Yıldız Holding yedi yıl önceki Godiva satın almasının ardından 20l4'te iki dev satın almaya daha imza attı. Geçen yılın başında Amerikalı şeker devi DeMet's'i satın alan holding, yılın sonlarına doğru ise İngiliz devi United Biscuits'i (UB) yaklaşık 3,2 milyar dolara satın alarak dünyada dikkatleri bir kez daha üzerine çekti. 70 yıllık bir marka olarak 184 yıllık bir markayı satın almanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydeden Yıldız Holding Yönetim Kumlu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, Ekonomist'ten Sibel Atik’e bu satın almanın gruba katkılarını ve 2015 yılı beklentilerini anlattı. Üretim süreçlerine helal ve koşer standartlarının yanı sıra Hindistan'da geçerli vegan standardını da eklediklerini söyleyen Ali Ülker, kalite ve global marka olmanın istikrar gerektirdiğini ve belli standartları olduğunu söylüyor. Yüzde 90'ı kredi imkanlarıyla sağlanan bu satın alma için kenarda duran 1,5 milyar dolarlık nakit kaynağa ise dokunmadıklarını söyleyen Ali Ülker, kendilerine finansman konusunda çok fazla talep geldiğini ve bazılarını kibarca geri çevirdiklerini anlatıyor. Ülker, üzerinde çalıştıkları Yıldız Holding'i halka açma konusunu ise bu satın almayı sindirmek için ötelediklerini dile getiriyor.
-UB satın almasıyla 2014'ün en dikkat çeken grubu oldunuz. Bu satın almanın ardından ödeme süreci de düşünülürse 2015'i nasıl planladınız?
-Geçen yıl holding vizyonunu tekrar gözden geçirirken 2020 yılını hedef olarak belirlemiştik. 2020 yılına kadar satışlarımızın yarısının yurt dışında gerçekleşmesini planlıyorduk. Bugün geldiğimiz noktada ise bu satın alma ile birlikte satışlarımızın yarısından fazlası yurt dışında olmuş oluyor. Yurt dışında 25 fabrika ve 15 bin çalışana ulaşmış durumdayız. Yani biz kendimizi bir baloma Türkiye dışındaki ekonomik gelişmelere karşı da tedbir almak durumunda hissediyoruz.
-Türkiye ve global piyasalardaki gelişmeler çerçevesinde 2015'te büyüme hedefiniz nedir?
-Türkiye özelinde, öncelikle seçimler nedeniyle hükümetin yatırımları kısmasını beklemiyorum. Açılım sürecinin getirdiği bir rahatlama var fakat istikrar çok önemli. Sokaktaki olaylar büyük olmasa dahi psikolojik olarak insanlar üzerinde etki yaratıyor. Bu da ekonomiyi yavaşlatıyor. Fakat bizim için 2015 büyüyeceğimiz bir yıl olacak. 2014'te bizim büyümelerimiz gıdada çift haneliydi. Perakende sektöründe de büyümeleri ve genişlemeyi gördük. Özetle kötü bir yıl değildi. 2015 için de negatif bir beklentimiz yok. Büyüme hedeflerimizi en azından buna göre planlamadık. Yine 2015 yılı için de büyüme üzerine kurgulanmış bir bütçe planımız var.
-Bütçe planınızda 2015 öngörüleriniz nasıl yapılandı? Ciro, yatırım ve istihdam konusunda nasıl gelişmeler olacak?
-Türkiye büyümesinin en az iki misli büyüme planlıyoruz. Beklentimiz yüzde 8-10 arasında bir büyüme olması yönünde. Türkiye içerisindeki operasyonların yanı sıra yurt dışındaki operasyonlardan sağlanacak sinerjiyi de eklersek, bu rakamın çok daha yükselebileceğini düşünüyoruz.
-Yıldız Holding'in 2014 cirosu ne kadar?
-Yıldız Holding'in 2014 yılı cirosal olarak kapanışı, 72 fabrikada 48 bini aşan çalışanımızla, 19 milyar TL civarında.
-Geçen yedi yıllık süreçte global ölçekte önemli üç satın alma yaptınız. Godiva ile United Biscuits satın almasını karşılaştıracak olursanız hangisi daha kolay oldu?
-Biz Godiva'yı satın almak maksadıyla gidip incelememiştik. Fakat tadınca çok hoşumuza gitti ve bazı fırsatları görerek satın alma kararımızı hızlı verdik. O dönem Godiva 'nın Amerika'ya endeksli bir yapısı vardı. Biz de bunu yurt dışına taşıyabileceğimizi görüp satın almaya karar ver dik. Murat Bey'in söylediği bir söz vardır, "Hayat deneyimleri bana hızlı karar vermeyi öğretti" der. Biz de karar verdikten sonra hızlı hareket ettik.
