Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Toprak Bayramı ile Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, tüm ülkelerin toprağı koruyan politikalar izlemesi gerektiğini belirtti.
Topraktaki organik madde düzeyinin tarımsal üretimi etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğuna işaret eden Bayraktar, Türkiye topraklarının yüzde 76’sının organik madde bakımından yetersiz olduğunu kaydetti. Bayraktar, "Türkiye’nin toprak yönetimi açısından en önemli sorunlarının başında topraktaki organik madde seviyesinin yetersizliği gelmektedir. Tarımda sorun yaşamamak için topraktaki organik madde seviyesi yükseltilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, gıda üretiminde kullanılan kimyasal miktarının artmasının biyolojik dengenin bozulmasına ve tarım alanlarının kirlenmesine neden olduğunu vurgulayarak, "Bu durum, tarımda sürdürülebilir bir üretim anlayışını ve toprak dostu bir programın yürürlüğe konulmasını zorunlu kılmaktadır. Özellikle entansif tarımın yapıldığı alanlarda oluşan kirliliğe yanlış ve yoğun kullanılan tarım ilaçları, kimyasal gübreler, dengesiz yapılan sulama gibi faktörler sebep olmaktadır." ifadesini kullandı.
Dünya genelinde 2050 yılına gelindiğinde gıda talebinin yüzde 70, gelişmekte olan ülkelerde ise bu talebin yüzde 100 artmasının beklendiğini, artan gıda talebinin tarımsal üretim sistemleri üzerinde eşi görülmemiş bir baskıya neden olacağını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
"Toprak ve su kaynakları artan rekabetle birlikte risk altına girecektir. Bu nedenle toprak ve su kaynakları için sürdürülebilir tarım uygulamaları, özel ilgi ve iyileştirme eylemleri son derece önemlidir. Kısıtlılıkların üstesinden gelmek ve yüksek risk alanlarındaki kaynak yönetimini geliştirmek için çeşitli seçenekleri analiz etmek gereklidir. Uluslararası iş birliği ve kalkınma politikalarına ülke olarak dahil olmamız bu kısıtlamaların üstesinden gelmemize yardımcı olacaktır."
Türkiye'nin dünyada toprak rezervi azalan 20 ülkeden biri olduğuna işaret eden Bayraktar, "Ülkemizdeki çölleşmenin başlıca sebepleri, toprak erozyonu, hatalı tarım uygulamaları ve arazi kullanımı, kimyasal gübre ve ilaçların bilinçsiz kullanımı, hatalı sulama teknikleri sonucu tuzlanma, ormansızlaşma, aşırı otlatma ve üst toprağın kirlenmesi sayılabilir. Bunların yanında her geçen gün çoğalan nüfusun tabii kaynaklara gittikçe artan talebi ve baskısı çölleşmenin en önemli sebebidir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin iklim koşulları, yer şekilleri, toprak özellikleri, bitki örtüsü ve insan etkileşimi gibi nedenlerle Dünya Çölleşme Tehlikesi Haritasında, "çölleşmeye fazla duyarlı ülkeler" arasında yer aldığına dikkati çeken Bayraktar, bu nedenle çölleşme ile mücadele ve kuraklığın etkilerini azaltmada acil tedbirlerin alınmasının zorunlu olduğunun altını çizdi
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.