Ünlü bankacı Halisdemir, modern köy kuruyor: Nefes Assos

VOLKAN KARSAN – FINANSGUNDEM.COM / KAZANDIRAN SOHBETLER

“Kazandıran Sohbetler”de bu haftaki konuğumuz bankacılık sektörünün önemli bir ismi Dr. Önder Halisdemir, fark yaratacak projeler ve yeni girişimler konusunda bizlere ışık tutacak...

“YENİ BANKAMIZ ÖNEMLİ İNİSİYATİFLER ÜSTLENECEKTİR”

- Sayın Halisdemir, yepyeni ufuklara farklı projelerle yelken açan bu döneminize gelene kadar bankacılık sektöründeki önemli kilometre taşlarını nasıl özetlersiniz? Inveo Yatırım Holding’i ve bu çatı altında kurulacak yatırım bankası ile ilgili genel bilgileri öğrenebilir miyiz?

- Birinci jenerasyon bankalarda görev yaptım. Bu bankalar çok şubeli, evrensel bankacılık hizmeti sunan kuruluşlardı. Daha sonra ikinci jenerasyon dijital bir bankayı kurmak kısmet oldu. Böyle bir banka kurup ülkemizin en büyük yatırım bankası haline getirip yaklaşık 10 yıl da başında bulunduktan sonra da iş hayatına bir süre ara verdim. 2016 yılında profesyonel görevlerimden ayrıldıktan sonra aslında finanstan kopmadım. Ülkemizin finans alanındaki yegane sivil toplum kuruluşu olan Türkiye Finans Yöneticileri Vakfı Başkanlığı’na seçildim. Vakfımıza bankalar ve finans kurumları ile Finans profesyonelleri üye olduğu için sektörle ilişkim hep devam etti. Bu yıl sermaye piyasalarımızın köklü ve saygın grubu Inveo Yatırım Holding’in ülkemizin ihtiyaç duyduğu yeni jenerasyon bir yatırım bankasını birlikte kurma konusunda teklifini olumlu değerlendirerek sürece dahil oldum. Başvurumuzu hazırlayarak temmuz ayında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’muza resmi olarak ilettik. Ülkemizin büyümesi için taze ve yerli sermayeyi finansa dahil etmemiz gerekiyor. Sermaye piyasaları ile finans piyasalarının ortak hareket edeceği yeni ürün ve yaklaşımlara da ihtiyaç var. Yeni bankamız önemli inisiyatifler üstlenecektir.

Ülkemizde konut sektörünün doğuşu ve sonrasına pozisyonum gereği kredi ve proje finansmanları ile hep içerisinde oldum. Sektörün konut üretme noktasında becerisi iyiydi. Ancak en lüks sitelerdeki yaşam formları bile birçok kısırlık ve bağımlılık içeriyordu.

“ARAZİNİN BULUNDUĞU BÖLGENİN BOL OKSİJENİ VE NEFES KESİCİ MANZARASINDAN DOLAYI NEFES ASSOS KOD İSMİNİ VERDİK”

- Şimdi asıl konumuza dönersek, duyulduğu ve basından haberdar olunduğunda herkesi çok heyecanlandıran projeniz, Nefes Assos yolculuğuna nasıl çıktınız?

- Nefes yolculuğu, iş hayatına ara verdiğimiz dönemde ortaya çıkan projelerden bir tanesi. Yaşamın B planını yapmak çok çok önemliydi bizim için. Çünkü kariyerist bir geçmişten geliyoruz. Hayatımızın 20'li, 30'lu, 40'lı yaşlarını çok da farkında olmadan hızlıca geçiriveriyoruz. Bu geçmişin getirdiği sonuçlardan birisi de, yaşam sanatının farkına varmadan iş hayatının getirdiği gibi yaşamı sürdürmek şeklinde oluyor.

Bankacılığa giriş pozisyonundan başlayıp 30’lu yaşlarımın başında banka genel müdürü oldum. Uzun yıllar yönetim tarafında rollerim sürdü ve hala sürmekte.

