<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiTürkiye'nin reform ihtiyacı var----

Türkiye'nin reform ihtiyacı var

Türkiye'nin reform ihtiyacı var
21 Ocak 2015 - 19:05 www.finansingundemi.com

Martin Raiser Türkiye'nin son 10 yılda çok büyük başarılar elde ettiğini ancak, bunun yeni reformlarla desteklenmesi gerektiğini belirtti

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, rekabet edebilirliği geliştirmek için Türkiye'de yeni nesil reformlara ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Bugün, Türkiye, artık kritik bir kavşakta bulunuyor. Son 10 yılda çok büyük başarılar elde etti ama bunun yeni reformlarla desteklenmesi lazım" dedi.

Raiser, "Bölgesel Rekabet Edebilirliğin Geliştirilmesi" ve "Bölgesel Yatırım Ortamı Değerlendirmesi" projelerinin açılış toplantısında, bölgesel yakınsamanın Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) için büyük önem taşıdığını ifade etti.

Türkiye'nin bölgesel yakınsama, verimlilik rakamları, kişi başına düşen milli gelir açısından son dönemde önemli başarılar kaydettiğine dikkati çeken Raiser, şöyle konuştu:

"Türkiye'ye gelen bir kişi, ilk izlenim olarak Ankara ve İstanbul gibi şehirlerin ne kadar gelişmiş olduğu konusunda şaşırabilir. Bana, bu şehirlerin dışına çıkıldığında durumun farklı olduğu söylenmişti. Erzurum, Kayseri, Mardin ve Gaziantep'e gittim. Doğrusu oralarda bile çok önemli altyapı yatırımları ve gelişmiş yapılar gördüm. Yani atıl bırakılmış bölgeler konusunda bana anlatılanlar doğru değildi."

Raiser, delile dayalı politikaların oluşturulabilmesi için işletme düzeyinde verilerin daha iyi toplanması ve politika yapıcılar ile bölgesel kalkınma ajanslarının faydasına sunulması gerektiğine işaret etti.

İş dünyasının güvenini, özel sektörün yatırımlarını artırmak ve rekabet edebilirliği geliştirmek için Türkiye'de yeni nesil reformlara ihtiyaç duyulduğunu belirten Raiser, "Bugün, Türkiye, artık kritik bir kavşakta bulunuyor. Son 10 yılda çok büyük başarılar elde etti ama bunun yeni reformlarla desteklenmesi lazım ki sürdürülebilir hale gelsin" diye konuştu.

Raiser, özellikle altyapı yatırımları ve şehirleşme konusunda Türkiye'nin dünyaya örnek olabileceği büyük deneyimleri bulunduğunu dile getirdi.

"Doğrudan yabancı yatırımlar 10 yılda 10 kat arttı"
OECD Global ilişkiler Direktör Yardımcısı Anthony O'sullivan da eşitsizliklerin rekabet edilebilirliğin geliştirmesinde önemli bir sorun olarak ortaya çıktığını ifade etti.

Söz konusu projelerin, tüm bölgeler için sürdürülebilir ve kapsayıcı reformların gerçekleştirilmesini amaçladığını belirten O'sullivan, Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal refahla ilgili dünyada yapılan tüm çalışmalarda önemli katkılar sağladığını anlattı.

O'Sullivan, Türkiye'nin OECD'de aktif role sahip olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin deneyimleri başka ülkelerle paylaşımlarda model olarak önem taşıyor. Türkiye, son 10 yılda yaklaşık yüzde 5'lik büyüme oranını yakalayan tek ülke. Bu da makroekonomik ve mali stratejiler açısından ülkenin ne kadar ileride olduğunu gösteriyor. İşsizlik de bir kaç yılda hızlı bir düşüş gösterdi. 2006'da yüzde 10,2 iken 2014'te yüzde 8,2'ye düştü. Bu da aktif işgücü piyasalarının bir sonucu olarak yaşandı."

Türkiye'nin aynı zamanda mali açıkların yönetiminde de önemli başarılar kaydettiğine dikkati çeken O'sullivan, son 10 yılda ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırımların 10 kat arttığını belirtti.

"AB, Türkiye için büyük ve güvenli bir piyasa"
AB Türkiye Delegasyonu Maslahatgüzarı Bela Szombati ise projelerin Türkiye ile AB ekonomileri arasında yakınlaşmayı sağlayacağını dile getirdi.

Türkiye ve AB'nin güçlü ve ortak çıkarlarla birbirine bağlı olduğunu vurgulayan Szombati, "Türkiye'nin toplam ticaretinin yaklaşık yüzde 45'i AB üye devletleriyle yapılmaktadır. Türkiye'nin AB'ye ihracatı 2014'te artmıştır. Bu da AB'nin büyük ve güvenli bir piyasa olduğunun göstergesidir. AB tüm bu olumlu ve somut etkileşimi esas alarak Türkiye'de birbirini tamamlayan stratejik projelere imza atmaktadır" ifadelerini kullandı.

AB'nin, özellikle bölgesel rekabet edebilirlik ve özel sektör gelişimi konusunda Türkiye'nin en büyük donörü olduğunu belirten Szombati, AB'nin Türkiye'nin karşılaşacağı güçlüklerde yardımcı olmaya hazır olduğunu kaydetti.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)