<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemTÜSİAD'dan önemli uyarı!----

TÜSİAD'dan önemli uyarı!

TÜSİAD'dan önemli uyarı!
07 Haziran 2022 - 08:52 www.finansingundemi.com

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, enflasyon-kur-faiz döngüsünden çıkamadıkları için fırsatları değerlendiremediklerini, ucuz iş gücüyle ihracatta rekabet devrinin bittiğini belirtti.

Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) Yatırım Zirvesi dün İzmir'de gerçekleşti. Zirveye katılan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan açılış konuşmasında, “İçeride yaşadığımız enflasyon-kur-faiz döngüsünden çıkamadığımız için fırsatları yeterince değerlendiremiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Turan konuşmasında ayrıca, “Rekabetçi kur ile küresel ekonomide yakalamaya çalıştığımız avantajlı konum işlerliğini kaybetmiş durumda. Artık ucuz iş gücü ile ihracatta rekabet kazanma devri, yerini yüksek nitelikli işgücüyle ve teknolojiyle yüksek katma değer yaratmaya bıraktı” ifadelerine yer verdi:

Turan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Global görünümün yepyeni bir döngüye girdiği bir süreçten geçiyoruz. Kovid pandemisi ile birlikte geçirdiğimiz zorlu dönemi yavaş yavaş geride bırakırken savaş gibi insanlığı son derece derinden etkileyen bir döneme şahit oluyoruz. Ekonomik açıdan bozulan değişen arz zincirleri, enerjide yaşanan sıkıntı, gıda arzı ve güvenliği tüm dünyada yeni bir gündem oluşturmakta.

Ekonomik etkileri bir yana bırakırsak, hammadde ve gıda fiyatlarındaki artış gibi riskler temel insani ihtiyaçları ve toplumsal dengeyi tehdit edecek ölçeğe ulaşmış durumda. Bu yıl Dünya Ekonomik Forumu tarafından düzenlenen Davos Zirvesi'nde öne çıkan başlıklar gıda ve iklim koşullarının değişimine bağlı olarak şekillenen jeopolitik dengeler ve sürdürebilirlik oldu.

Tüm dünyada gıda güvenliğinin risk altında olduğu ve enflasyonu kontrol etmenin daha zor olacağı bir sürece girdik. Bu riskler, hali hazırda ulaştığımız son derece yüksek enflasyon rakamları ve komşu coğrafyalardaki mülteci akımları nedeniyle Türkiye için bir kat daha zorlu bir süreç oluşturacak.

Tedarik zincirlerinde değişme ve kopma eğilimi pandemiden daha önce başlamıştı. Korumacılık, devletin ekonomideki rolünün artması, ticaret politikalarının dış politikanın aracı haline getirilmesi gibi gelişmeleri zaten gözlemliyorduk. Ancak bu değişim ve kopma süreci pandemi ile hız kazandı, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı ve Çin'de yeniden artan vakalara karşı alınan radikal tedbirlerle de ciddi bir kırılma yaşadı.

TÜSİAD Başkanı: Enflasyon-kur-faiz döngüsünden çıkamıyoruz

"FİNANSMAN KOŞULLARI ZORLAŞIYOR"

Öte yandan önemli bir devri de kapatıyoruz. Özellikle 2008 Global Finansal Krizinden sonra şahit olduğumuz, ekonomileri desteklemek için yaşanan rekor parasal genişleme ve düşük faiz politikası sona eriyor.

Büyük merkez bankaları öncülüğünde para politikasında başlayan paradigma değişimiyle enflasyon ile mücadelenin temel öncelik olduğu ve gerekirse büyümeden taviz verilebileceği bir döneme giriyoruz.

FED'in faiz artışları ve bilanço küçültme adımları devam ederken gelişmekte olan ülkeler de buna paralel olarak Faiz artışına gidiyor. Tüm dünyada finansman koşullarının zorlaşmaya başladığı bir döneme girmekteyiz.

"FIRSATLARI DEĞERLENDİREMİYORUZ"

Ekonomimizde ise geride bıraktığımız son 10 yıllık dönemde, yapısal problemlerimizin kırılganlıklarımızı artırdığını görüyoruz. Türkiye ekonomisi potansiyeli çok yüksek, reel kesimi de yaşanan şoklara karşı son derece esnek bir ekonomi. Bunların yanında güçlü bir finansal sistemimiz var. Keza nüfusumuz son derece genç ve dinamik.

Tüm bu gerçekler ekonomimizi emsallerimizden de yakınımızdaki Avrupa ekonomisinden de ayrıştıran güçlü yanlarımız. Bugün geldiğimiz noktada, bu denli hızlı değişen ve bir taraftan da yeni fırsatlar sunan global koşullarda, içeride yaşadığımız enflasyon-kur-faiz döngüsünden çıkamadığımız için bu fırsatları yeterince değerlendiremiyoruz. Dünyadaki değişim hızını ve bunun sunduğu yatırım fırsatlarını arzu ettiğimiz düzeyde yakalayamıyoruz.

UCUZ İŞ GÜCÜ İLE İHRACATTA REKABET  DEVRİ BİTTİ

Rekabetçi kur ile küresel ekonomide yakalamaya çalıştığımız avantajlı konum işlerliğini kaybetmiş durumda. Artık ucuz iş gücü ile ihracatta rekabet kazanma devri, yerini yüksek nitelikli işgücüyle ve teknolojiyle yüksek katma değer yaratmaya bıraktı.

Başarılı şekilde bu sürece uyum sağlayan, verimlilik artışını bu kanalla yakalayan ekonomiler küresel ekonomide alan kazanacaklar. Yeni nesil otomasyon sistemlerinin işlerin geleceği, kamu politikaları ve insan kaynağı ihtiyacında köklü değişiklere neden olması bekleniyor. Bunlara hazırlıklı olmalıyız.

Ekonomimizi dünyada ön sıralara taşımak istiyorsak hukukun üstünlüğü, kurumlarımızın güçlenmesi, para ve maliye politikalarındaki istikrar, eğitim ve iş gücü gibi bazı kritik alanlarda doğru adımlar atarak gelişmeler kaydetmemiz gerekiyor.”

Sağlık hizmeti ihracat gelirlerinde 5 milyar dolar hedefi

 

İhracat reeskont kredilerinin rezervlere katkısı 10 milyar doları aştı

 

Akdeniz'den mayıs ayında 1,72 milyar dolarlık ihracat

 

Tüm zamanların en yüksek mayıs ayı ihracatı gerçekleşti

 

Kimya sektörünün ihracatı 13,6 milyar doları aştı

 

İhracatçı birliklerine yönelik kanun teklifi TBMM'de kabul edildi

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)