-UB'de durum nasıl cereyan etti?
-United Biscuits'de karar verme süreci daha uzun olduğu için kolay oldu. Uzun dönemdir takip ettiğimiz bir yatırım fırsatıydı. Godiva'yı yurt dışına açarak büyüttük. Fakat United Biscuits satın alması bizi daha farklı bir lige taşıdı. Bisküvi kategorisinde bizi dünya üçüncüsü haline getirmiş oldu. Ama tabii fondan bir şey almak çok da kolay değildi. Pazarlık koşulları ve zorlu rakipler vardı karşımızda. Bir tanesi de ortağımız Kellogg idi. Hem ortak hem de burada rakip olmuş olduk. Ama saygıda kusur etmedik birbirimize ve ortaklık ilişkilerimiz halihazırda devam ediyor.
-Godiva için finansman bulmak üç ay zaman almıştı. Bu satın almada süreç nasıl işliyor?
-Bu satın almada da finansmanla ilgili bir problemimiz oldu. Arzu edilenden çok daha fazla kaynak oluştu, fazlaca finansman bulmuş olduk. Bazılarını kibarca reddetmek durumunda kaldık. United Biscutis büyük bir satın alma ve
finans kuruluşları da oluşumda yer almak istediler. İşin özeti bu defa fazla kaynakla karşı karşıya kaldık.
-Ödeme planı nasıl olacak?
-Ödeme planı ön görüşmelerle yapıldı. O rahatlıkla gidip imzaları attık. Uzun vadeli borçlandık. Tabii teknik detayları tam bilemiyorum.
-Yüzde 60'ını öz sermaye kalanını kredi imkanlarıyla karşılama planınız vardı. Fakat son durumda yüzde 90 dış kaynak kullandınız. Neden böyle bir karar değişikliği oldu?
-Çok daha ucuz finansmanı bulunca böyle bir karar verdik. Neticede paramız cebimizde kaldı. Açıkçası ucuz kaynağa ulaşınca kendi kaynaklarımızı bu finansmanda kullanmayı tercih etmedik. Kendi paramız rezervde duruyor.
-Kenarda duran öz kaynağınızı nasıl değerlendireceksiniz? Yıldız Holding ile ilgili yeni bir iş sahası ve ya satın alma gündemde olacak mı?
-Bizde kendi işimize odaklanma var. Yıldız Holding önümüzdeki süreçte böyle ilerleyecek. Ana işimiz gıda ve atıştırmalık ürünlerde global çapta hızlı büyüme planımız var.
-Bir yıl önce Ekonomist'e verdiğiniz röportajda 1,5 milyar dolarlık bir nakdinizin olduğunu söylemiştiniz. Bu kaynağın ne kadarı hala duruyor, bu satın almada ne kadarı harcandı?
-Sözünü ettiğim bu rakam artıyor. Üzerine eklenen fazlalığı UB'nin finansmanında kullandık. Ama geçen yılki paramız aynen cebimizde duruyor.
-2015 için satın alma değil satışa işaret etmiştiniz. Holding hangi işlerden çıkmayı planlıyor?
-Bildiğiniz gibi marinaları kurduk ama marinacılık bizim işimiz değil. Değerini buldu ve sattık. Fakat baktığınızda Yıldız Holding çatısı altında hala dağınık bir portföyümüz var. Gözde Girişim, bu şirketleri halka açmak veya satmak üzere çalışmalar sürdürüyor. Bizim başarımız sırtımızdaki yükleri atmaktan geçecektir. Bizim ana işimiz neticede gıda. Önümüzdeki yıllarda da böyle olacaktır.
Peki bu dönemde çıkacağınız işler hangileri olacak?
Biz bu dönemde sırtımızdaki yükü hafifletmek bir yana daha fazlasını alıyoruz. Ama bu arada artan bu yükle sırtımızdan bazıları da döküle-bilir. Hangileri olacağı konusunda ise bir şey söylemem yanlış olur. Birkaç şirket Rekabet Kummu'nun onayında zaten. Bir de çalışanlarımız 'bizi gözden çıkardınız mı' diye üzülüyorlar.
-Peki, Ülker'de hisse satışları oldu. Yıldız Holding'te de bir halka açılma planı vardı. 2015'te holdingde halka açılma gerçekleşir mi?
-Halka açılmayı biraz daha öteledik. Yıldız Holdingi halka açmak gündemimizde ama yakın vadede düşünmüyoruz.
-Neden ötelediniz?
-United Biscuits'i yeni aldık ve biraz sindirmek istiyoruz.
-Bu satın almanın ardından yönetimsel olarak nasıl bir yapılanmaya gidilecek?
