<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiUcuz petrol yetmez, reform şart----

Ucuz petrol yetmez, reform şart

Ucuz petrol yetmez, reform şart
06 Haziran 2015 - 06:36 www.finansingundemi.com

​Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, düşen petrol fiyatlarının Türkiye için tek başına oyunu değiştirici etkisi olmayacağını söyledi

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, Türkiye ekonomisiyle ilgili açıklamalar yaptı. Merve Erdil imzasıyla Hürriyet'te yer alan Raiser'ın açıklamalarıyla ilgili haber şöyle:

Seçimler yaklaşırken Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser ile Türkiye ekonomisini daha çok enerji ve düşen petrol fiyatları boyutuyla masaya yatırdık. Türkiye, enerji açısından dışa bağımlı ve yılda yaklaşık 60 milyar doları petrol ve doğalgaza ödüyor. Bu açıdan, geçtiğimiz yıl haziran ayındaki 115 dolar seviyelerinden ocak ayında 45 doların altına kadar inen, bugünlerdeyse 60 dolar civarında hareket eden petrol fiyatlarındaki düşüşün, Türkiye ekonomisi için olumlu etkisi açık. Lakin, petrol fiyatları düştü diye ne kadar sevinmeliyiz, bu soruyu Martin Raiser’a yönelttik.

REKABET SORUNU VAR

Raiser, düşen petrol fiyatlarının tek başına oyun değiştirecek bir şey olmadığını vurgulayarak, “Türkiye’nin karşı karşıya olduğu cari açık problemi sadece bir enerji sorunu değil. Sadece enerji sorunu olsaydı fiyatların düşmesiyle sorunun bir derece ortadan kalkacağını söyleyebilirdik. Fakat bu aynı zamanda bir rekabet edebilirlik problemi” diyor.

Ankara’da Dünya Bankası ofisinde bir araya geldiğimiz Raiser, düşen petrol fiyatlarının Türkiye ekonomisine etkilerine yönelik şöyle konuşuyor: “Türkiye yeterince yüksek değerde mallar satamıyor. Birçok kişinin de söylediği gibi Türkiye’de girdi maliyetleri görece olarak yüksek ancak üretilen katma değer o kadar yüksek değil. Dolayısıyla Türkiye’nin dış dengelerinde, enerji fiyatlarının etkilerine ilaveten bir rekabet edebilirlik unsuru da söz konusu. İsviçre gibi ülkelerin herhangi bir doğal kaynak sahibi olmadan devasa cari fazlaları olduğunu unutmayalım. Almanya da bu şekilde.

SEÇİM SONRASI REFORM

Ödemeler dengesi tanrı vergisi kaynaklar ile rekabet edebilirliğin bir kombinasyonunu yansıtır. Rekabet edebilirlik hikayesi son kertede yatırım ortamının ve eğitim sisteminin kalitesine, sahip olduğunuz becerilere, kurumlarınızın kalitesine, hukuk devletine vs. bağlıdır. Bunlar halen var. Düşük enerji fiyatları ile birlikte iyi dozda yapısal reform Türkiye için gerçekten yeni bir büyüme hikayesi ortaya çıkarabilir. Seçimlerden sonra Türkiye’nin reform çabalarını yoğunlaştıracağı beklentisi var. Bu dönüşüm programları için bürokraside pek çok hazırlık çalışması var fakat uygulanmaları noktasında ilerleme kaydedilmedi. Bunun seçimlerden kaynaklandığı savunuluyor. O halde seçimlerden sonra harekete geçilmeli. O zaman evet, görünüm daha parlak hale gelir. Fakat bunu gerçekten yapmanız, sözünü ettiğim rekabet edebilirlik sorunlarından bazılarını ele alma konusunda ciddi olduğunuzu göstermeniz gerekiyor.” 

YÜZDE 8 ENFLASYONA İYİ DEMEMELİ

Gıda fiyatlarındaki düşüşün Türkiye’ye yansımasının görülmediğini kaydeden Raiser, “ Büyük ölçüde iç gıda piyasasının küresel rekabetten korunması ve tarımın Türkiye’de yüksek düzeyde korunması nedeniyle. Türkiye’de tarımla ilgili karmaşık toplumsal meseleler var. Elbette lira probleminiz de var; lira anlamında gübre fiyatları o kadar da düşmedi. Bununla beraber, Türkiye için enflasyon tahminimizi bu yıl düşeceği yönünde güncelledik. Gıda fiyatları ve döviz kurlarındaki problemler nedeniyle umduğumuz kadar düşmeyecek, fakat geçen yılki seviyesinin altına inecektir.  Enflasyon uzun vadede maliyetlidir, rekabet edebilirliğinizi aşındırır, ve giderek daha pahalı hale gelirsiniz. Hiçbir ülke ‘Yüzde 8 enflasyon bizim için yeterince iyi’ dememeli. Çünkü uzun vadede rekabet edebilirliği etkiler. Özellikle yoksullar için kötü çünkü artan enflasyondan en kötü onlar etkilenir. merkez bankası enflasyon hedefine ulaşmaya çalışmalı” diye konuştu.

Petrolde maksimum
% 20 artış öngörüsü

PETROL fiyatlarındaki düşüşün nedenlerine yönelik ise Raiser, “Yapısal açıklama şu ki bu büyük ölçüde bir arz şokudur. 2-3 yıllık tahminlerimiz bugünkü seviyelerden maksimum %15-20 yüksek seviyeler aralığında. Piyasanın şu anda üst sınırı test ettiğini düşünüyorum. Emtia fiyatı tahminlerimiz bu yıl için ortalama 60 dolar gibi bir fiyata işaret ediyor. Çok büyük artışlar gözükmüyor” diyor.

Seçim yatırım
kararını etkiliyor

DÜNYADA sıradışı parasal politikaların ortadan kalkmaya başladığını kaydeden Raiser, “Türkiye için tahminimiz, yavaşlatıcı etkilerin hiçbiri olamaması halinde petrol fiyatlarındaki %45 düşüşün büyümeye yüzde 1.5 puan etki edeceği yönündeydi. Fakat Euro bölgesinde daha düşük büyüme, finansal piyasalardaki dalgalanmaların etkisini hesaba katığınızda, büyüme tahminimiz üzerindeki net etkisi aslında çok daha az. Lakin geçen yıl süresince 2015 için büyüme tahminimizi düşürdük çünkü bu diğer faktörleri göz önüne almak zorundaydık. Ve elbette, yerelde seçimle ilgili belirsizlik de yatırım kararlarının ertelenmesine yol açıyor”dedi.

Tüm yatırımcılar
devam edemeyecek

“PETROL fiyatlarındaki düşüş, kömür ve yenilenebilir yatırımlarını nasıl etkiler” sorusuna Raiser, şu yanıtı veriyor: “Türkiye’de odağımızda daha çok yenilenebilir sektörü ve IFC aracılığıyla doğalgazlı termik üretim var. Güneş, rüzgar vs. lisanslarına birçok yatırımınız  var. Bu yatırımcıların hepsi piyasada devam edemeyecek ve hepsi yatırımlarını gerçekleştirebilmiş değil.”
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)