Üst düzey bankacılığın imkan ve avantajları ile dünyanın hemen her köşesini zaruri uluslararası işleriniz sebebiyle görebiliyorsunuz. Bu geniş bir gusto oluşmasına sebep oluyor ve besliyor. İyi şeyi merak eder, ucuna giderim. Nasıl ve neden iyi olduğunu merak eder bana format atmasına, değiştirmesine izin veririm. Dünyadaki iyi yaşam formlarını da bu bakış açısı ile hep inceledim.

Diğer yandan ülkemizde konut sektörünün doğuşu ve sonrasına pozisyonum gereği kredi ve proje finansmanları ile hep içerisinde oldum. Sektörün konut üretme noktasında becerisi iyiydi. Ancak en lüks sitelerdeki yaşam formları bile birçok kısırlık ve bağımlılık içeriyordu.

Diğer yandan, metropol yaşam karmasının insani yüklerinin giderek ağırlaşması, gerçekleşmekte olan 21'inci yüzyıl riskleri, İstanbul’da her an olması muhtemel deprem ve bu depremin alt yapılara vereceği zararın metropolün kesintisiz hizmetlerini yıllarca aksatacağı gerçeği, A planına evrilecek bir B planını gerekli kılmıştı.

Ana konu dünya üzerinde daha iyi ve sürdürülebilir yaşam nasıl kurulur? Sorusunu cevaplandırmaktı.

Bu yolculuğu bizden daha evvel yapmış örneklere baktık, 21'inci yüzyıl filozoflarına baktık, dünyadaki yeni yaşam trendlerine baktık, neleri yapmışlar, neleri yapamamışlar, neler iyi örnek, hepsine bakmaya çalıştık. Dünyadaki iyi örnekleri ziyaret etmeye çalıştık. Ülkemizde maalesef ne köy ne site ölçeğinde iyi bir örnek bulunmuyordu. Çalışmalardan çıkardığımız sonuç; ekolojik yaşamı, insanların artık alıştığı konfor öğeleri ile doğada kendine yeten ve sosyal bir şekilde oluşturmak oldu.

Metropolde yaşam karması nasıl sürdürülemez boyuta geldiyse artık insandan ziyade makinelere hitap edecek koşullar oluştuysa bunun alternatif yaşamı insana dair ve ekolojik olmalıydı. Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kategoriyi tanımlıyordu. Ekolojik, sosyal ve ekonomik olmalıydı. Bu yolculuğu bizden daha evvel yapmış örneklere baktık, 21'inci yüzyıl filozoflarına baktık, dünyadaki yeni yaşam trendlerine baktık, neleri yapmışlar, neleri yapamamışlar, neler iyi örnek, hepsine bakmaya çalıştık. Dünyadaki iyi örnekleri ziyaret etmeye çalıştık. Ülkemizde maalesef ne köy ne site ölçeğinde iyi bir örnek bulunmuyordu. Çalışmalardan çıkardığımız sonuç; ekolojik yaşamı, insanların artık alıştığı konfor öğeleri ile doğada kendine yeten ve sosyal bir şekilde oluşturmak oldu. Bize göre minimum sosyal ölçek, köy formu olduğu içinde bunu bir modern köy formatında oluşturduk. Devamında projemizi gerçekleştirmek için kriterlerimize en uygun bölge olan Çanakkale Assos’u belirledik ve isteklerimizi karşılayan arazi arayışına çıktık ve 2016 yılında arazimizi aldık. Arazinin bulunduğu bölgenin bol oksijeni ve nefes kesici manzarasından dolayı Nefes Assos kod ismini verdik. Çanakkale köprüsü bitince ele alırız diye düşünürken 2020 yılında pandemi ortaya çıkınca projeyi somutlaştırmaya karar verdik. Önce alanının en iyilerinden oluşan, mimari, mühendislik, tarım, proje yönetimi, sağlık, peyzaj üyelerinden oluşan multidisipliner bir takım kurduk ve çeşitli gruplar da dahil olmak üzere binlerce adam/saat 15 ay boyunca üzerinde çalıştık. Bu esnada benzer arayışlarda olanları çalışmalarımızdan haberdar etmek üzere Instagram sayfamızı açtık.

