Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Fosil yakıtların neden olduğu emisyonlardaki artış ve buna bağlı olarak sıcaklıkların yükselmeye devam etmesi halinde, Avrupa ve Türkiye'deki kayak merkezlerinin ciddi boyutta kar kıtlığıyla karşı karşıya kalacağı ve bu kayak merkezlerinin neredeyse tamamının kar tedariki açısından yüksek risk altında olduğu tespit edildi.
Türkiye dahil Avrupa'daki kayak merkezlerinin farklı ısınma seviyelerinde nasıl etkileneceğini ve güvenilir kar tedarikinin ne kadar sürdürülebileceğini inceleyen ilk çalışma olma özelliği taşıyan araştırma, Nature Climate Change dergisinde yayımlandı.
Türkiye dahil Avrupa genelindeki 2 bin 234 kayak merkezini inceleyen çalışma, mevcut emisyon azaltma politikaları çerçevesinde bu yüzyılda küresel sıcaklık artışının sanayi öncesi döneme göre 3 dereceye ulaşması halinde söz konusu kayak merkezlerinin karşılaşacağı yüksek riskleri gösteriyor.
Dünyadaki kayak merkezlerinin yarısı Avrupa'da bulunuyor ve sıcaklık artışının öngörülen şekilde artması durumunda Avrupa'daki kayak merkezlerinin yüzde 91'inin çok az kar alma riski altında olacağı ve daha önce beş yılda bir karşılaşılan en kötü koşulların en az iki yılda bir ortaya çıkabileceği öngörülüyor.
Bu şartlarda, Türkiye'deki kayak merkezlerinin tamamının yüksek risk altında olacağı tahmin ediliyor.
Emisyonların ve sıcaklık artışının söz konusu seviyeye ulaşması halinde, kapsamlı kar yapma çalışmalarıyla bile Avrupa'daki kayak merkezlerinin yaklaşık yarısının bu koşullarla karşı karşıya kalması bekleniyor.
Yapay kar yapımı olmadan ve küresel sera gazı emisyonlarının sadece mevcut politikaların gösterdiği kadar azaltılması (sıcaklık artışının 3 dereceye ulaşması) durumunda, Türkiye'deki kayak merkezlerinin yüzde 100'ü, İsviçre Alpleri'ndeki kayak merkezlerinin yüzde 87'si, İskandivan Dağları'ndaki tesislerin yüzde 70'i, Fransız Alpleri'ndeki kayak merkezlerinin yüzde 93'ü, Avusturya Alpleri'ndeki kayak merkezlerinin yüzde 94'ü, Alman ve İtalyan Alpleri'ndeki kayak merkezlerinin tamamı ve Karpat Dağları'ndaki kayak merkezlerinin yüzde 91'i, kar tedariki açısından çok yüksek riskle karşı karşıya kalacak.
EMİSYON KESİNTİLERİ, RİSKLERİ KESKİN ŞEKİLDE AZALTABİLİR
Buna karşın, daha hızlı emisyon kesintilerinin sağlanması ve sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılması durumunda, Avrupa'daki kayak merkezlerinin yüzde 32'si ve Türkiye'deki tesislerin ise yüzde 19'unun yüksek risklerle karşılaşma ihtimali bulunuyor.
Sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılması durumunda İsviçre Alpleri'ndeki kayak merkezlerinin yüzde 5'i, İskandinav Dağları'ndaki merkezlerin yüzde 48'i, Fransız Alpleri'ndeki kayak merkezlerinin yüzde 4'ü, Avusturya Alpleri'ndeki kayak merkezlerinin yüzde 7'si, Alman Alpleri'ndeki kayak merkezlerinin yüzde 20'si, İtalyan Alpleri'ndeki tesislerin yüzde 69'u ve Karpat Dağlarındaki tesislerin yüzde 33'ünün güvenilir kar tedariki riski yaşayacağı öngörülüyor.
BAZI TESİSLERDE BİRKAÇ ON YIL İÇİNDE KRİTİK DERECEDE DÜŞÜK KAR ARZI GÖRÜLECEK
Araştırmacılar, yapay kar oluşumunun bazı tesislerin açık kalmasını sağlayabileceğini ancak bunun su ve elektrik talebini artırarak karbon emisyonlarının daha fazla yükselmesine yol açabileceğini belirtiyor.
Fransa merkezli Meteo-France ve Fransa Bilimsel Araştırma Ulusal Merkezi araştırmacısı Samuel Morin, iklim değişikliğinin Avrupa'nın tüm dağlık bölgelerindeki kayak merkezlerindeki kar koşullarının son on yıllara göre bozulacağını ancak sonuçların dağlık bölgeler arasında ve içinde farklı olacağını dile getirdi.
Bu durumun Avrupa'da kayak turizminin hemen sona ermesi anlamına gelmediğini fakat tüm kayak merkezleri için giderek zorlaşan koşulların oluştuğunu kaydeden Morin, "Bazı tesisler, birkaç on yıl içinde şu anda bildiğimiz şekliyle faaliyet göstermek için kritik derecede düşük kar arzına ulaşacak. Emisyonların daha hızlı bir şekilde azaltılması, kayak turizmi için kar arzı riskini ve kar yapımına olan talebi ve ilgili dışsallıkları sınırlayacaktır. " ifadelerini kullandı.
Fransa merkezli Ulusal Tarım, Gıda ve Çevre Araştırma Enstitüsü bilim insanı ve çalışmanın baş yazarı Hugues François ise kayak turizminin dağlık bölgelerde yaşayan insanlara geçim kaynağı sunduğunu kaydetti.
Emisyonların keskin şekilde azaltılması için kalkınma yollarının geliştirilmesi gerektiğini aktaran François, kayak turizminin bu bölgelerde uzun vadede ne ölçüde önemli bir rol oynayacağının açık bir soru olarak kalmaya devam ettiğini sözlerine ekledi.
Kartalkaya Kayak Merkezi'nde kar kalınlığı bir metreyi aştı
Kayakçıların üzerine çığ düştü; 2 ölü, 7 yaralı
Davraz Kayak Merkezi'nde 1000 araç mahsur kaldı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.