Bir yıl önce Akbank Genel Müdürüyken bireysel kredilerdeki hızlı artışa dikkat çeken “Şu anda bir dinamitin üzerinde oturuyoruz” sözleri nedeniyle tepkiyle karşılaşan Ziya Akkurt, kısa bir süre sonra bankacılık sektöründen tamamen farklı bir alana, tarım sektörüne geçti.
Doruk Tarımsal Yatırımlar Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ziya Akkurt, yaklaşık bir yıl önce Başbakan Erdoğan’ın kredi kartı kullanıcılarına yaptığı uyarıya benzer bir tespitte bulunmuştu. Bugün benzer bir uyarının Başbakan tarafından yapılmasının kendisini haklı çıkardığını ifade eden Akkurt, şöyle konuştu:
“Benim yaptığım tüketici kredileri üzerine bir uyarıydı. Sonuçta konut kredisi ev için alınıyor ama tüketi kredileri belli açıkları kapatmak için kullanılıyor. Fazla tüketimin finanse edilmesi söz konusuydu, gelirden çok harcama yapılıyordu. Buna dikkat çekmek istemiştim. Aslında Başbakan’ın da yapmak istediği bu. Kartları yasaklamak değil de sanırım ‘Dikkatli kullanın’ demek istedi.
Doğru kullanın mesajını vermek istedi. Çünkü ‘Eninde sonunda siz bunları ödeyeceksiniz’ diyor. Öderken normal zamanda ödenirse sorun yok. Kredi kartları ödenmediği zaman riskli ürenler olduğu için
faiz oranları yüksek. Ödenmediği zaman borcun borçla kapanması sarmalına giriliyor. Bu nedenle kişiler zor duruma düşüyorlar.”
Finans profesyoneli Ziya Akkurt sorularımızı yanıtladı.
Doruk Grubu’nun genel olarak faaliyet alanları nedir?
Doruk Grubu’nda buğday ağırlıklı bir iş süreci var. Tarladan masaya uzanan bir süreç var. Buğdayın yan ürenleri ve tohumculuk da var. Böyle bir zinciri yönetiyoruz. Alanındaki en büyük gruplardan biri. Ancak tarımın Türkiye’de sanayileşmesinde teşvikler olmasına karşın sıkıntılar var. Ekim alanlarının toplulaştırılmasında sorunlar var. Bu verimliliği düşürüyor ve maliyetleri artırıyor. Bu nedenle tarım çiftçi için cazip olmaktan çıkıyor. Gelir sıkıntısını çözemediğimiz sürece kırsal kesimden şehirlere doğru göç akımı devam edecektir.
Grubun hedefi ne?
Büyük üretimler yapıp piyasaya ürün verme hedefimiz var. Bu işimizin sosyal tarafı. Buradaki en büyük projemiz Muş’ta. Toplu buğday ekimi yapıyoruz. Yağlı tohum ve yonca üretimi de yapıyoruz.
‘ÜRETİMİ DESTEKLERSEK KRİZ OLMAZ'
Türkiye için üretim mi tüketim mi öncelikli olmalı?
Üretimi teşvik etmeliyiz. Saniyiye, üretime verilen kredilerin munzam karşılıkları düşürülmeli. Yatırım kredileri daha fazla teşvik edilmeli. Çünkü yatırım olduğu zaman o bölgede insanlarçalışıyor ve gelir artışı oluyor. İnsanlar karşınıza mevduat ve kart sahibi olarak çıkıyorlar. Bu biriken mevduatlar tekrar üretime gidiyor. Bu hayat döngüsünü çok güzel kurabileceğiz. Ama biz bunu yapmaz sürekli tüketimi artırırsak bu kez bir dengesizlik olacak ve sistem çalışamaz hale gelir. Üretimimizi destekleyerek krizlere karşı sağlam durabiliriz.
‘1.5 YIL SONRA HAKLI ÇIKTIM'
Bireysel krediler konusunda uyarıda bulunduğunuz için tepki çekmiştiniz. Şimdi Başbakan kredi kartı almayın diyor. Uyarılarınız aynı mı?
Aslında benzer. Bazen erken olan gözlem veya sahip olunan vizyon zaman içinde çabuk unutuluyor. Hatırladığınız için teşekkür ederim.
Benim gördüğüm kadarıyla Sayın Başbakan bu açıdan bir uyarı yapmak istedi. Zaten günümüzde artık kredi kartsız bir hayat yok. İleride sizi zor durumda bırakacak tüketim davranışlarına girmeyin diyor. Aslında benim o dönem söylediğimle üç aşağı beş yukarı aynı şeyler. O dönem bu konu çok fazla gündemde olmadığı için ben söylediğimde tepki uyandırmıştı ama bu işin sonuçta toplumsal bir yaraya dönüşmeden önlenmesi gerekiyor. Dikkat etmekten kimse zarar görmez. Benim ki bataklık oluşmadan bataklığı nasıl kuruturuz şeklinde iyi niyetli bir söylemdi. Yerini bir buçuk yıl sonra buldu, buna da şükür.
BDDK’nın aldığı tedbirler söylediklerimi teyit etti. Keşke haksız çıksaydım. Ama söylediklerim bir anlamda doğru çıktı. Özellikle bireysel kredilerin çok dikkatli kullanılması gerekiyor. Vadeler uzadı ve alanlar çok genişledi. Üretmeden tüketen toplum yolunda emin adımlarla gitmeye başladık.
(KADİFE ŞAHİN/MİLLİYET)