Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 64,45 | -1,00 | 335.140.000.000,00 |
ALBRK | 6,59 | -0,90 | 16.475.000.000,00 |
GARAN | 128,60 | -1,30 | 540.120.000.000,00 |
HALKB | 18,90 | -1,36 | 135.792.304.993,80 |
ICBCT | 12,64 | -2,24 | 10.870.400.000,00 |
ISCTR | 14,34 | 0,77 | 358.499.569.800,00 |
SKBNK | 3,74 | -2,09 | 9.350.000.000,00 |
TSKB | 12,14 | -0,90 | 33.992.000.000,00 |
VAKBN | 25,08 | -0,87 | 248.691.311.796,84 |
YKBNK | 28,22 | -1,19 | 238.375.787.234,48 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Türkiye ve Şili’de enflasyonla mücadele sürecini inceleyen çalışmada, her iki ülkenin enflasyonu düşürmeye yönelik girişimlerinde genel kanının aksine ekonomik maliyet oluşmadığı ancak Şili’nin başarıya ulaşmasına rağmen Türkiye’de istenen düşük seviyelere gelinememesinin hedeflerin tutturulamamasına bağlı olduğu belirtildi.
Koç Üniversitesi-TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) bünyesinde Sumru Öz tarafından yapılan çalışmada, Türkiye ve Şili’nin enflasyonla mücadele süreci karşılaştırıldı. Dünya'dan Mehmet Kaya'haberine göre, “Maliyetsiz Dezenflasyon ve Sonrası: Türkiye ve Şili Karşılaştırması” başlıklı çalışmada, Şili’nin 1990’lı yılların başında, Türkiye’nin ise 2000’li yılların başında enflasyon hedeflemesiyle dezenflasyon sürecine girdiği, iki ülkenin de bu sürecin ilk 4 yılında, büyüme sağladığı, bütçeyi kontrol ettiği ve Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığını koruyarak ilave ekonomik maliyet çıkmadan enflasyonu hızla aşağıya çektiği vurgulandı.
Buna karşılık Şili’nin enflasyonu kalıcı olarak yüzde 3’ler seviyesinde tutmasına rağmen, Türkiye’nin başarısız olarak yeniden çift haneli enflasyonlar yaşadığı belirtilen çalışmada, “Şili’den farklı olarak Türkiye’de örtük enflasyon hedeflemesinden resmi hedeflemeye geçilen 2006 yılından itibaren dezenflasyon süreci başarısızlığa uğruyor. Hükümetlerin giderek artan müdahalelerine maruz kalan Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığının zedelenmesi ve enflasyon hedeflerinin son on yılda bir kez bile tutturulamamasının para politikasına güveni sarsması nedeniyle fiyatların geçmiş enflasyona endekslenmesi uygulamasının sürmesi, enflasyonun yeniden iki haneye çıkmasında rol oynamış gibi görünüyor” tespitine yer verildi.
Karşılaştırmada, enflasyonla mücadelenin Türkiye’nin de başarı sağladığı dönemde bütçenin kontrol edildiği, yapısal reformların olduğu, Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığının sağlandığı ve dış konjonktürün de iyi olduğu bir dönem geçirildiği, Türkiye için ise AB’ye katılım müzakereleri, yabancı yatırım artışı, TL’nin değer kazanmasıyla “maliyetsiz” bir enflasyonla mücadele dönemi gerçekleştiği belirtildi. Bu olumlu havanın sağlıklı büyüme sağladığı belirtilen çalışmada, “(Enflasyonla mücadelenin) Maliyetsiz, yani milli gelirde bir kayıp yaşanmadan gerçekleşebilmesinde aynı dönemde verimlilikte yaşanan artış da etkili olmuş gibi görünüyor. Gerçekten de tarihsel olarak Türkiye’de toplam faktör verimliliğinde en yüksek artışın yaşandığı 2003-2007 dönemi ile dezenflasyonun başarılı olduğu dönem çakışıyor” görüşüne yer verildi.
Türkiye’de “tek hane” yeterli görünüyor
Türkiye'nin küresel krizden bu yana 2009 ve 2010 dışında hedef enflasyonu tutturamadığı vurgulanan çalışmada, enflasyonla mücadelede başarı sağlayan Merkez Bankası başkanının yeniden atanmayarak 2006’dan itibaren Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığına güvenin azalmaya başlaması etkenlerden biri olarak gösterildi. Belirlenen hedeflerin tutturulamaması ikinci etken olarak kabul edilirken, EAF bünyesinde yapılan çalışmalarda Merkez Bankası’nın kredibilitesinde zaman içinde azalma gözlendiği belirtildi. Üçüncü etken olarak ise Türkiye’de enflasyonun “tek haneli olmasının” yeterli görüldüğü gibi bir kanının hakim olduğu vurgulandı. Bütün gelişmekte olan ülkelerin “yapısal sorunları” bulunduğu belirtilen çalışmada, bu sorunlara rağmen Türkiye dışındaki gelişmekte olan ülkelerin enflasyonu yüzde 5’in altında tutmayı başardığı hatırlatıldı. Çalışmada Türkiye’deki gıda fiyatlarının önemli sorunlardan biri olduğu vurgulanarak şu şekilde değerlendirildi:
Gerçekten de finansal ve ticari olarak ilişki içinde bulunduğu ülkelere kıyasla daha yüksek enflasyona sahip olmak, yüksek cari açık gibi kırılganlıklara yol açıp küresel piyasalardaki en ufak çalkantıda veya siyasi bir sorunda TL’nin aşırı değer kaybetmesine, bu da bir süre sonra enflasyonu artırarak sürecin bir sarmala dönüşmesine neden oluyor.
Enflasyon kademeli olarak hedeflere yaklaşacak
Erdoğan'dan memura, emekliye ve ihtiyaç sahibi ailelere bayram müjdesi
1500tl emekli maaşı alıyoruz bunu bari asgari ücret seviyesine getirirseniz iyi olur.emekliler perişan ev kiraları çok yüksek herşeye zam geliyor bizim maaşımız yerinde sayıyor.yetkililerin bir düzenleme yapmasını bekliyoruz.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.