Akdeniz Avrupası’ndaki modern köy yaşamına İskandinav tarzı teknolojik dokunuşları içeren, yerelden esintiler taşıyan, en iyi parçalardan oluşan Nefes Assos yaşam önermesi böyle ortaya çıktı. Sonra ruhsatlarımızı aldık Banka kredisi anlaşmamızı yaptık ve bu haziran ayı ortasından itibaren yasakların kalkmasını takiben sakin biçimde köy sakini adayları ile görüşmeleri başlattık. Ağustos ayı sonuna kadar bu süreci sürdüreceğiz. Bir yandan önde gelen yapım şirketleri ile yapım ihale sürecini Bureau Veritas yönetiminde sürdürüyoruz.

“BİRAZ AKDENİZ AVRUPASI'NDAKİ MODERN KÖY YERLEŞİMİNE BENZEDİ. TEKNOLOJİK AÇIDAN İSKANDİNAVYA'DAKİ ÇÖZÜMLERİ KULLANDIK”

- Bu takımda kimler var, işbirliği yaptığınız kişiler kimler?

- Bizim takımımız alanının önde gelenlerinden oluşuyor. Mimarımız dünyaca ünlü gururumuz olan Han Tümertekin ile üstyapılar konusunda, mühendislik konusunda Türkiye’nin en büyük firmalarından Sigma ile, tarım konusunda doğal tarımın önde gelen markası Komşuköy markası ile, tüm projenin yönetimi için dünyada alanının en önemli firması, Bureau Veritas ile çalışıyoruz. Tüm bu disiplinlerin yaşama dair çıktıları ve köy enstitüsü programları için danışmanımız Dr. Ayşegül Çoruhlu.

Bu multidisipliner takım pandemi döneminde 15 ay binlerce adam/saat çalışma ile Nefes Assos’ta görev yaptılar. Kısacası; bu proje bütünüyle bir ekip çalışması.

Mademki böyle bir takımla bu işi yapıyoruz, başkaları da bu projeden açık kaynak yararlanabilsin istedik, Nefes Assos Standartları dediğimiz standartlar manzumesini de bir yandan oluşturuyoruz. Açık kaynak yayınlayacağız, bizim gibi takım kurma imkanı olamayan, proje okur yazarlığı olan her hangi bir girişimcinin de yararlanabileceği bir doküman olacak. Bu manzumeyi de Bureau Veritas hazırlıyor. Ülkemizde maalesef örnek alabileceğimiz, benzer ölçekli ne köy, ne site bir yerleşim bulunmuyordu. Biraz Akdeniz Avrupası'ndaki modern köy yerleşimine benzedi. Teknolojik açıdan da ve köy enstitüsü örneğinde de İskandinavya'daki çözümleri kullandık. Böylesi bir oluşumu düşünen farklı gelir gruplarındaki benzer çalışmalar ortaya çıkabilsin diye bu standartları açık kaynak sunuyoruz.

Son yıllarda Kuzey Ege, ulaşımın kolaylaşması, Ege'nin güneyinin aşırı sıcaklaşan iklimi ve aşırı kalabalıklaşması sebebiyle nitelikli ilgiyi toplamaya başladı. Bölgemiz içindeki konumumuzu da ilerideki ilgiyi öngörerek belirledik. Cazibe alanlarını da köy ekosisteminde oluşturarak dışarıya ihtiyaç kalmadan sosyal kulüp havasında bir yaşam karması oluşturuyoruz.

“KOMŞU OLMAK İSTEDİĞİMİZ HER ŞEYE YAKIN, KAÇINDIKLARIMIZA İSE KORUNAKLIYIZ”

- Konum olarak Assos’u tercih etmenizin sebepleri neler?

- Diğer bölgeler çok kalabalık ve sıkışıkken, Assos bir parantez gibiydi. Assos, Kaz Dağları ekosisteminin bir parçası olduğu için çok özel ve kıymetli. Kaliteli bir nefes alıyorsunuz; hayatınızın en dinlendirici uykularını orada uyuyorsunuz. Tarih, mitoloji, doğa, deniz her şey var.

Assos’u seçmemizdeki en önemli etkenlerden biri de İstanbul'a araç ile ulaşım mesafesinde olması ve uçak yolculuğunu zorunlu bırakmaması. Edremit'te bir havalimanı var. Ancak pandemide de gördük ki, çeşitli alternatifler tıkanabiliyor, arabanızla baş başa kalabiliyorsunuz. Bu nedenle sürüş mesafesinde olmasını çok önemsedik.

