Uçak krizi nedeniyle Rusya’yla ticareti büyük darbe gören, Irak’a ihracatı azalan Türkiye, Katar yatırımlarıyla moral buldu. 2.5 milyona yaklaşan nüfusuna rağmen, dünyanın en zengin ülkeleri arasında üst sıralarda yer alan Katar, özellikle Avrupa’da belli başlı sektörlere yatığı yatırımlarıyla ses getiriyor.
Katar sermayesi, Volkswagen Grubu, Shell, Siemens gibi dünya devlerinin hissedarları arasında yer alırken, Türkiye’de giderek artan yatırımlarıyla dikkat çekiyor. Digitürk üzerinden Türk medyasına, Boyner hisseleriyle giyim sektörüne giren Katar, bankacılıkta da geçtiğimiz günlerde “hattrick” yaptı.
2015 yılında TMSF’nin idaresinde olan Digiturk’ün, El-Cezire kanalının da sahibi olan Katarlı BeIN Media Grubu’na satılması için anlaşma imzalandı. Özellikle “Pay-TV” (öde-izle) ve spor piyasasıyla ilgilendiğini açıklayan şirketin, dünyaya hitap eden çok sayıda kanalı bulunuyor. Katar sermayesinin medyadaki bir diğer girişimi olan El-Cezire Türkiye ise, şu anda internet sitesi olarak yayın hayatını sürdürüyor.
Moda sektörüne ilgi
Giyim sektörüne de el atan Katar sermayesi, geçen yıl Boyner’e ortak oldu. Lüks devi Valentino’nun da sahibi olan Katar merkezli “Mayhoola for Investments” fonu, Boyner Grubu’na 885 milyon liralık yatırım yapacak. Fon, Boyner’in yüzde 30.7 hissesini de almış olacak.
Mayhoola for Investments, Boyner için bahar aylarında atılan imzalar sonrasında yaptığı açıklamada “Türkiye’de Moda ve perakende pazarına girmek konusunda çok istekliyiz. Boyner Grubu, bu amacımıza ulaşmak için en doğru yatırım olduğunu düşünüyoruz” ifadesini kullanarak, Türkiye’deki giyim sektörüne ilgisini belli etmişti.
Bankacılığa hücum
Türkiye’de bankacılık sektörüne ABank ile adım atan Katarlı yatırımcıların, son dönemdeki ikinci hedefi de, Finansbank oldu. ABank’a 460 milyon dolar ile ortak olan Katar sermayesi, QNB ile de Finansbank’ı 2.75 milyar euro’ya satın aldı.
Katarlıların Türkiye’deki bankacılık sektörüne yaptıkları yatırımın son halkası da, kuşkusuz Şekerbank oldu. Şekerbank’ın Kazak ortağı, bankanın yüzde 30 hissesini Katarlı bir stratejik ortağa satmak için masaya oturdu.
Enerjide alternatif
Rusya ile yaşanan krizden sonra, Rus gazında sıkıntı yaşanması ihtimali, Katar’ın enerji kaynaklarını gündeme getirdi. BOTAŞ ile Katar milli petrol şirketi, geçen ay Türkiye’nin bu ülkeden uzun vadeli ve düzenli LNG ithalatı yapmasını sağlayacak ön mutabakat zaptını imzaladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Katar ziyaretinde imzalanan mutabakat zaptı, daha önce dönemlik anlaşmalarla yapılan LNG ithalatına uzun vadeli perspektif kazandıracak. Katar’dan LNG ithalatının miktar ve vadesinin de yer alacağı asıl anlaşmanın yakında imzalanması planlanıyor. LNG konusunda Türkiye’yi rahatlatan Katar’ın Ankara Büyükelçisi Salim Mübarek Al-Şafi, “Kardeş ülke Türkiye ne kadar LNG isterse tedarik etmeye hazırız” açıklaması yaptı.
Muhafazakar otel
Uzun yıllardır Türkiye’deki turizm piyasasına da ilgi duyan Katarlı yatırımcılar, Yalova’da muhafazakar kesime yönelik bir otele de ortak oldu. Katarlı Retaj Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Mohammed Bin Johar Al Mohammed, Türkiye’ye 2 yıl içinde 500 milyon dolar yatırım yapacaklarını söyledi. Katar’ın ilgi gösterdiği bir diğer şirket de BMC oldu.
Müteahhitlikte Türk etkisi
Türk özel sektörü de Katar’daki fırsatları değerlendirdi. 2015 nisan ayı sonuna kadar Türk müteahhitlik firmaları, yaklaşık 11.6 milyar dolarlık toplam 118 projeyi üstlendi. Bu iş hacmiyle Katar, Türk müteahhitlik firmalarının Ortadoğu’da sırasıyla Irak ve Suudi arabistan’dan sonra en fazla iş üstlendikleri 3’üncü, dünya genelindeyse 8’inci ülke oldu. Geçen yıl Türkiye, Katar’a 387 milyon dolarlık ihracat yaparken, 329 milyon dolarlık mal aldı. Katarlılar, Türkiye’ye en çok alüminyum ve plastik eşya sattı. Makine, elektronik ve mobilya ise Türkiye’nin Katar’a ihracatında öne çıktı. (Milliyet / Mithat Yurdakul)