personel hakkında ilk teftişi banka yaptı. BDDK, 5 yeminli murakıbı bankadaki usulsüz işlemleri araştırmakla görevlendirdi. Murakıpların hazırladığı “usulsüz işlemler hakkında rapor”da konunun SPK’ya bildirilmesi önerilerek, “Bankacılık Kanunu’nda belirtilen ‘İşlemlerin kayıt dışı bırakılması ve gerçeğe aykırı muhasebeleştirme’ suçu kapsamında değerlendirilebileceği düşünülmektedir. Personel (29 kişi) hakkında savcılığa suç duyurusu yapılsın” denildi. Raporda şüphelilerin usulsüz işlemleri sonucu bankanın toplam 16.828.812 dolar zararına neden oldukları, ek şikayet üzerine müşterilere yapılan ödemelerle bu rakamın 17.556.382 dolara yükseldiği vurgulandı. BDDK da 20 Mart 2012’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Kimler mağdur
Mağdurlar arasında pek çok ünlü isim ve işadamı var. Mustafa Saffet Ciğerli, Hıncal Uluç, Mehmet Tahir Demirpençe, Petek Dinçöz, Mehire Emine Çizmeci, Centil Levi, Angelo Della Valle, Fulya Adalet Terim-Fatih Terim, Can Tanrıyar, Neşe Tunca, Ümit Nalbantoğlu, Serdar Tunçer, Özge Çekli Öztürk, Oğuz Çekli, Bilge Nurhan Çekli, Ali Bahadır Minibaş, Abdel Sevil, Abdurrahman Erdal Gençdemir, Nadir Nasibov (Azerbaycan Basketbol Federasyonu Başkanı), İlhami Gamgam ve Fbio Pierotti Cei’nin hesaplarından 1 Ocak 2008-22 Ekim 2010 döneminde “vadeli mevduatların vadesinden önce kapatılması, vadesi dolan mevduatların yenilenmeyerek vadesizde bırakılması, spot döviz alım-satım, vadeli döviz alım-satım, opsiyon işlemleri ve yasal dayanağı olmayan ücret/komisyon tahsili” vb. usulsüz işlemlerin organize şekilde mütemadiyen yapıldığı tespit edildi. Terim çifti ile Petek Dinçöz, Can Tanrıyar ve pek çok mağdur şikayetçi olurken, Hıncal Uluç ve bazı mağdurlar zararları karşılandığı gerekçesiyle şikayetçi olmadı.
ETİKETLER :
YORUMLAR (5)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • BankaElemanı21 Şubat 2013 16:17

    Hiçbir zaruret ve sıkıntı, hırsızlık için sebep olamaz, kişiliği sağlam hiçbir insan da bu pisliği yapmaz, yine de Allah hiç kimseyi bu duruma düşürmesin.Sektöre gelince, ben de 41 yaşında bir bankacıyım.Hergün ayağımı sürüye sürüye işe gidiyorum, bu işi yapan tüm arkadaşlarım illallah etmiş durumda. Ama işte nedir ekmek parası, hamdolsun boşta değiliz diye dua edip teselli buluyoruz.Biri çıksa dese ki, bırak bankadaki müdür yardımcılığını, gel başka bir sektörde sana orta düzeyde, aynı maaşa (maaş da maaş olsa, aynı kıdemdeki bi devlet memuru daha fazla alıyor) bir iş verelim dese, bir an düşünmem arkama bakmadan kaçarım, o derece yani.

  • celtics7521 Şubat 2013 11:14

    Üniversite yıllarımızda bankacılık,bankacı olmak çok önemliydi,neredeyse bankacı olmak için okuyorduk.Şimdilerde bankacılığın rating'i o kadar düşük ki,yerlerde diyebiliriz.Su parası,elektrik parası,doğalgaz parası tahsilatı yapan kurum'a banka mı denir.Bankacılar otomatik ödeme talimatı alma,kredi kartı satmak,bireysel emeklilik satmak gibi bankacılık dışında ne varsa yapmaya başladılar.Şubelerin hedeflerinin yüksekliği,hedef yakalama kaygısı şube müdürlerinin dahi müşteri karşısındaki ağırlığını sıfıra indirmiş durumda.Sonuç olarak,üzülüyorum bankacılara.

  • Yatırımcı21 Şubat 2013 10:24

    Efelerdenn kardeşim eline diline sağlık, ne güzel yazmışsın.Ama bu ülkede düzen malesef böyle kurulmuş,hiç kimse bulaşmak istemez, saadet zinciri.Biri çıkar bozarsa da fatura yine çalışana kesilir.Bu sektörde çalışanlara tek tek sorun, her 10 çalışandan en az 8 i bırakın işi sevmeyi, hayattan soğumuştur.Malesef zamanında yapılan yanlış seçimler veya mecburiyetler nedeniyle artık yapacak bişey yok.Bazı bankalarda en azından sendika falan var, ama çok çok az bir kesimi kapsıyor.

  • efelerdennn21 Şubat 2013 09:28

    Ey hükümet… Bankacıların sesini duy…Bankaları koruduğun kadar bankacıları da koru. Bankacılar sadece bankacılık yapmak istiyor. Kredi sat…Bes sat…sigorta sat..vadeli işlem yap..hisse senedi sat..altın al.. Artık “sen yapmazsan kapıda binlerce işsiz var yapacak birini buluruz “ diye bankacılara söylenmesin. Sigorta, Bes, Yatırım şirketleri işin kolayını bulmuş; Anlaş banka ile, hazır müşteri portföyü…ver komisyonu..yık satışı Şube personelinin üzerine. Nasılsa satış yapmak zorundalar. İstihdam etme.. Bankalarda komisyon kazansın.. Olan bankacıya olsun. Yazık…billahi yazık.

  • Melike21 Şubat 2013 09:04

    Bankacı kimi dolandıracağını iyi bilmiş parasının hesabını bilmeyenleri seçmiş