Artık görece az insanın yaşadığı yerde doğa ile hemhal yaşayabilmek lüks. Assos sit alanları, düşük yapılaşma izinleri, bakir alanları, doğal tarım, hayvancılık ve su kaynaklarına yakınlığı ile önemli bir yere sahip. Çanakkale’nin bir parçası ve tüm İstanbul’da aranan hizmetlere 45 dakika mesafedeki Çanakkale zaten telaşsız biçimde sahip.

Son yıllarda Kuzey Ege, ulaşımın kolaylaşması, Ege'nin güneyinin aşırı sıcaklaşan iklimi ve aşırı kalabalıklaşması sebebiyle nitelikli ilgiyi toplamaya başladı. Bölgemiz içindeki konumumuzu da ilerideki ilgiyi öngörerek belirledik. Cazibe alanlarını da köy ekosisteminde oluşturarak dışarıya ihtiyaç kalmadan sosyal kulüp havasında bir yaşam karması oluşturuyoruz.

Manzaramız Ege Denizi, sit alanı olan Aristo’nun felsefe okulu kurduğu antik kent ve Midilli Adası'ndan oluşan bir film platosu adeta. Etrafımız yüksek yatırım yapılmış şarap bağları. Arkamız eski bir köy ve orman. Otel ve restoranların olduğu antik limana beş dakika mesafedeyiz. Komşu olmak istediğimiz her şeye yakın, kaçındıklarımıza ise korunaklıyız.

“MODERN KÖY NEFES ASSOS, İNSANLARIN KENDİLERİNİ DOĞAYLA BAŞ BAŞA BULDUĞUNDA, GÜVENSİZLİĞİ AŞAN KONFORLAR İÇERMEKTE”

- Nefes Assos, sakinlerine hangi imkanları ve nasıl bir konfor sunuyor?

- Şehir yaşamında adeta sirkte yaşıyoruz. Son derece yapılandırılmış bir ortam, sistematikleşmiş süreçler içerisinde dizginlenmiş şekilde yaşıyoruz ve elimizden bir iş gelmiyor. Doğamızdan kopmuş bir halde beton bloklarda ev ve iş hapsinde bağlamından kopmuş bir şekilde yaşıyoruz. Hem teknik hem de bireysel becerilerimiz zayıflıyor. Dolayısıyla bizim yapacağımız modern köy Nefes Assos, insanların kendilerini doğayla baş başa bulduğunda, güvensizliği aşan konforlar içermekte. Hür ve tam hissetmelerine yönelik.

Nefes Assos’ta fiziki ortam metropolün tersi. Sakinleştirici bir doğa, taze ve doğal beslenme, deniz ve dağ havasıyla harmanlanmış temiz hava,  bu sinir hücrelerinden başlayarak insanın her hücresinde hissedeceği bir restorasyon ve farkındalık yaratıyor.

Nefes Assos, Assos’ta, metropole dört saat sürüş uzaklığında, 62 dönüm büyüklüğünde; antik kent ve deniz manzaralı bir tepede, kendi tarımını uzmanlar eliyle gerçekleştiren, enerji ihtiyacını güneşten elde eden, suyu yeniden kullanan, içinde sürekli atölyelerin ve çevre gezilerinin düzenleneceği bir Köy Enstitüsü’ne sahip olan, 21'inci yüzyılın örnek insan yerleşkesi olarak planlandı. Burada toprak ve suyumuza göre bir analiz gerçekleştiren Komşu Köy'ün çalışmasıyla köklü sebzelerin uygun olduğunu gördük. Ürün gamını oluşturarak takipçilerimize de sorduk ve ürün gamını belirledik. Meyve bahçeleri ortak bu projemizde, bu da çok önemli. Herkesin bir arazi çevirmesindeki motivasyon zaten, bostanımdan sebzemi alayım, dalından meyvemi kopartayım şeklinde... Ama bunun için sürdürülemez çabalara girişiyoruz. Müstakil bir yerin teknik yönetimi çok ciddi bir mesele... Bütün bu tarım faaliyetleri için mutlaka yardımcılara ihtiyaçları var. Personel demek yönetimiyle birlikte önemli bir konu. Dolayısıyla bu 50 hane, kendi ekolojik yaşamını kendi başına kurabilecek, fakat böyle bir sosyal ölçeği tercih edecek sakinlerden oluşacak.

