Üniversiteli Burcu'nun katili için tartışılacak karar

Kaza, geçen yılın Mart ayında Gölbucağı Mahallesi'nde meydana geldi. Kaldırımda yürüyen Kırıkkale Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Diyetisyenlik Bölümü öğrencisi Burcu Duran, Uğur Kalaycı yönetimindeki otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Kaza sonrası gözaltına alınan Kalaycı, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 3 Temmuz tarihinde Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde Burcu Duran'ın ölümüyle ilgili davanın duruşması görüldü. Mahkemeye Burcu'nun annesi Şermin ve babası Nurettin Duran ile tutuksuz sanık Uğur Kalaycı ve avukatlar katıldı. Duran çifti, duruşmada, sanığa en ağır cezanın verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, 'taksirle ölüme neden olma' suçunu işlediği gerekçesiyle Uğur Kalaycı'yı 3 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmadaki 'iyi hali'ni gözönünde bulunduran heyet, cezanın 2 yıl 6 aya indirilmesine hükmetti. Ağır ceza mahkemesi gerekçeli kararını açıklayarak, taraflara iletti. 8 sayfalık gerekçeli kararda itiraz için istinaf mahkemelerine başvurabilecekleri belirtildi.

Gölbucağı Mahallesi'nin muhtarı olan anne Şermin Duran, karara tepki gösterdi. Sürücünün ehliyetine 1 yıllığına el konulduğunu belirten Şermin Duran, "Böyle bir kararı bir baba nasıl verebilir. Bir çocuk, birini öldürmüş ve bir gün yatmıyor. 2 yıl 6 ceza verilmiş belki de hiç yatmayacak, bu ona ödül müdür ? Bir insan ölmüş en az 140-150 kilometre giderken, kaldırımda giden kızımı öldürüyor. Bu nasıl iştir ? Bu bu hakim ve savcılar görmüyor mu? Bunlar hiç mi güvenlik kameralarını görmediler ? Uçan bir araba kaldırımdaki çocuğu öldürüyor. 1 yıl ehliyeti alınıyor, 1 yıl hemen geçer, neyse ehliyetini alınca bir daha olsun diye böyle bir karar verilmiş. Ben Almanya'da doğdum büyüdüm. Orada böyle bir olay olunca ömür boyu ehliyeti elinden alınır, yıllarca hapis yatırılıyor" dedi.

Karara itiraz edeceklerini belirten Şermin Duran, şöyle konuştu: "Ben buradan devlet yetkililerine sesleniyorum. Bu karar trafik magandalarının önünü açıyor. 'Ben hızlı gideyim, birini öldüreyim. Nasılsa hapis yatmayacağım' dedirtmektir. Bir insanın hayatı bu kadar ucuz mu? Buna bir çözüm bulunsun. En acilen bu trafik kanunlarının değişmesi gerekir. Ama ben bu işin peşini bırakmayacağım. Benim kızımı öldüren kişi 1 gün bile yatmadı. Biz mahkemenin verdiği karara itiraz edeceğiz. Eğer bir çözüm bulamazsak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğim. Ben çocuğumun hakkını aramam lazım, onun kemiklerini sızlatamam."