Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
AK Parti, anayasa değişikliği paketini Meclis'e sunmak için son hazırlıklarını yapıyor. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü yazısında, AK Parti'nin önceliğinin MHP'nin de desteğiyle anayasa değişikliği paketini referanduma götürme olduğunu, bunun gerçekleşmemesi halinde ise erken seçim gidileceğini yazdı. İşte Selvi'nin o yazısı:
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, gençlerle buluştuğu özel yayında, "İktidar partisi ile MHP arasında asgari değil, azami müşterekler var" demişti.
Cumhurbaşkanı eylül ayında yeni anayasa ve başkanlık sisteminin ele alındığı bir toplantıda, “MHP ile asgari değil, azami müşterekler var. MHP işini sıkı tutun” talimatını veriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu değerlendirmesi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 17 Ekim tarihinde MHP grubunda yaptığı sürpriz başkanlık çıkışının öncesindeydi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli’nin bu çıkışlarının ardından, başkanlık sisteminde yeni bir süreç başladı.
Şimdi MHP’nin de kabul edebileceği ve başkanlık sistemini esas alan mini bir anayasa paketi üzerinde çalışılıyor.
MHP’nin kırmızı çizgileri, AK Parti’nin kırmızı çizgisi olarak kabul ediliyor.
MHP, Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesine karşı çıkmıştı. İlk 4 maddeye dokunulmuyor.
Bahçeli, federasyona dayalı başkanlık sisteminin Türkiye’yi bölünmeye götüreceğini savunmuştu.
AK Parti ise, “üniter sistemi esas alan bir başkanlık sistemi” üzerinde çalışıyor. Türkiye’nin beka sorunu yaşadığı bir dönemde, federasyonun adı dahi ağızlara alınmıyor.
AK Parti ile MHP arasındaki “azami müşterekler” ise şöyle sıralanıyor.
1- PKK ile mücadele.
2- İdam cezasının geri getirilmesi.
3- Suriye’de Fırat Kalkanı operasyonu.
4- Irak’ta Başika Kampı ve Musul operasyonu.
Fırat Kalkanı operasyonu ve Musul’daki gelişmeler nedeniyle dışarıda PKK ile mücadele ve idam tartışmaları nedeniyle iki partinin politikaları birbirine yakınlaştı.
Kulislerde konuşulan bir konu daha var. Onu aktarmasam eksiklik olur. 15 Temmuz seçimlerinden sonra AK Parti’nin oy oranı artıyor. Son ölçümlerde yüzde 53-54 bandı yakalanmış durumda. Bu bir süredir devam ediyor. Birkaç ay için yakalanmış bir oran değil. Başbakan Binali Yıldırım, Suriye ve Irak’taki gelişmeleri değerlendirirken, ABD’nin Suriye’de PYD-YPG, Irak’ta ise PKK konusundaki ısrarının üzerinde duruyor. “Batı’nın niyeti Türkiye’yi bölmek. Bölge şekillendirilirken bizim en önemli gücümüz ise siyasi istikrar. Siyasi istikrarı korumamız lazım. Şimdi AK Parti bunu sağlıyor. Ama siyasi istikrarı koruyan bir sistemi kurmamız lazım. Bunun yolu başkanlık seçiminden geçiyor” diye konuşuyor.
Başbakan, “Asıl başkanlık sistemi gelmezse Türkiye’nin bölünme riski var” sözünü yeni söyledi ama eylül ayında yaptığı değerlendirmede, siyasi istikrar ve başkanlık sistemi üzerinde önemle durmuştu.
Başbakan’ın o günkü değerlendirmesini biraz daha açmak istiyorum.
“Anayasayı değiştirmek için bizim sayımız yetmiyor. Ekonomiye öncelik verip, nisan-mayıs ayında erken seçime gidebiliriz.”
Ankara kulislerinde, “Meral Akşener olayı nedeniyle MHP seçime hazır değildi. Bir erken seçimde MHP barajın altına düşerse Bahçeli koltuğunu koruyamazdı. Bahçeli, iktidarın erken seçim hazırlığı yaptığını gördüğü için başkanlık çıkışı yaparak bunu önledi” diye konuşuluyor. Ben Bahçeli’nin, Türkiye’nin beka sorununu gördüğü için bu hamleyi yaptığına inanıyorum. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “ByLock kullananları temizlemek için erken seçime gidecekler” değerlendirmesi bu kulise dayanıyor. Ama mevcut durumu değil, geçmiş süreci anlatıyor. Referandum imkânı ortaya çıkınca, erken seçim ihtimali geride kaldı. Nisan-mayıs ayında referandum olursa, erken seçime gerek kalmayacak. Ancak Bahçeli, Meclis’te bir manevra yapar, 330 bulunamazsa, o zaman erken seçim gündeme gelir. Hatırlarsanız Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında 367 kararı çıkıp, 27 Nisan e-muhtırası verildiğinde sistem kilitlenince, AK Parti’nin ilk işi seçim kararı alıp, millete gitmek olmuştu.
Başkanlık sistemi AK Parti için şimdiye kadar bir tercih nedeniydi. Ancak bir beka sorununa dönüştü.
Şimdi öncelik MHP ile referanduma giderek güçlü başkanlık sistemine geçmek. Yok o olmazsa erken seçim kaçınılmaz olarak gündeme gelecek. Üç vakte kadar değil ama nisan-mayıs ayıyla birlikte ufukta bir sandık görünüyor. Hangi sandık olacağını Bahçeli’nin tavrı belirleyecek.
ULEN KLAVYENİN BAŞINA GEÇMİŞ GÜLDÜRÜYOR ARKADAŞ GÜYA BAHÇECİYMİŞ...ULAN BİR ÜLKÜCÜ VATAN TEHLİKEDE İKEN YAPACAĞINI BİLMEYECEK KADAR SALAKMI...YILLARCA FAŞİST DE.KARDEŞİM BİZ NE YAPALIM BİTMEYE MAHKUMSUNUZ
işallah seçim sandığı olur bahçeliyi o sandığa gömeriz
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.