Köyümüz, bütün kadim köyler gibi bir dağ köyü. Karşımızdaki Assos antik kenti gibi. Hem insanlar için, hem de ekinler için faydalı olan deniz seviyesinin yukarısında bir yaşam. Ama orada Ege denizi de var. Denizi de çok seviyoruz. Altı ay hizmet verecek, 22 bin metrekare bir alanı Nefes Sayfiye adı altında bir sahil işletmesine dönüştürmek için de harekete geçirdik. Buranın, 280 metre sahili var.

Sosyal donatılar olarak; içinde kahve, pazaryeri ve köy meydanı gibi yapıları ile 50 haneli, yeni yaşam vizyonunu sürdürülebilir değerler kapsamında yoğuran bir köy.  İçinde köy hizmetlerini yönetmek ve hanelerin gerektiğinde hizmet alabileceği 20 odalı bir deneyim otelini ve SPA house barındıran proje, yaşlılıkta da sürdürülebilir ekolojik yaşamdan kesintisiz faydalanılmasını öngörüyor.

Sosyal imkanlar ve tarımın yanı sıra kendi enerjisini fotovoltaik güneş enerjisi sistemleri ile sağlayan evler -teknoloji bu noktaya geldi, ben de bir enerji yatırımcısıyım aynı zamanda, hem rüzgar yatırımı yaptım, şu anda da güneş yatırımı yapıyorum- olacak. Güneşi bizden çok daha zayıf ülkelerde, örneğin Almanya'da, İskandinav ülkelerinde evler, sadece ısıtma suyunu değil tüm evin enerji ihtiyacını güneşten elde ediyor. Oraların en iyi güneşi bizim en kuzeydeki Artvin'imizin güneşinden daha verimsiz. Teknolojiyi de bir köy ölçeğinde çözelim diğer köylere de örnek olsun, doğal gaz beklemesinler, başka yakıtlara yönelmesinler, karbonsuz bir köy olsun istedik.

Nefes Assos, atık ve karbon ayak izini sıfırlama hedefli bir köy olarak öne çıkıyor. Otomobiller için hızlı şarj istasyonları da köyde bulunacak.

Bir de köyümüz, bütün kadim köyler gibi bir dağ köyü. Karşımızdaki Assos antik kenti gibi. Hem insanlar için, hem de ekinler için faydalı olan deniz seviyesinin yukarısında bir yaşam. Ama orada Ege denizi de var. Denizi de çok seviyoruz. Altı ay hizmet verecek, 22 bin metrekare bir alanı Nefes Sayfiye adı altında bir sahil işletmesine dönüştürmek için de harekete geçirdik. Buranın, 280 metre sahili var.

“YA MÜZMİN ELEŞTİREL TARAFTA YER ALACAKTIK, YA DA BİR EYLEME CÜRET EDİP DOĞRUSUNU YAPMAYA ÇALIŞAN BİR ÖRNEK OLACAKTIK”

- Yaşarken cennette olmak gibi imkanlar sanki değil mi?

- Sabırlı geliştirme sürecimizle yolun hakkını veriyoruz. Aslında bu projenin orijinali bize ait değil. Hepimizin kafasından geçen, öykündüğümüz, yurt dışı ziyaretlerinde gördüğümüz, “Niye bizim ülkemizde olmaz, bu çok mu zor, çok mu pahalı” dediğimiz, 50 haneli bir köy ölçeğinde bir araya getirilmesinden oluşuyor. Yerleşimlerin bundan sonra bu tip hedefleri de olsun istedik. Sayfamız yerleşim konusunda ülkenin en çok takip edilen sayfası. İnsanlar artık doğru sorular soruyorlar çünkü aslında insanlar, evleri, arabaları hakkında bilmeleri gerekenden daha az şey biliyorlar. Ülkemizde bu konudaki gusto da sınırlı. Nereye bakıyor, lokasyonu ne sorusunun cevapları yeterli oluyor. O evde ne malzeme kullanılmış, sağlığıyla ne tip bir iletişime sahip, ev yeterli mi yaşam için, çevreye yük yaratıyor mu, atığını arıtıyor mu, karbon hedefi ne, atık hedefi ne, su ayak izi ne? Biraz bu konular gündeme gelsin diye arzu ettik. Ya müzmin eleştirel tarafta yer alacaktık, ya da bir eyleme cüret edip doğrusunu yapmaya çalışan bir örnek olacaktık. Burada da amacımız, geçmiş tecrübelerimizde olduğu gibi bir örnek yaratıp, yaşatıp daha iyilerinin çıkmasına da yol gösterici olmak.

