Türkiye'nin kurtuluş seçimi
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu: "Biz yolumuza devam edeceğiz. Türkiye'de 10 Ağustos'ta millet sözünü verecektir."
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Mersin Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, bir mevki veya makam için değil memlekete hizmet için yola çıktığını belirterek, 12-13 partinin uzlaşmasıyla geldiğini söyledi.
İhsanoğlu, 57 ülkeye hizmet ettiğini, bu ülkelere insan hakları kavramını, kanun hakimiyetini, kadın erkek eşitliğini ilk kez getirdiğini, onları 3. dünyadan 2. dünyaya taşımak istediğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Ama ne yazık ki aramızda Türkiye'yi 3. dünyaya taşımak isteyenler var. Seçim kampanyalarını başkalarına hakaret etmekle geçiriyorlar, lanet okumakla geçiriyorlar. Nefret söylemi, nefret tohumları ekmekle geçiriyorlar. Biz sevgi tohumları ekiyoruz. Biz Türkiye'nin birliğini, dirliğini kurmak istiyoruz, yeniden tesis etmek istiyoruz. Kanun hakimiyetini kurmak istiyoruz. Onlar fert hakimiyeti kurmak istiyorlar. Bir fert hakimiyetini, bütün yetkileri bir şahsın eline toplamak istiyorlar. Biz Türkiye'de 100 seneden beri devam eden parlamenter rejimin daha iyi olmasını, düzeltilmesini istiyoruz, onlar ortadan kaldırılmasını, başkanlık rejimini getirmek istiyorlar. İcra, yasama her şey bir elde olacak. Böyle şey olur mu? Türkiye ne zaman bir sistem kurdu. Yok öyle bir şey. Türkiye'de kuvvetler ayrılığı var, parlamenter sistem var. Meclis diye bir şey var, parlamento diye bir şey var. Yasamanın yapıldığı, icranın olduğu yer var, denetim olacak, yargı olacak, icra olacak. Bütün hepsini bir kişi elinde toplamak istiyor. Ondan sonra siz ona biraz bir şey dediğiniz zaman size küfrediyor. Böyle şey olur mu? Cumhurbaşkanlığı yarışında eğer o 3 kişiden biri o makama geleceğine göre böyle küfrederek geldiği zaman sen burada rahat oturabilir misin? Bana başka bir ülke gösterin ki orada cumhurbaşkanlığı adayı başkasına küfretsin, milletine küfretsin. Türkiye'nin tarihinde böyle küfürlü kampanya olmadı. Yani biraz edep ya hu."
İhsanoğlu, başkasına küfretmenin, düşman yaratmanın, iftira atmanın ayıp olduğunu ifade ederek, "Biz yolumuza devam edeceğiz. Türkiye'de 10 Ağustos'ta millet sözünü verecektir. Mührünü basacaktır. Siz bu mührü nereye basacağınızı biliyor musunuz? Mesele bitmiştir" diye konuştu.
Salondakilere "Siz buraya gelirken hiç kimse size zarf içinde bir şey verdi mi?" ve "Pusulanızı damgalarken telefonla çek, beni gör diyen oldu mu?" şeklinde soru soran İhsanoğlu, "O zaman boşuna veriyorsunuz oyunuzu vallahi" dedi.
"Türkiye'nin kurtuluş seçimi"
İhsanoğlu, bu seçimin Türkiye'nin kurtuluşu olduğunu, bu sözü gittiği her yerde duyduğunu aktararak, herkesin "Kurtar bizi" demesinin kendisini şaşırttığını ifade etti.
Seçimde yüzde 60'la kazanacağını savunan İhsanoğlu, şunları söyledi:
"Bir de birileri çıkmış 'Hanımlar kahkaha atmasınlar' diyor. Yani böyle şeylerle uğraşıyoruz. Kamuoyu bunlarla meşgul. Hayret edecek bir şey. Geçen haberlerde gördüm IŞİD denilen o terör çetesi, konsolusumuzu, diplomatlarımızı, evlatlarımızı rehin alan IŞİD çetesi komşumuz Suriye'de idareleri altındaki bölgede hanımların yüksek topuk giymesini yasaklamıştır. Şimdi bir taraftan kahkahayı yasaklayacağız, bir taraftan yüksek topukları. Böyle şey olur mu? Nerede yaşıyoruz? Bir de İstanbul'da, bütün gazetelerde, tuhaf tuhaf suratlı insanlar cihat namazı kılıyorlar. Nereye götürüyoruz biz Türkiye'yi? Türkiye nereye gidiyor arkadaşlar. Bunları da tartıştığımız zaman İsrail'in savunucusu oluyoruz. Hayret edilecek şey. Gazze'nin düşmanı oluyoruz. Hayret olunacak şey. Halbuki ticarette İsrail ile artıran kim? İsrail lobisinden cesaret madalyası alan kim? Ondan sonra biz İsrail taraftarı oluyoruz. Böyle çarpık bir mantık olur mu? Türkiye nasıl bir yerden nasıl bir yere geldi. Akıl tutulması oldu ya hu. Böyle şeylere şaşırıyoruz."
İhsanoğlu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın seçimlerle ilgili bir rapor yayınladığını, kendilerinin dile getirdiği haksızlıklar ve adaletsizliklerin not edildiğini dile getirerek, "Biz demek ki 3. dünyaya doğru ilerliyoruz. Bizim eski bütün komşularımızda, Ermenistan dahil basın hürriyetinde bizden daha iyi noktadalar. Bizim geldiğimiz nokta bu" diye konuştu.