-United Biscuits'te çok kıymetli profesyoneller var. Her şirket kendi stratejilerini oluşturabilecek kaynağa ve birikime sahip. Yönetim kadrosu büyük ölçüde kaldı. Değiştirmeyi de düşünmüyoruz. Godiva'da olduğu gibi buradan oraya, oradan buraya gelişler olacaktır. Godiva satın alındığında ilk yılımız yeniden yapılanmayla geçti. İnsan kaynakları,
finans gibi, şirketin yönetimi, stratejinin belirlenmesi ve yeni hedeflere yönelik planlamalar yapıldı. UB'de ise entegre, hazır bir şirket olduğu için hızlı bir şekilde sinerji ve fırsatları değerlendirme imkanına sahibiz. Bizler birbirimizin kültürünü öğreneceğiz ve adapte olacağız. Global olmak bir yerde bu demek.
-Siz globalleşme adımlarınızı marka satın alarak yapıyorsunuz. Globalleşmenin en kolay yolu marka satın almak mıdır?
-Bizim 70 yıllık birikimimizle 180 yıllık bir markayı satın alma şansımız oldu. Esas mutluluk böyle bir markaya sahip olmak ve taşıyor olabilmek. Marka yaratmak ise uzun yıllar alacak bir konu. Büyük fonlar gerekiyor. Çok fazla emek vermek gerekiyor. Üstelik başarının da garantisi yok. Biz zaman içinde Ülker ile belli bir noktaya geldik. Uluslararası bir marka haline gelmiştik. Belli pazarları da hedefleyerek global olma yolunda ilerliyorduk. United Biscuits satın almasıyla Yıldız Holding artık bütün coğrafyalarda global bir şirket haline gelmiş oldu. Dünyada oturmuş piyasalarda yeni bir marka oluşturmak ve o markanın pazarda yer alması ciddi yatırımlar gerektirir. Aslında bugün üretim tesisi kurmak veya fabrikaya sahip olmak, pazar payı olan ciddi bir markaya sahip olmaktan daha kolay bir iştir. Teknoloji artık herkese daha açık. Yatırım teşvikleri de düşünülürse, daha kolay. Ama global marka sahibi olmak çok daha zor.
"HOLDİNGTE HAFTADA BİR GÜN TADIM YAPILIYOR"
Kalite konusunda kurumsallaşma çerçevesinde önemli adımlar attıklarını ifade eden Ali Ülker, bu doğrultuda hazırladıkları el kitabı ve üretim süreçlerinde belirlenen standartların yanı sıra kalite için lezzet konusunun da çok önemli olduğunu belirtiyor. Belli üretim standartlarını yakalamak üzere 72 fabrikada 700'ün üzerinde tadımcılarının olduğunu kaydeden Ali Ülker, şunları söylüyor: "Müşteri memnuniyeti açısından istikrar çok önemli. Bunun için bizim izlediğimiz bazı metotlar var. Laboratuvardaki fiziki analizlerin yanı sıra her gün ürettiğimiz ürünleri kalitedeki arkadaşlar bir araya gelip tadıyorlar. Ve her gün skorlama yapılır. Skoru iyi değilse piyasaya çıkmaz. Görüntüsü, her şeyi iyi ama lezzeti yerinde değilse, çıkmaz. Her işletmede 10 tadımcı var. Holdingte de bunu haftalık olarak devam ettiriyoruz. Burada ürünlerin tadına bakıyoruz. Murat Ülker'in bizzat katıldığı skoring toplantıları yapılıyor. Değişik kategorilerden ürünlere bakılıyor. Bu bir gelenek olarak devam ediliyor. Bütün işletmelere örnek olmasını da istiyoruz."
"VEGAN ÜRETİME DE BAŞLADIK"
Yıldız Holding, United Biscuits satın almasıyla bünyesine 14 fabrika daha ekledi. Çalışan sayısına da bu satın almayla 7 bini aşan bir ekleme oldu dünya genelinde 48 bini aşan personel sayısına ulaştı. Bu büyümeyle birlikte yakaladıkları global yayılma üretim süreçlerini de etkiledi. Ali Ülker, üretim sürecindeki değişimi şöyle anlatıyor: "Baktığınızda global olmak bize bazı farklı kültürler de getirdi. Müşterinin inançlarına saygı duyup ona uygun ürünler üretmek gerekiyor. Grup bünyesinde gıda güvenliği başkanlığı altında helal ve koşer standartları sağlanıyordu. Şimdi United Biscuits'in Hindistan'daki üretim tesisinde vegan üretim de yapılıyor. Kalite, marka ve globalleşmede bu hassasiyetlere de özen göstermek gerekiyor."