Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Açıklamada kadınların hayatın her alanına eşit katılımı için siyaset, kamu, iş dünyası ve sivil toplumdaki tüm liderlere önemli bir sorumluluk düştüğü belirtilerek, şunlara değinildi:
"Kadını şiddet riskine açık bırakan tüm koşullar ortadan kaldırılmalı. Türkiye'de evlenmiş kadınların yüzde 38’i yaşamlarının herhangi bir döneminde fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Boşanmış ya da ayrı yaşayan kadınların maruz kaldıkları fiziksel ve/veya cinsel şiddet düzeyi yüzde 75 ile tüm kadınlar arasında maruz kalınan şiddet oranının iki katı. 4 kadından 1’i ise ekonomik şiddete maruz kalıyor; yani ya çalışmasına engel olunmuş, ya işten ayrılmak zorunda kalmış ya da kazancı elinden alınmış durumda. Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlâlidir. Kadını toplumda şiddet riskine açık bir konuma iten tüm olumsuz koşulları ortadan kaldırmak zorundayız. Kadına yönelik ürkütücü boyuttaki şiddete karşı 'sıfır tolerans' ile kalıcı çözümler geliştirilmesi için kamu, iş dünyası ve sivil toplum daha etkili şekilde harekete geçmeli. Kadına yönelik şiddete karşı mevzuat ve uygulama güçlendirilmeli, şiddet uygulayanı hiçbir şekilde mazur görmeyen caydırıcı bir anlayış hukuk alanında hakim kılınmalı. Her eğitim kademesinde eğitime eşit erişim sağlanmasına yönelik çalışmalar kararlılıkla sürdürülmeli. Eğitime erişim; kadınların çalışma yaşamından siyasete kadar, toplumsal hayata aktif olarak katılmasında en temel belirleyicidir. Türkiye genelinde 15-59 yaş kadınların yüzde 32’si okula devam etmesinin engellendiğini belirtiyor. Kırsal yerleşim yerinde yaşayan kadınlar açısından bu oran yüzde 39’a kadar yükseliyor.
Hem birey olarak kadının güçlenmesi hem de ekonomide daha üretken bir rol alması için kız çocuklarının ve her yaştan kadınların eğitimine yatırım artarak sürdürülmelidir. Türkiye’de çalışma çağındaki kadınların işgücüne katılım oranı çok düşük, sadece yüzde 33.6. 11.5 milyon kadın ev işleri ve çocuk bakımı nedeniyle işgücü piyasasına katılamıyor. Çalışan kadınların ise yüze 14’ü çocuk sahibi olduktan sonra çalışma yaşamından kopuyor. Kadınların ekonomiye katılımı yoksulluğun azalmasına, nesillerin daha sağlıklı yetişmesine, kurumsal yönetimin güçlenmesine katkı sağlar; milli gelir artışına ve büyümeye ivme katar.
Çocuk mu kariyer mi?
Kadınlar “çocuk mu, kariyer mi” ikileminde bırakılmamalı, kurumsal çocuk bakım hizmetleri yurt çapında yaygınlaştırılmalı. Geleceğin ekonomisinin temeli olan STEM* kariyerleri, kadınlar için önemli bir fırsat olarak değerlendirilmeli
Üniversite yerleştirmelerinde ilk 1000’de yer alan sayısal bölüm öğrencileri içerisinde STEM alanları yerleşme oranı erkeklerde %yüzde 81,39, kızlarda % 18,61.
Geleceğin ekonomisi, bilgi ve inovasyonun üzerinde şekillenecek ve STEM becerileri hemen tüm alanlardaki işlerde gerekli olacak.
Kız çocuklarını geleceğe daha iyi hazırlamalı, STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics/Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarında kariyer yapmaya teşvik etmeliyiz.
Siyasetin kadınların potansiyeline, enerjisine ve bakış açısına ihtiyacı var
Parlamentoda kadınların temsiline bakıldığında Türkiye yüzde 14.9 oranıyla, dünyada 191 ülke içerisinde Çad ve Mısır ile beraber 121. sırada yer alıyor. Ülkenin yarısını oluşturan kadınların ülke yönetiminde eşit bir şekilde temsil edilemiyor olması, görüşlerinin, istek ve ihtiyaçlarının politikalara sınırlı yansımasına yol açar.
Tek kanatla uçamayız
Kadınların her alanda potansiyelini gerçekleştirebildiği bir ülke iklimi yaratabilmeliyiz; hep birlikte ve hiç vakit kaybetmeden. Kadınların gücünü hayatın her alanına eşit katmalıyız. Tek kanatla uçamayız.
İş-aile yaşamı dengesinin kurulmasında önem taşıyan kurumsal çocuk bakım hizmetlerinin kamuda ve özel sektörde yaygınlaşması için destek ve teşviklere yönelik bir öneri seti üzerinde TÜSİAD, AÇEV ve PwC işbirliğiyle bir çalışma sürdürüyoruz ve yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacağız.
Bir taraftan kadınların eğitime, işgücüne ve siyasete daha fazla nasıl katılabileceği üzerine çalışırken, diğer taraftan kadınların yaşam hakkının ciddi tehlike altında olması kabul edilebilir bir durum değildir.TÜSİAD olarak üzerimize düşen sorumluluğu, Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun “İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı”projesine 2015 yılından itibaren destek vererek üstlendik. Kadına yönelik şiddet ile ilgili kurumsal politikaların oluşturulması için geliştirilen “rehberin” üyelerimize tanıtılması ve uygulanmasına destek vermekteyiz. Rehberi uygulamaya karar veren şirketleri ve iyi uygulama örneklerini proje boyunca kamuoyu ile paylaşacağız.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.