TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü sahibini buldu
Yıldız Holding’in kurucusu Sabri Ülker Ülker adına bu yıl ilk defa düzenlenen TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü sahibini buldu
DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak adına bireysel ve toplumsal örnekleri çoğaltma stratejisi ile oluşturulan TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü ilk sahibini buldu.
Yarışmaya 200’ün üzerinde başvuru oldu. Başvuru kriterlerini yerine getiren 112 proje arasından birinci seçilen ve çöplerin kaynağında ayrıştırılarak su kaynaklarını kirletmesinin önüne geçmeyi amaçlayan “Kaynayştır Projesi” Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nden geldi. Üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışan Yrd. Doç. Dr. Yunis Karaca, 2010 yılından bu yana bu proje üzerinde çalışıyor. Karaca’nın “Kaynayştır Projesi” evlerde ya da diğer toplu yaşam alanlarında her türlü atığın birbirine karıştırılmadan ayrıştırılmasına olanak sağlıyor. Elektro-mekanik bir kanal ve akıllı konteynerdan oluşan sistem, binaların dış cephesine entegre edildiği gibi, proje aşamasında her hanenin mutfak veya balkonuna monte edilecek 50x50 cm boyutlarında küçük bir alan işgal edecek atık penceresinden oluşuyor. Akıllı panel üzerinde bulunan butonlardan birine basıldığında ilgili atığın biriktirildiği haznenin penceresi açılıyor ve atık kanala bırakılarak akıllı konteynerda birikmesi sağlanıyor. Özellikle su kaynaklarının kirlenmesinde önemli rolü olan atık yağların çevreye zarar vermeden biriktirilmesini sağlayan sistem dünyada ve Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip.
Projenin yaratıcısı ve sahibi Yunis Karaca, 2010 yılında NASA’nın açmış olduğu bir yarışmada bilimsel danışmanlığını yaptığı takımı ile de ödül aldı.
Tüketicimize fayda sağlayan örnek bir proje seçtik
Ödül töreninde konuşan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, sınırlı su kaynaklarını korumanın tüm bireylerin birincil görevlerinden biri olması gerektiğini vurgulayarak, “Çevre bilinci de pek çok alışkanlık gibi küçük yaşlarda evde başlıyor. Bugün, ev kadınlarımız lavaboya ya da çöpe döktüğü her 1 litre atık yağın, 1 milyon litre kullanılabilir temiz su kaynağını kirlettiğini biliyor olsa, bu alışkanlığını değiştirir. Ancak bunun için ona pratik çözümlerle gitmek lazım. İşte bu proje bu açıdan çok değerlidir. Kirletmeyelim temennisinden bir adım öteye geçerek, ne yapabileceğimizi göstermek açısından projeyi önemli ve uygulanabilir buluyorum. Çünkü su kaynaklarının % 80’i insan eliyle kirleniyor” diye konuştu.
Türkiye’de yılda 350 bin ton bitkisel atık yağ oluştuğunu, bunun da ancak 100 bin tonunun toplanabildiğini hatırlatan Ülker, geriye kalan 250 bin ton atık yağın kontrolsüz olarak su kaynaklarını kirlettiğini vurguladı. Kaynayştır Projesi’nin etkili bir geri dönüşüm sistemi ile hem çevreyi hem de su kaynaklarını korumanın mümkün olabileceğini gösterdiğini ifade eden Ülker, “Umarım gelecek yıl da yine geniş kitleleri harekete geçirecek örnek projeler daha da çoğalır” dedi.
Dünyada her 20 saniyede bir çocuğun su ile ilgili hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdiğini vurgulayan Ülker, şöyle devam etti: “Her yıl 5 yaşın altında 1.8 milyon çocuk, su ile ilgili hastalıklar nedeniyle hayata veda ediyor. Bu nedenle sürdürülebilir su kaynakları yönetiminin son derece önemli olduğuna ve bu anlamda yapılan araştırmaların, gerçekleştirilen projelerin desteklenmesi ve kamuoyu ile paylaşılması gerektiğine inanıyoruz. Ancak bu sayede örnek uygulamalar çoğalabilir ve su kaynaklarımız sürdürülebilir olabilir.”
