Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Dünya, daha önceden bilinse de tsunaminin yıkıcı etkisiyle 2004'te yüzbinlerce insanın hayatını kaybettiği Endonezya'nın Sumatra Adası açıkları ve 2011'deki Japonya Tohoku'daki depremlerinin ardından tanıştı.
Tsunamiler daha çok okyanuslar gibi açık denizlerde etkili gözükse de geçtiğimiz yıl İzmir Seferihisar açıklarında meydana gelen deprem sonrası sahilde yaşanan ani su yükselmesi, bunun Türkiye'de de belirli bir ölçeğe kadar tehlikeli olabildiğini gösterdi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat, '1-7 Mart Deprem Haftası' kapsamında merkezin çalışmaları ve Türkiye'deki tsunami riski üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Kalafat, araştırma merkezi kurma çalışmalarına 2004'teki Endonezya Sumatra depremi sonrası meydana gelen tsunami felaketinden sonra başladıklarını anlatarak, 2017'de Birleşmiş Milletler'in Oşinografi Komisyonu'nun tsunami uyarı merkezi olmak için bazı altyapı çalışmalarını tamamlayarak akreditasyon yaptıklarını kaydetti.
Ağırlıklı olarak Doğu Akdeniz'de tsunami gözlem ve uyarı merkezi olarak çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Kalafat, merkezdeki en önemli özelliğin sismik istasyonların yanı sıra su seviyesi istasyonlarının da bulunması olduğunu dile getirdi.
"Marmara'da 2 metre civarında su yükselebilir"
Kalafat, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'deki tsunami açısından riskli bölgelerle ilgili şunları aktardı:
"Ağırlıklı olarak Ege ve Akdeniz bizim için daha riskli. Güney batı sahillerimizde, Girit, Muğla, Gökova, Fethiye, Antalya civarında 3 metrenin üzerinde tsunami olma olasılığı var. Akdeniz'de Girit yayı diye tabir ettiğimiz alan aslında Afrika plakasının Ege-Anadolu plakasının altına daldığı bir levha sınırı. Büyük depremler de levha sınırlarında oluyor. Tarihsel kayıtlara da baktığımızda Girit ve 12 Adalar civarında önemli tsunamiler olmuş. Marmara'da ise ağırlıklı olarak beklediğimiz tsunami, örneğin 7 şiddetinde büyük bir deprem sonrası olabilir. Marmara'da 2 metre civarında bir su yükselmesi bekleniyor. 2 metrelik su seviyesinin yükselmesi bile belirli bölgelerde problem ve hasar yaratabilir."
Kalafat, sahile yakın bölgelerde özellikle Akdeniz bölgesi için tsunamiye yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayarak, Marmara Denizi'nin içinde de bin metrenin üzerinde, çeperleri kalın, genç alüvyonlarla ve sedimanlarla çevrili üç derin çukur olduğunu anlattı.
Büyük bir deprem sonrasında etkilenen sediman tabakalarının hareketine bağlı olarak tsunami olasılığının görüldüğünü belirten Kalafat, Marmara'da beklenilen tsunamilerin heyelan kaynaklı olduğunu vurguladı.
"Deprem sonrası tehlikeyi önlemek için önemli"
Doç. Dr. Doğan Kalafat, deprem olmasa bile tsunamiyle ilgili erken uyarı verebilecek kapasitelerinin bulunduğunu ifade ederek, deprem sonrası ikinci bir tehlikeyi bertaraf etme adına bunun önemli olduğunu kaydetti.
Kalafat, "Yaklaşık 4 ila 7 dakika arasında tsunamiyle ilgili erken uyarıyı verebiliyoruz. Bu süre de önemli. Çünkü toplum bu bilgiyi aldıktan sonra tsunami tahliye noktalarından güvenli bölgelere ulaşabilir. Türkiye çapında su seviyesi istasyonlarını daha sık konumlandırarak, buradan gelecek hem deprem hem de su seviyesi bilgisiyle tsunaminin boyutu, gelişmesi ve erken uyarı verme kapasitemiz var" ifadelerini kullandı.
Özellikle Ege Denizi ve Akdeniz'de yaşanacak depremler sonucu oluşabilecek tsunamilere karşı tedbirli olunması gerektiğini belirten Kalafat, Türkiye'deki tsunaminin açık denizlerde olduğu gibi büyük felaketlere yol açmayacağını anlattı.
'6'nın üzerindeki depremler tsunami yaratabilir'
Kalafat, sahil bölgelerindeki yapıların zarar görebileceğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Deniz tabanında olacak deprem sonrasında toplumun şunu bilmesi gerekir, örneğin depremin büyüklüğü 6'nın üzerine çıktıysa tsunami olabilir. Uyarlılara dikkat edip, sahilden uzaklaşarak, mümkün olduğu kadar yüksek kesimlere tahliye olunmalı. Toplum bunu bir refleks olarak düşünmeli. Tsunami tabelaları da bir bilinç oluşturması açısından da önemli."
Geçmişte Fethiye açıklarında meydana gelen 6'nın üzerindeki bir deprem sonrası insanların günlerce tsunami olacağı endişesiyle panik halinde hareket ettiğini hatırlatan Kalafat, olası bir tsunaminin depremden 20-30 dakika sonra yaşanabileceğini ve günler sonra gelmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
Tsunami gözlem istasyonları
Türkiye'deki tsunami gözlem istasyonları hakkında bilgiler veren Kalafat, enstitülerinin haritalı mesaj gönderimi gerçekleştiren tek hizmet sağlayıcı olduğunu ifade etti.
Türkiye'de 25 su seviyesi istasyonu bulunduğunu bildiren Kalafat, istasyonların ağırlıklı olarak Marmara'da ve tüm Türkiye sahilleri boyunca yer aldığını kaydetti.
Bu istasyonların sayısının artmasının önemli olduğunu anlatan Kalafat, "Ülkemiz doğal afetler açısından riskli bir bölgede. Dolayısıyla depremler ve sonrasında oluşacak tsunamilerle ilgili toplumumuzun bilinçli olması gerekiyor. Aynı zamanda depreme dayanıklı binalarda oturmanın yanı sıra deniz sahiline sıfır, dere yataklarına hiçbir şekilde ev yapmamamız gerekir. Buralar depremde ve deprem sonrası oluşabilecek tsunamilerde hasar görecektir" diye konuştu.
Deprem uzmanlarından endişelendiren açıklama: Tarih ve oran verdi!
10 milyon konutun deprem sigortası yok
Depreme karşı 868 bin bina güvence altında
Kandilli'den deprem raporu: 491 bin bina hasar alacak
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.