<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaTürkiye yatırım için cazip bir ülke!----

Türkiye yatırım için cazip bir ülke!

Türkiye yatırım için cazip bir ülke!
26 Ocak 2015 - 06:30 www.finansingundemi.com

Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın, 2014’ün yılın başındaki beklentilere karşın korkulan kadar kötü geçmediğini vurguladı

Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın, “2015 yılının ilk yarısında genel olarak büyümenin bir miktar hızlanacağı, enflasyonun ve faizlerin düşeceği, cari açığın ise düşen petrol fiyatları sonucunda kontrol edilebilir bir seviyede kalacağını düşünüyoruz. Büyüme beklentilerinin yüzde 3-4 aralığında bulunduğu 2015 yılında Türkiye, yatırım için cazip bir ülke olmaya devam edecek” dedi.

Yapı Kredi Bankası CEO’su Faik Açıkalın, 2014’ü anlatırken ‘beklenen kadar kötü bir yıl olmadı’ değerlendirmesini yaparken 2015 için umutlu konuştu. Dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerini anlatırken ise Faik Açıkalın, merkez bankalarının hamlelerine ve jeopolitik risklere değindi. 2015 makro ekonomik verilere ilişkin tahminlerini de Dünya’ya açıklayan Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın, kredi cephesindeki büyümenin başta KOBİ olmak üzere şirketler kesiminden geleceğini ve kabaran proje ajandasının proje finansmanındaki büyüme ivmesini destekleyeceğini aktardı.

Merkez bankaları da seçimlerde önemli olacak

Açıkalın, “FED’in faiz artışı gittikçe yaklaşıyor. Zamanlama konusunda farklı görüşler olsa da 2015’te gerçekleşeceği konusunda artık pek şüphe yok. Küresel ekonominin kaderini bu artışın zamanı, boyutu ve tabi ki jeopolitik gelişmeler belirleyecek” dedi ve ekledi: “Küresel ekonomik aktivitenin güç kaybetmeye devam etmesi halinde FED’in faiz artırımını geciktirme ihtimali söz konusu. FED’in Faiz kararının yanı sıra Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme kararı da yakından takip edilecekler arasında. Ayrıca Türkiye’de önümüzdeki yıl haziranda gerçekleşecek genel seçimler de önemli olacak. Düşen petrol fiyatları ise Türkiye algısına son dönemde olumlu katkı sağlıyor. Enflasyon ve cari açık açısından elimiz bir miktar rahatladı. Ancak halen enflasyon baskısı en önemli risklerden biri. Bunun yanı sıra işsizlikteki artış da dikkat çekiyor.”

Açıkalın, beklentilerini aktarırken bu ortamda 2014 sonunda yüzde 3.5 olmasını bekledikleri ekonomik büyümenin 2015 sonunda yaklaşık yüzde 4 olacağını tahmin ettiklerini de belirtti. Açıkalın, “2015 yılsonu enfl asyon tahminimiz yüzde 7.5, ancak enfl asyonun petrol fiyatlarına bağlı olarak yüzde 6.5’a kadar gerilemesi mümkün” ifadelerini kullandı.

Kredi ve kart tarafında tablo daha olumlu olur

Açıkalın, sektöre ilişkin beklentilerini de paylaştı. Açıkalın, “2015 yılında bankacılık sektöründe kredi büyümesinin yüzde 15 ile 17 aralığında, mevduat büyümesinin ise yüzde 14 ile 15 aralığında gerçeklemesini bekliyoruz” öngörüsünü yaptı.

Son yıllarda düzenleyici kurumların attığı adımlarla KOBİ ve ihracat kredilerinde gerçekleşen güçlü büyüme trendinin 2015 yılında da devam edeceğini düşünen Açıkalın, “Altyapı yatırımlarının devam etmesi ile proje finansmanı kredilerinde yakalanan büyüme ivmesinin süreceğini tahmin ediyoruz. Tüketici kredileri ve kredi kartlarında da 2014’e göre bir miktar daha olumlu bir tablo öngörüyoruz. Sektörün kârlılığının da 2015’te olumlu seyretmesini bekliyoruz. 2015’in ekonomik büyüme açısından daha umut verici bir yıl olmasını bekliyoruz. Dolayısıyla bankacılık sektörüne de olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. 2015 yılı bankacılık sektörü için hem kredi büyümesi hem kârlılık olarak 2014’ten daha iyi bir yıl olacak” diye konuştu.