Ev kadınından çiftçiye herkes başvurdu; 112 başvuru arasından seçildi
Jüri olarak projeleri değerlendirirken, geniş kitleleri etkileyecek, toplumda farkındalık yaratacak ve örnek projeleri çoğaltacak bir proje olmasına özen gösterdiklerini belirten TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Yaramancı ise, ödül sürecini şöyle anlattı:
“Birinciyi seçerken bir hayli zorlandık. İki kez ön eleme uyguladık. Çünkü birbirinden değerli projeler vardı. Alanında otorite olan Seçici Kurul üyelerimiz, ilan ettiğimiz kriterlere uygun, Türkiye’nin dört bir yanından gelen 112 adet başvuruyu değerlendirdi ve üçünü jüriye sundu. Sadece KOBİ’ler belediyeler ya da üniversiteler değil, Türkiye’nin en büyük kuruluşlarından ev kadınlarına ve çiftçilerimize kadar çok geniş bir yelpazeden ilgi gördük. Ama neticede bir birinci seçmek zorundaydık. Bu projeyi ödüle layık görmemizdeki en önemli etken, uygulanmış ve başarısının kanıtlanmış olması oldu. Değerli hocamız Yunis Karaca, Tokat Belediyesi’nin de desteği ile Tokat’taki TOKİ konutlarında sistemi hayata geçirmiş ve çok da başarılı sonuçlar alınmış. Zaten ödül kriterlerimizde de uygulanabilir ve başarısı kanıtlanmış projeleri ödüllendireceğimizi belirtmiştik. Ödül platformu için iyi bir başlangıç oldu.”
Bir tek düğme ile her atık kendi çöplüğüne
Kaynayştır Projesi’nin mucidi Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yunis Karaca, otomatik kaynağında ayrıştırma projesinin hem Türkiye’de hem de dünyadaki mucidi konumunda. Karaca, sistemin patentini de almış. 2010 yılından bu yana projeyi iyileştirmek için çalışan Karaca’nın projesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Tokat Belediyesi’nin de desteği ile Tokat’taki TOKİ binalarında hayata geçirilmiş. Yunis Karaca, sistemin çalışmasını şöyle anlatıyor:
“Bugün evlerden çıkan çöplerin hiçbiri maalesef verimli geri dönüşüme sokulamıyor. Oysa sadece bitkisel ve hayvansal yağların geri kazanılması ile evsel atık sularının yüzde 25 oranında daha az kirlenmesi sağlanabilir. Üstelik çevreyi ve su kaynaklarını korurken 1 litre kullanılmış yağdan 1 litre biyodizel üreterek ekonomik değer yaratılabilir. Kaynağında ayrıştırma anlamına gelen “Kaynayştır Projesi” evlerde, sitelerde, okullarda veya hastane gibi toplu yaşam alanlarında cam, plastik, kâğıt, sıvı yağ ve evsel atığın ayrıştırılmasını sağlayacak bir otomasyon sistemi. Şu anda elle ve tamamen kişilerin inisiyatifine bırakılmış mevcut ayrıştırma sistemi ancak % 15 verimlilikle çalıştırılabiliyor. Oysa bu sistemde her kata ya da her mutfağa, üzerinde her bir çöp için bir düğme bulunan bir pencere açılıyor. Cam atık atacağınızda “cam” plastik atacağınızda “plastik” düğmesine basıyorsunuz. Çöpünüzü binanın altında bulunan ilgili depoya iletecek kapak açılıyor. Yapmanız gereken tek şey, hangi çöpü atacaksanız, panelin üzerinde o çöpü gösteren düğmeye basmak. Bu sayede özellikle su kirliliğinin birincil sebebi olan atık yağların %100 çevreye zarar vermeden toplanması sağlanabiliyor.”
10 milyon kez açılıp kapanma garantisi var
Karaca’nın verdiği bilgiye göre projenin kendi kendini yıkayan bir kanal sistemi mevcut. Çöpleri toplamaya gelen belediye de %100 ayrıştırılmış ve yeniden ekonomiye kazandırılacak çöpleri alıp geri dönüşüme götürüyor. Karaca, “Bir geri dönüşüm tesisi 1 trilyon kazanıyorsa, bu sistemle 10 trilyon kazanacak duruma gelecek. Çünkü atıklar % 100 kullanılabilir durumda tesise gidiyor, 1 litre yağı lavaboya döktüğünüzde 1 milyon litre suyu kirletiyorsunuz. Üstelik 1 litre yağı sudan ayırmak da çok pahalı. Oysa toplanan yağın biyodizel olarak da değeri var. Kayseri’de belediye atık yağları toplamak için 7 bin bidon dağıttı. 3 yılda 300’ü ancak geri dönebildi” diyor.
Şu anda Tokat’ta 3 binada sistemin uygulandığını anlatan Yunis Karaca, Zeytinburnu Belediyesi, Ankara Muratpaşa Belediyesi gibi sekiz belediyenin daha sistemle ilgilendiğini anlatıyor. Sistem üzerinde kullanılmış eşya için de bir pencere açılabileceğini kaydeden Karaca, böylece kullanılmayan eşyaların ihtiyaç sahiplerine kolay yoldan ulaştırılabileceğini anlatıyor. Sistemin patentinin üniversiteye bağlı Teknokent tarafından alındığına da işaret eden Karaca, “Sistemin 10 milyon kez açılıp kapanma garantisi var. Üstelik 40 daireli bir binada birkaç yılda kendini amorti edebilecek bir ekonomik değere sahip. Çünkü ayrıştırılmış çöplerinizi bedel karşılığı satabiliyorsunuz” diye konuşuyor.