Şehirde organik gıdaya ulaşabilsek bile, taze gıdaya erişemiyoruz. Dağıtım zincirine girdikten ancak 70'inci saatlerde bizim dolabımızla buluşabiliyor. Yaşamının enerjisi olan güneş, ürünler yoluyla bize geçebiliyor. Köyün en önemli ayırt edici özelliği taze gıdaya sürekli erişim. Atık konusu çok önemli, sıfır atık ve sıfır karbon hedefli bir yolumuz var. Çevreye yük yaratmaktan kaçınıyoruz. Su ayakizi çok önemli.

“KÖYÜN EN ÖNEMLİ AYIRT EDİCİ ÖZELLİĞİ TAZE GIDAYA SÜREKLİ ERİŞİM”

- Şu ana kadar konuştuklarımızda hep çevre duyarlılığının ön plana çıktığını gözlemledik, tarımda da aynı duyarlılık söz konusu olacak mı?

- Tarım tohumdan başlıyor, ürün çoğaltmak için çeşitli kimyasallar kullanılıyor. Bunlardan kaçınan, hem su döngüsünde, hem organik döngüde unsurları projeye dahil ettik. Daha şantiye aşamasında çalışacak personelin yemek atıklarının kompostlanmasından başlayarak toprağı zenginleştirmek üzere -yani yaşam başladığında değil, şantiye de başladığında- öyle bir döngü oluşturduk. Şehirde organik gıdaya ulaşabilsek bile, taze gıdaya erişemiyoruz. Dağıtım zincirine girdikten ancak 70'inci saatlerde bizim dolabımızla buluşabiliyor. Yaşamının enerjisi olan güneş, ürünler yoluyla bize geçebiliyor. Köyün en önemli ayırt edici özelliği taze gıdaya sürekli erişim. Atık konusu çok önemli, sıfır atık ve sıfır karbon hedefli bir yolumuz var. Çevreye yük yaratmaktan kaçınıyoruz. Su ayakizi çok önemli. Kullanılan suyu ayrıştırarak tarımda ve köyün ihtiyaçlarında tekrar kullanma, yağmur suyu hasadı konularını da köye kazandırdık. Bunlar kamuoyunun bizden talebi değil, biz bu talebi oluşturuyoruz. Arazinin yüzde 10'nunda yapılaşıyoruz. Bunu da çok önemsiyoruz. Geri kalanını doğaya, bu tip uygulamalara bırakmaya çalışıyoruz.

“NEFESİN BEYAZ SAYFASINDA BULUŞACAKLAR FARKLI GEÇMİŞLERİN, ORTAK DEĞERLERİN VE BENZER HAYALLERİN İNSANLARI OLACAK”

- Nefes Assos köyü sakinlerini nasıl belirliyorsunuz?

- Köy sakinlerinin sosyal ve kültürel uyumu en önemli kriterimiz. Ev alma komşu al sözü ne kadar da doğru ve içinin doldurulması ne kadar da özen istiyor. Sosyal sürdürülebilirlik için birbiriyle asgari müşterekleri olan ve sinerji yaratabilecek köy sakinlerini bir araya getirmek amacımız.