Finansmana erişim sorun olmaz ama maliyet artar

Bu yılın risk faktörlerini sayarken de “Türkiye için ekonomik olarak risk oluşturabilecek unsurlar olarak jeopolitik riskleri, yüksek seyreden gıda fiyatlarını ve cari açığın finansmanının kırılganlığını sayabiliriz” ifadelerini kullanan Açıkalın, şöyle devam etti: “2015’te bankaların finansman kaynaklarına erişiminde sorun olmasını beklemiyoruz. Borçlanma maliyetlerinde yükseliş olacağını tahmin ediyoruz. Ancak sektör bu tarz eğilimlere önceden hazırlanmayı çok iyi biliyor. 2015 yılında FED’in faiz artırım zamanlaması ve oranı piyasalara yön verecek en önemli gelişmelerin başında gelecek. ECB’nin parasal genişlemesinin gelişmekte olan ülkelere sermaye girişini olumlu etkileyeceğini tahmin ediyoruz. Türkiye açısından ise Suriye ve Irak gibi çevre ülkelerin geleceği, Rusya-Ukrayna arasındaki ilişki ve ihracatımızın ağırlıklı bölümünü gerçekleştirdiğimiz Avrupa’nın hala olumlu büyüme sinyalleri vermemesi önemli konular arasında. Ayrıca Merkez Bankası faiz politikasının piyasalar üzerindeki etkisi de bir diğer önemli faktör olacak.”

2015 yılının ilk yarısında genel olarak büyümenin bir miktar hızlanacağı, enflasyonun ve faizlerin düşeceği, cari açığın ise düşen petrol fiyatları sonucunda kontrol edilebilir bir seviyede kalacağını düşünen Açıkalın, “Büyüme beklentilerinin yüzde 3-4 aralığında bulunduğu 2015 yılında Türkiye, yatırım için cazip bir ülke olmaya devam edecek” dedi.

Aktif kalitesinde hafif bozulma var

Faik Açıkalın, 2014’ü değerlendirirken yılın siyasi gelişmeler ve piyasalardaki hareketlilik sonrasında Merkez Bankası’nın yüksek faiz artışı ile başladığını ve üzerine yürürlüğe giren regülasyonlarla kredi büyümesinin yılın ilk çeyreğinde oldukça yavaşladığını anlattı. Açıkalın şöyle devam etti: “Seçimlerin ardından ise piyasa koşullarındaki iyileşme sonrasında Merkez Bankası faiz indirim sürecini başlattı. Böylece kredi büyümesinde ılımlı bir toparlanma görüldü. Ancak yıl boyunca bireysel kredi büyümesi ticari kredinin gerisinde kalarak aralarında ayrışma yaşandı. Sektöre yönelik düzenlemeler kârlılıkta ve büyümede bir miktar baskı yarattı.

Öte yandan ABD Merkez Bankası’nın (FED) varlık alım programında gideceği daralma ve bu konuda izleyeceği politika 2014’ün en önemli konularından biriydi. ABD ekonomisinde başta iş gücü piyasası olmak üzere, genel ekonomik görünümdeki toparlanmaya bağlı olarak varlık alım süreci tamamlandı.

Sektör 2014’e olumsuz başlamış olsa da beklendiği kadar kötü bir yıl geçirmedi. Yılın ikinci yarısında küresel piyasalardaki olumlu hava ve Türkiye lehine seyreden bazı gelişmelerle sektörde büyüme ve karlılıkta toparlanma yaşandı. Sektörün net karının yılbaşındaki da yılı önceki yılsonuna göre bir miktar artışla tamamlayacak gibi gözüküyor.

Bireysel ihtiyaç kredileri ve kredi kartları aktif kalitesinde sınırlı bir bozulma görülüyor. Bireysel ihtiyaç kredilerinde takipteki kredi oranı 2013 yılsonundaki yüzde 3 seviyesinden 2014 sonunda yüzde 4.1 seviyesine yükseldi. Kredi kartlarında ise bu oran yine 2013 sonundaki yüzde 5 seviyesinden 2014 sonu itibarı ile yüzde 6.2’e geldi. Önümüzdeki dönemde sınırlı bir miktar daha yükseliş yaşanmasını bekliyoruz. Ancak bu yükselişe rağmen takipteki kredi oranlarının 2009 kriz seviyelerinin oldukça altında kalacağını ön görüyoruz.”
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)