<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkUfak artış, bankalar için sorun yaratmaz----

Ufak artış, bankalar için sorun yaratmaz

Ufak artış, bankalar için sorun yaratmaz
26 Nisan 2012 - 11:56 www.finansgundem.com

Halkımızın finansal borçları toplamının finansal varlığı toplamına oranı yüzde 40 dolayında.

Türk halkının (bireysel olarak-aile olarak-kişi olarak) finansal varlığına göre finansal borcu (tüketici kredisi-kredi kartı borcu ile finansal kurumlara yansıyan taksitli alış veriş borcu) başka ülkelerdeki kadar yüksek değil.
Halkımızın finansal borçları toplamının finansal varlığı toplamına oranı yüzde 40 dolayında.
Halkımızın finansal borçlarının milli gelire (GSYH) oranı yüzde 16 dolayında.
Halkın finansal borçlarının milli gelire oranı ABD’de yüzde 90, Almanya’da yüzde 60, Fransa’da yüzde 55 dolayında.
Ancak bizde gelir dağılımındaki çarpıklığın sonucu, finansal varlığı olanlar ile borçlular farklı kesimlerden.
O nedenle Türk halkının finansal varlığına karşı borç yükü sadece yüzde 40 dolayında derken dikkatli olmak gerekiyor.
Gelir dağılımındaki çarpıklık nedeniyle belli kesimdeki kişiler, geçim sıkıntısı nedeniyle kullanılabilir gelirleri ile ölçülü olmayan şekilde borçlanıyor.
Mecburiyetten borçlanıyor
Tabii ki gereksiz harcamalar için, lüks tüketim için borçlananlar var ama, genelde gücünü aşan ölçüde borçlanmalar “mecburiyetten” oluyor. Bazı insanlarımız “borçlanmadan” eve ekmek götüremiyor.
Gücü aşan, ödenemeyecek kadar borç yükü bankaların sorunu. Bankalar kullandırdıkları kredileri alamazlarsa bu faturayı bir şekilde ödüyor. (1) Ya kârlılıkları düşüyor. (2) Ya bu riski diğer kredi maliyetlerine yükleyerek müşterilerine yansıtıyor.
Gününde faizi ve anaparası ödenmeyen krediler bankalar için sorunlu kredi oluyor.
Sorunlu kredilerin, kullandırılan toplam kredilere oranı, kredi kullananların ödeme durumlarını gösteriyor.
2009 yılında krizin etkisi ile sorunlu kredilerin toplam kredilere oranı yüzde 5.4 olmuştu. (100 TL kredinin 5. 4 TL’lik bölümü ödenemiyordu.)
2009 yılında bireysel kredilerde sorunlu kredi oranı yüzde 6.3, tüketici kredilerinde yüzde 4.2 ve kredi kartları borçlarında yüzde 11.7 idi.
Halkımız borcuna sadıktır
BDDK’nın yayınladığı rakamlardan tüm kredilerde, bireysel kredilerde, tüketici kredilerinde ve kredi kartı borçlarında sorunlu kredilerin payındaki değişimi izlemek mümkün.
- Toplam sorunlu krediler 2011 Aralık ayında, toplam kredilerin yüzde 2.70’i iken, 13 Nisan 2012 tarihinde yüzde 2.78’ine yükseldi.
- Bireysel krediler toplamında sorunlu kredi oranı yüzde 2.98’den yüzde 3.07’ye çıktı.
- Tüketici kredilerinde sorunlu kredi payı yüzde 1.89’dan yüzde 2.02’ye çıktı.
- Kredi kartı borçlarında sorunlu kredi oranı yüzde 6.29 iken, yüzde 6.21’e geriledi.
Genel olarak yılbaşına göre sorunlu kredilerin toplam kredilere oranında ufak bir kıpırdama var ama bu tablo “Öldük bittik... Halkımız bankalara borcunu ödeyemez duruma düştü...” gibi bir durumu göstermiyor.
Bizim halkımız borcuna sadıktır. Çaresiz kalmadığı sürece borcunu öder.
Güngör Uras / Milliyet

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)