Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, Gezi olaylarını pozitif bir pencereden değerlendirerek “Ülkemizde demokrasinin mayalandığını gördük. Demokrasi standardının yükselmesini isteyen bir halk var. Türkiye ekonomide kazandığı itibarını Gezi ile demokrasiye taşıma fırsatını kaçırmamalı” dedi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Muharrem Yılmaz, Gezi Parkı gösterilerini de sivil toplum kuruluşlarında hizmet etmeyi de “Bu ülkeyi sevdiğimizden” sözleriyle özetledi. Hürriyet'ten Sefer Levent ve Demet Cengiz'in sorularını yanıtayan Muharrem Yılmaz, sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın dikkatle izlediği son gelişmeleri şöyle değerlendirdi...
Gezi Parkı hareketi neden ortaya çıktı? Siz nasıl bir mesaj aldınız bu olaylardan?
Gezi Parkı merkezli yaşanan gelişmeler aslında vatandaşların çoğulculuk, katılımcılık taleplerinin dikkate alınma, ihmal edilmeme beklentilerinin bir yansımasıdır. Bu beklentilere ilişkin hayal kırıklığının yarattığı birikim geniş katılım bulan bu protestoları yaratmıştır. Herkesin çıkarması gereken sonuç yönetim anlayışında çoğulculuk ve katılımcılığı hâkim kılmak. Bunu sağlayamadığımız zaman bireyler onurlarının zedelendiğini hissediyorlar. Bu temel hak ve hürriyet talebini bir kazanıma dönüştürmek imkânı var.
DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ ÜLKEMİZDE MAYALANMIŞ
Nasıl olacak bu?
Buradan demokrasi standardlarını yükselten yeni bir anayasa ile çıkabilirsek bu önemli bir kazanım olacak. Bakın bizim insanımız demokrasinin kıymetini biliyor ama daha iyisini hak ettiğini düşünüyor ve daha iyi, daha gelişmiş demokrasi istiyor. Bu iyi bir şey. Bu taleplerinin yasal ve anayasal güvence altına alınması büyük bir kazanç olacaktır. Her ne kadar eksikliklerini tespit ediyor olsak da, önemli bir demokrasi kültürünün ülkemizde mayalanmış olduğunu görmekten dolayı memnunum. Gençler bu bilinci ortaya koydular. Kaygılara neden olan eksikliklerin yanı sıra siyasetin üslubunu da daha yumuşak bir üsluba geçirmekte yarar var. Güven, uzlaşma ve barışı tesis edecek bir üslubu kullanmalıyız. Çatışmacı üslup güveni zedeliyor. Türkiye’nin sorunlarını çözmek için güven ortamına ihtiyacımız var.
Gezi hareketi içinde çok farklı kesimlerden insanları bir arada görüyoruz. Siyaseten çözülemeyen bazı konular orada gençler arasında çözülmüş. Toplum barışmış. Siz de böyle mi görüyorsunuz?
Doğru bir tespit. Burada toplanan insanlar hangi siyasi görüşten olursa olsun, hatta hiçbir siyasi görüşe sahip olmayanlarınki bile temel demokratik talepler. Çok farklı insanlar sokakta bu talepleri dile getiriyorsa, siyaset bu kaygıların nedenini iyi düşünmeli. Bu demokratik tepkiler Türk demokrasisinin seviyesini gösteriyor, Türkiye için önemli bir gösterge bu.
DEMOKRASİ BAŞARISI ÇIKARMAK ZORUNDAYIZ
Bütün bu görüntülerin ülkenin imajı ve marka değeri açısından da etkileri olur mu? Bunu nasıl çözeceğiz?
Türkiye ekonomide önemli gelişmeler kat etti. Global ekonomik krizde, gelişen diğer ekonomilerden de ayrışarak gıpta edilen bir ekonomik itibar kazandı. Bu itibarı herkes görüyor; bu kredi notumuza yansıyor, yabancı yatırımlara yansıyor. Gezi eylemlerini de Türkiye’nin demokrasi alanında itibarını arttırma fırsatı olarak görmeli ve bu fırsatı dünyada Türkiye’nin itibarını arttırmak için akıllıca kullanmalıyız.