Biz bu kurumsal paydaşlıkları tüm köy sakinleri adına ve o sorumlulukla çözmeye çalışıyoruz. Gerisini Nefes Assos'un sosyal bileşenleri, Kaz Dağları'nın o muhteşem doğası ve havası çözer ve insanları birbirine kaynaştırır. Bizi birbirimize yakın kılan etkenler, paylaşımlarımızın sıklığı ve niteliği aslında. İnsanları önce bulunduğu coğrafyaya ait kılmak, sonra köyün mekanlarına ait kılmak ve de birbirlerine ait kılmak önemli. Bu üç meseledeki ilerlemeler, sosyal sürdürülebilirliği sağlıyor. Biz de bu üç hedefi gerçekleştirecek şekilde, çevre gezileri, atölyeler,  hasat şenlikleri ve sofralarıyla bunu mümkün kılacak konuları hedefledik.

Diğer yandan köy ekosisteminin kendine yeten sosyal dinamikleri için asgari kültürel müşterekleri olan sanatçı, akademisyen, doktor, iş insanı, mühendis, çeşitli spekturumda iş insanlarının bir araya gelmesi önemli. Nefesin beyaz sayfasında buluşacaklar farklı geçmişlerin, ortak değerlerin ve benzer hayallerin insanları olacak.  Ancak daha şimdiden o kadar nitelikli ve yoğun bir ilgi var ki seçim konusunun bizi çok zorlayacağını görüyoruz. Bu sebeple uygun nitelikteki başvuru sahiplerini de kırmamak için hemen arkasından bir gayrimenkul yatırım fonu kurarak N.A.S. standartlarında yeni bir yerleşimi planlamaya başlayacağız.  

Aristoteles’in felsefe okulu kurduğu antik kentin tam karşısındayız. Manzaramız, antik kent, deniz ve Midilli Adası... Nasıl 3'üncü yüzyılda yapılaşmışlar, oranın taşıyla, oranın malzemesiyle anfi tiyatrolar, hamamlar yapmışlar. Biz de karşısına 21'inci yüzyıl imkanlarıyla o antik kente saygılı bir iş yapalım istedik. Dolayısıyla köy dışından da ziyarete açık olacak.

Yola çıkarken başka örnekler düşünmedik. Yoldan memnun kalırsak yaparız dedik fakat çok büyük ilgi gördüğü için şimdi kasaba versiyonuna hazırlanıyoruz. Bu türlü bir yapı taşı oluşturmak istiyoruz.

“TÜRKİYE'NİN HER YERİNDEN ANKARA DAHİL NEFES ASSOS'U KENDİ KENTLERİNE İSTEYEN ARAZİ SAHİPLERİ VAR”

- Bu proje çok ses getirdiğinde ardından farklı lokasyonlarda benzer örnekleri, Nefes Ören, Nefes Edremit gibi markaları görmek mümkün olacak mı?

- Biz bunu en küçük ölçeklenebilir, hayata geçirilebilir örnek olarak görüyoruz. Yola çıkarken başka örnekler düşünmedik. Yoldan memnun kalırsak yaparız dedik fakat çok büyük ilgi gördüğü için şimdi kasaba versiyonuna hazırlanıyoruz. Bu türlü bir yapı taşı oluşturmak istiyoruz. Şu anda Türkiye'nin her yerinden Ankara dahil, -yalnızca Ege'de değil- Nefes Assos'u kendi kentlerine isteyen arazi sahipleri var. Bunun ne kadarını karşılarız bilemiyorum ama kasaba ölçeğine de çalıştığımızı söyleyebilirim. Aynı zamanda bir gayrimenkul yatırım fonu noktasında da son aşmaya geldik. Eylül sonunda da bunu paylaşabileceğiz.

Binnur Zaimler: 2022 bolluk ve bereket yılı

Fatih Savaş: Kurbanı ehil olanlar kesmeli

Cisco Genel Müdürü Duru: Türkiye, dijital dünyada çok ileride

Gürhan Çam: Dijital bankacılıkta dünya birincisiyiz

Ali Yüce: Çip krizi 100 milyar dolara mal olabilir

Haluk Levent: Pandemi mağduru sanatçılar için seferber olduk

Türk futbolunun en önemli derdi menajer ücretleri ve yüksek maaşlar

Dr. Cem Kınay: Turizmin acil reçetesi aşı oranının artması

30 yıllık 'Escort Teknoloji' tecrübesi yeni bir dünya için gençlere rehber oluyor

'Altın kahini' Sağman'dan portföy uyarısı: Varlık dağılımı önemli!

Dünya boya devi Jotun'da zirveyi Türkler yönetiyor