Bu gençlikte iş var
Ve hem toplum hem siyaset yeni bir kuşakla tanıştı. Onları apolitik, konformist olarak gören büyükleri yanıldılar mı?
Gençlerin demokrasi refleksi geleceğimiz için umut verdi. Talep ettikleri çoğulculuk ve katılımcılık demokrasinin özü değil mi? İlk günlerde orantısız güç kullanımı morallerimizi bozmuştu. Yaşanan yaşandı artık ama umarım tekrarı olmaz. Fakat bu gençlikte iş var. Biz TÜSİAD olarak gençlere hep inandık ve gençliğe yönelik projeleri destekledik.
Güven ortamı zedelenirse ekonomimiz zarar görür
Bu gelişmelerin ekonomi üzerindeki etkileri neler olabilir?
Türkiye’de makro ekonomi iyi ve etkin yönetildi, güven ortamı oluşturuldu, finansal istikrar ve fiyat istikrarı sağlandı ve mali disiplin kuruldu. Bu olaylar güven ortamını zedelerse ekonomimiz zarar görür. Ama ben böyle bir risk görmüyorum. Önemli dalgalanmalar gördük fakat bunları tepki olarak yorumlamalıyız.
Torba kanunlardan vazgeçmeliyiz
Gezi eylemlerinde de çok dile getirilen alkole pek çok yasak getiren torba kanuna ne diyorsunuz?
Bunun ekonomik boyutu ile yaşam tarzına müdahale boyutu ayrı ayı değerlendirilmeli. AB düzenlemeleri bize de yol gösterici olacaktır. Bu tür kanunlarda katılımcı kararlar alınabilirse topluma faydası olur. Torba kanunu eğiliminden, bu kültürden vazgeçilmeliyiz. Zorunlu hallerin dışında torba kanunu yapılmamalı.
Türk Baharı değil çiçek hareketi
Buna ‘Türk Baharı’ demek doğru olur mu? Batı medyası da tam emin olamadı.
Bahar diye nitelenen devrimler hep bizim daha gerimizdeki ve demokrasinin nimetlerini yaşayamamış toplumlarda oldu. Bizdeki ise demokrasinin kıymetini bilen ve demokrasinin çiçeklerini toplamak isteyen bir
hareket.
Polisin sert müdahalesi bir daha tekrar etmemeli
Siyasilerin de eleştirisine rağmen polisin sert müdahaleleri devam etti.
Bunu bir daha tekerrür etmeyecek şekilde çözmeliyiz. Bu görüntüden eminim ki herkes üzüntü duydu. Türkiye’de bir daha bu tür manzaralar olmamalı. Bunda sorumluluğu olanlar da hesabını vermeli.
Halk ‘Bana da sor’ dedi
Şehrin yeni köprüyle birlikte kuzeyde genişletilmesi konusu var. Burada da yine tepkiler söz konusu?
Çok güzel işler yaptığımızı unutmamalıyız. İstanbul’un vapurunu, otobüslerinin rengini İstanbullular seçti. Bu güzel olmadı mı? Halk diyor ki “Böyle büyük işlerde bana da sor, benim de fikrimi al.” Sormamız lazım. Hep birlikte yapınca bakın ne güzel şeyler çıkıyor ortaya.
iş ağaç böcek işi olmadığı artık çark edilmiştir.amaç yurtiçi ve yurtduşu rantçıların çırpınışidir.faiz lobisi konuşmaya devam ededursun, halk artık gerçekleri görmekte...
apolitik gençlerin eylemi olarak değersizleştirilmeye çalışılan geziparkı dayanışmasına butürden sözlerle çanak tutmaya devam edin,asıl sorumlu sizler,TÜSİAD,MÜSİAD,DİSK,TİSK.v.b.!!!! Bizler Bahri Hazer'i okumaya devam edeceğiz.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.